“Merkez’e telefon depremi”
Karar, Birgün ve Cumhuriyet, Erdoğan’ın faizle ilgili açıklamalarının sonuçlarını manşete çekti.
03.06.2021
Karar gazetesinin manşetinde, “Merkez’e telefon depremi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Cumhurbaşkanı’nın ‘MB Başkanımızla görüştüm. Faizi düşürmemiz şart’ sözleri piyasaları sarstı. Kur, yarım saat içinde 30 kuruş arttı, dolar tarihi rekor kırdı. 83 milyonun cebini eriten görünümle ‘hatada ısrar’ yaklaşımı teyit edildi. Ekonomistler de MB’nin bağımsızlığına ilişkin olumsuz algıyı güçlendiren yaklaşıma dikkat çekti: Bu konuşma bilerek yapılıyorsa büyük olay, bilmeden yapılıyorsa vahim.
Ekonomi hassas süreçten geçerken TV’de konuşan Erdoğan faiz sorusuna ‘MB Başkanımızla görüştüm. Faizleri düşürmemiz şart’ yanıtını verdi. MB’nin bağımsızlığına ilişkin kaygıları artıran ve yatırımcıyı ürküten ifadelerin sarf edildiği dakikalarda kur fırladı. Dolar 8.77 seviyesini gördü. Gelecek Partili Serkan Özcan ‘Bir programın ülkeye maliyeti 90 milyar TL’ dedi. TL’deki değer kaybı yılbaşından bu yana yüzde 15’i aştı.
İYİ Partili Erhan Usta da MB bağımsızlığını zedeleyen yaklaşıma ‘Ekonomide güven işte böyle tesis edilir’ sözleriyle tepki gösterdi. Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy ‘Bilerek yapılıyorsa büyük bir olay, bilmeden yapılıyorsa vahimdir bu konuşma’ dedi. ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ yaklaşımını işaret eden Mahfi Eğilmez ise ‘Nedenle sonucu karıştırmaya devam ettikçe TL’de değer kaybı devam eder’ diye konuştu.”
Birgün gazetesi manşetinde, “Konuştukça ülke batıyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Erdoğan, önceki akşamki canlı yayında faizlerin indirilmesi için Kavcıoğlu ile konuştuğunu söyledi. Dolar tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı, Türk Lirası cinsinden dış borç milyarca lira arttı.
Erdoğan ‘faiz enflasyonun sebebidir’ inadı ile ilgili canlı yayında şu ifadeleri kullandı: ‘Faizleri düşürmemiz şart. Temmuz ağustos buraları bulacağız ki faiz düşmeye başlasın. Faiz yükünü biz yatırımların üzerinden kaldırırsak, maliyetlerin üzerinden kaldırırsak, ondan sonra maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için orada da bir rahatlama dönemine girmiş olacağız. Bütün mesele maliyet enflasyonundan faiz yükünü kaldırmaktır.’
Erdoğan’ın bu değerlendirmeleri sonrası TL’deki değer kaybı dikkati çekti. Faizlerin düşürüleceği yönünde oluşan algı, TL’nin çakılmasına neden oldu. Açıklamaların ardından dolar/TL kuru 8,81 TL'ye çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Kur hızlı yükselişin ardından 8,71 TL seviyesine gerilerken, sabah saatlerinde 8,60 TL'den işlem görmeye başladı. Önceki gün 8,53 TL’den kapanan dolar/TL kuru, Erdoğan’ın ağzını açmasıyla yaklaşık 10 kuruş artarak gün içinde 8,63 TL’den işlem gördü.”
Cumhuriyet gazetesi, “Erdoğan yine doları uçurdu” başlığıyla paylaştığı haberde, “Faiz ve enflasyon konusundaki iddiasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gece faiz ve Merkez Bankası’yla ilgili yaptığı açıklamalarla mali piyasaları sarstı, TL’deki erimeyi hızlandırdı.
Erdoğan’ın, ‘Başkanla görüştüm, faiz yükünü azaltacağız’ sözleri ülkenin dış borç maliyetini 90 milyar lira artırdı. Sözlerinin ardından dolar likit olmayan piyasada 8.88 liraya çıkarken normal piyasada 8.79’u gördü” ifadelerine yer verdi.
“İttifakta Elitaş krizi”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İttifakta Elitaş krizi” başlıklı haber yer aldı:
“Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelikleri için iktidar ve muhalefetteki uzlaşının ardından ‘hem Cumhur İttifakı hem de AKP’de Elitaş sıkıntısı’ yaşanıyor. AKP içinde ‘HSK’ye İYİ Parti’den neden iki üye seçildi’ soruları sorulmaya başlanırken ‘böyle bir sonucun yaşanmasında AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın muhalefet ile arasındaki diyaloğun neden olduğu’ belirtiliyor. Elitaş’ın bu diyaloğunun ilerleyen zamanda MHP ile AKP birlikteliğini zedeleyebileceğine işaret ediliyor.
AKP’de, Elitaş’ın yeniden grup başkanvekili olmasının ardından ‘diğer grup başkanvekillerine karşı TBMM’de rol kapmaya çalıştığı’ da ileri sürülüyor. ‘AKP’nin grup yönetiminde belli bir uyumun söz konusu olduğu ancak bu uyumu Elitaş’ın bazen bazı hamlelerle bozduğu’ iddia ediliyor. Örnek olarak da HSK seçimleri gösteriliyor. Aslında HSK seçimleri için ‘başka bir grup başkanvekillinin muhalefet ile görüşmeleri yürütmek üzere görevlendirildiği ancak daha sonra Elitaş’ın devreye girdiği’ iddia ediliyor.”