“Yargı entübe”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Yargı entübe” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Polisin sanık olduğu Metin Lokumcu ve Şerzan Kurt davalarında 10 yıldır adalet sağlanamadı. Lokumcu’nun ölümüne ilişkin 10 yıl sonra ilk adım atılıyor, Kurt davasında Yargıtay 3 kez karar değiştirip cezayı düşürdü. Metin Lokumcu’nun Hopa’da polisin kullandığı biber gazı nedeniyle yaşamını yitirmesine ilişkin dava 9 yıl 11 ay sonra başlıyor. Metin için 10 yıldır adım atmayan yargı, Lokumcu’nun kardeşi Songül’e 5 yıl önceki Gezi paylaşımı nedeniyle jet hızıyla hapis cezası verdi. Lokumcu ailesi adalet için mücadelede kararlı. Şerzan Kurt 11 yıl önce üniversite kampüsünde polis kurşunu sonucu hayatını kaybetti. Şerzan Kurt cinayetine ilişkin dava 2014’te Yargıtay’a taşındı. Geçen 7 yılda Yargıtay 3 kez karar değiştirdi, her seferinde sanığın cezası düşürüldü. Avukat Erkan Şenses, ‘Sanık devletten tazminat alacak hale geldi’ dedi.”

“Tel tel dökülüyorlar”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Tel tel dökülüyorlar” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelttiği ‘128 milyar dolar nerede’ sorusuna bir yanıt da AKP’nin ekonomiden sorumlu ismi Canikli’den geldi. İzlenen politikanın yanlış olduğunu itiraf eden Canikli, ’95 milyar dolar 2020’de pandemide kullanıldı. Birçok alan kapandı. Böyle olmasa binlerce firma batar. 5 milyon kişi işsiz kalırdı. Ama artık negatif faiz olmayacak’ dedi. Ticaret Bakanlığı, Bakan Pekcan’ın şirketinden dezenfektan alındığını doğruladı. Bakanlık, 9 milyon liralık dezenfektan alımında bakanın şirketinin de ihaleye girdiğini ‘Piyasa fiyatlarından aşağıda, usulüne uygun bir biçimde yapıldı’ ifadeleriyle savundu. Pekcan’ın şirketi yerine ikinci şirket tercih edilseydi 507 bin lira yerine 853 bin lira ödeneceği belirtildi.”

“Çok yakında tüm ülke kaybolacak”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Çok yakında tüm ülke kaybolacak” başlıklı haberinde, “Kaynaklar, para, insan hatta atlar yok oldu. Bunların sorumlusu AKP iktidarı ya susuyor ya da yalan söyleyip gerçekleri gizliyor. Saray yönetimi ülkeyi kalın bir sis perdesi altında yönetiyor. Yapılan hiçbir şeyin hesabı verilmiyor, kimsenin konuşması istenmiyor. Her konuda görüş açıklayan iktidar, tartışmalı konuları paspas altı ediyor. Köşeye sıkışınca tutarsız yanıtlar veriyor. Muhalefeti suçluyor, tehdit etmekten geri durmuyor. Hesap soranlar ‘darbeci, hain, terörist’ ilan ediliyor. İktidarın örtbas ettiği konular ise ülkenin en önemli gündemlerini oluşturuyor. Saray susturmaya çalışsa da milyonlar hesap sormaya devam ediyor. Merkez Bankası’nın kayıp rezervleri sorusu Saray İttifakı’nın yumuşak karnı oldu. 128 milyar dolar nereye harcadıklarına yanıt veremeyen iktidar çareyi CHP binalarına asılan afiş ve pankartları indirmekte buluyor. AKP’nin 19 yıllık karnesinde yanıtsız pek çok soru bulunuyor. 15 Temmuz’da ölenlerin yakınları için başlatılan kampanyadan deprem vergilerine dek milyarlarca lirayı bulan paraların akıbeti belirsiz. Belediyeler eliyle yurtdışına gönderilen insanlardan MHP’li belediyenin sahiplendiği atlara kadar ülke kayıpların yanıtını arıyor. AKP, deprem vergileri, 15 Temmuz paraları, MB rezervi, kamu eliyle insan kaçakçılığına kadar iktidar eliyle işlenen onlarca yolsuzluk ve suiistimalin ortada duruyor” ifadelerine yer verdi.

“‘Boğaz’ımıza çökmesinler”

Karar gazetesinin manşetinde, “‘Boğaz’ımıza çökmesinler” başlıklı haber yer aldı:

“Çin’in ‘yatırım finansmanı’ politikası ‘ocakları söndürüyor’… En çarpıcı örneklerden biri Sri Lanka’nın Pekin’le imzaladığı liman inşaatı anlaşması. On yılda çığ gibi borç getiren anlaşma nedeniyle hükümet, milyar dolarlık liman ile 15 bin dönüm araziyi 99 yıllığına Pekin’e devretmek zorunda kaldı. ‘Borçlandır yut’ taktiğini birçok ülkede uygulayan Çin’in, finans silahını kullanma tarzı Kanal İstanbul’u akıllara getirdi. Sri Lanka’nın Çin’in ‘pençesine’ nasıl düştüğüne ilişkin çarpıcı örneği KARAR yazarı İskender Öksüz gündeme getirdi. Çin devlet firması ile kredi anlaşması yapan Sri Lanka, borç yükünün altından kalkamadı. Köşeye sıkıştırdığı hükümetin ‘makul çözüm’ girişimlerine karşılık vermeyen Pekin, kredi kullandırdığı limanın işletmesini 99 yıllığına devraldı. Pekin’in, benzer yöntemi Balkanlar’dan Asya’ya kadar birçok ülkede uygulaması ise dikkat çekti. Çin’in, 7 yıl önce bir milyar dolar borç verdiği Karadağ’da finans gücünü siyasi nüfuz için kullanması AB liderlerinin tepkileriyle karşılandı. Tacikistan ve Kırgızistan’da da madenlerin kontrolünü sağlayan Pekin’e eleşken ilişkin örnekler Kanal İstanbul’u gündeme taşıdı. Dev projenin finansmanına ilişkin belirsizlik sürüyor. Çin fonuna ilişkin bir açıklama yapılmadı ancak iddialar yalanlanmadı. Alarm zillerini çaldıran örnekler büyük tehlikeyi gözler önüne serdi.”