“Yanlışta ısrar sosyal cinayettir”
“Gazetelerin manşetinde kontrolden çıkan salgınla ilgili haberler yer aldı.”
09.04.2021
Evrensel gazetesi manşetinde, “Yanlışta ısrar sosyal cinayettir” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Artan vaka ve ölümlere dikkat çeken TTB, “Yanlış sağlık politikalarında ısrar sosyal cinayettir” dedi. Uzmanlar ise acilen önlem alınmasını isteyerek bir kırım yaşandığına dikkat çekti. Yeniden açılmayla birlikte vaka sayılarında her geç gün yeni bir rekor yaşanıyor. 7 Nisan'da günlük vaka sayısı 54 bini bulurken, can kaybı da 276’ya çıktı. 8 Nisan'da ise 55 bin 941 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıktı, 258 kişi hayatını kaybetti. Vaka ve ölümlerde yaşanan artışın endişe verici boyutta olduğuna dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve uzmanlar, açılmanın ve varyant virüsün etkilerini yaşadığımıza dikkat çekerek “Bir kırım yaşanıyor. Yanlış sağlık politikalarında ısrar sosyal cinayettir” dedi. Önlem almak için çok geç kalındığına belirten uzmanlar “Bugün önlem alınsa dahi artış kısa sürede baskılanamayacak” diyerek hastane kapasitelerinin de zorlandığını ve acilen tam kapanmanın hayata geçirilmesini istedi. Günler önce ‘Bu hızla gidersek vakalar 50 bini’ bulur uyarısını yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Osman Elbek, hem ölüm hem de vaka sayısında büyük bir artış olduğunu ve önlem almakta çok kaldığımızı belirterek “Biz varyantların problemini yaşıyoruz aslında” dedi. Virüsün serbest bulaştığı toplumlarda varyant virüslerin ortaya çıktığını hatırlatan Elbek “Türkiye’de resmi olarak vaka sayısı 54 bin. Böyle bir ortamda Türkiye’ye özgü adı konulmamış varyant virüs kesinlikle vardır” değerlendirmesinde bulundu.”
“Yaşatmak için hayatı durdur”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Yaşatmak için hayatı durdur” başlıklı haber yer aldı:
“Uzmanların çağrılarına kulak tıkayan iktidar, ülkeyi uçuruma sürüklüyor. Salgın kontrolden çıktı. Açlık, ölüm, yoksullukla boğuşan halk kaderiyle baş başa kaldı. Salgını yönetemeyen iktidar ise dünyadan dersler çıkarmadığı gibi kısmi, günü birlik tedbirler almaya devam ediyor. 28 günlük tam kapanma çağrılarına kulak tıkayan iktidar, zoraki uygulamaya geçmeye karar verdiği kapanma süresini de ramazana uyarladı. Ramazan ayarlı kapanma takvimi de tam bir kapanma değil. Fabrikalar, işletmeler açık olacak, emekçiler yine yollara düşerek çalışmak zorunda kalacak. Bilim insanları, meslek odaları, sendikaların görüşlerini dikkate almayan, şeffaf, bilimsel bir salgın politikası yürütmeyen iktidar ülkeyi uçuruma sürüklüyor. Vaka artışı da ölüm sayıları da artarak devam ediyor. Ölümler adeta bir katliama dönüştü. Halkın sağlığını korumak, hastalanmamasını sağlamakla yükümlü iktidar böyle bir sorumluluğu yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. Vaka ve ölümleri sorumsuzca davranışları ile yükselten kendileri, suçu halka, yükü sağlık emekçilerine yıkmaya devam ediyorlar. Yayınlanan tablolar bir utanç tablosu olması gerekirken yetkililerin, sorumluların yüzü dahi kızarmıyor.”
“Sedye bile bulamayabiliriz”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Sedye bile bulamayabiliriz” başlıklı haberinde, “Salgında gelinen son durumu Cumhuriyet’e değerlendiren İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Adana ve Samsun tabip odası başkanları, vaka artışının son 6 haftada 5 katına çıktığına dikkat çekerek, ‘Çok hızla katı ve kalıcı önlemler alınmalı, aşılama hızlandırılmalıdır. Aksi takdirde sağlık sistemi bu yükü kaldıramayacak’ uyarısında bulundular. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, ‘İstanbul’da en yüksek vaka sayısına ulaşılmış durumda. Hastaneye başvurularda ve yoğun bakım yatışlarında yaş grupları daha gençleşti. Hastaneler ve yoğun bakımlar doldu, sürekli yeni servisler açılıyor, acillerde yatış için bekleyen hastalar var. Hastanelerde servislerin çoğu Covid-19 servisine dönüştürülüyor, bu durum diğer hastalar için ciddi sorunlar yaratmakta. Artık salgın yönetilmiyor ve hiçbir tedbir alınmıyor. Bu, tükenen sağlık çalışanlarını daha da tüketiyor. Ramazan’ı beklemeden acil önlemler alınmalı, aşılama hızlandırılmalıdır’ derken, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Karakoç, ‘Ankara’da servislerdeki ve yoğun bakımlardaki hasta sayısı ciddi boyutlara ulaştı. Polikliğe başvuran hasta sayımız 10 kat arttı, her gün yeni yeni yataklı servis açıyoruz. Türkiye’de de vaka sayısında en yüksek dönemdeyiz, nüfusa göre oranlanmış en yüksek rakamlar dünyada Türkiye’de. Dünyanın birçok yeri ülkeye giriş çıkışlarda 14 günlük karantinalar uyguladı, ne yazık ki biz uygulamadık. Etkin filyasyon hiç yok, yalnızca eve ilaç veriliyor, temaslı takibi hiç yok. Hızlıca çok daha kötü günlere doğru ilerliyoruz ne yazık ki’ değerlendirmesini yaptı.”
“‘Çürüme’ sinyalleri”
Karar gazetesi manşetinde, “‘Çürüme’ sinyalleri” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“İstanbul, uyuşturucu kullanımında dünya ikincisi oldu. Üçüncü ise Adana. Cezaevinde en fazla mahkum bulunan ülkeler listesinin zirvesindeyiz. Bilimsel buluş ve patent başvuruları ‘az gelişmiş ülkeler’ ligini aşamadı. Üniversitelerimizin sayısı arttı ama dünyada ilk 500’e yalnızca biri girebildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden akademisyenlerin hazırladığı ‘Atık Sulardan Uyuşturucunun İzlenmesi’ çalışmasına göre, İstanbul esrar kullanımında Barselona’dan sonra dünyada ikinci sırada yer aldı. Adana ise korkunç listede üçüncü oldu. Bir başka düşündürücü veri cezaevleri konusunda geldi. Avrupa Konseyi’nin 2020 istatistiklerine göre Türkiye, Avrupa’da ‘cezaevlerinde en fazla mahkum bulunan’ ülke oldu. Türkiye’yi Rusya izledi. Alarm zili niteliğindeki verilere karşın Türkiye, atılım sağlayacak kategorilerde çakıldı. Avrupa Patent Ofisi’nin verilerine göre ABD’de geçen yıl 44 bin patent başvurusu yapılırken Türkiye’de bu rakam 594’te kaldı. Düşündürücü tablo eğitimde de değişmiyor. Öğrencilerin becerilerinin değerlendirildiği PISA verilerinde Türkiye OECD ortalamasını aşamadı. ‘Dünyanın En İyi Üniversiteleri’ sıralamasına da yalnızca bir üniversite girebildi.”
“Rekor üstüne rekor”
Sözcü gazetesi manşetindeki, “Rekor üstüne rekor” başlıklı haberinde, “Halka göre ülkenin öncelikli sorunları ekonomi, korona, eğitim ve adalet. Ancak ne yazık ki bu konularda sınıfta kaldık. %19’luk faizle, %29.1 işsizlikle (atıl iş gücü dahil), %16 enflasyonla Avrupa’da lideriz. Ekonomideki bu acı birincilikler yüzünden milyonlarca işçi, memur, emekli kan ağlıyor. Sadece ekonomi değil koronada da rakamlar kötü. Günlük vaka sayısı 56 bine dayandı. Yoğun bakımlar doldu. Sağlık sistemi sıkıntıda. Yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konularında da büyük sıkıntılar yaşanıyor. Siyaset kurumu ise halkın sorunlarını çözeceğine, farklı gündemlerle uğraşıyor. Olan yine sesini duyuramayan vatandaşa ve geleceğimize oluyor” ifadelerine yer verdi.