“Paketin içindeki istismar”

Birgün gazetesi manşetinde, “Paketin içindeki istismar” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Yargı paketinde yer alacağı iddia edilen düzenlemeler tartışma yarattı. Çocuğa yönelik cinsel istismarın da yer aldığı ‘katolog suçlarda somut delil aranması’ şartının istismarcıları koruyacağı uyarısı yapıldı.

AKP iktidarının hazırladığı ve önümüzdeki hafta meclise gelmesi beklenen yargı paketinde tartışmalı düzenlemeler yer alıyor. Pozitif gibi görünse de 32 maddelik pakette katolog suçlardan tutuklamalara somut delil kriteri getirilmesinden avukat görüşüne kısıtlama getirilmesine kadar tartışmalı maddeler bulunuyor. Katolog suçlarda ‘terör, hükümete karşı silahlı isyan, devlet güvenliğine veya anayasal düzene karşı suçları işlemek amacıyla örgüt kurma, kaçakçılık’ gibi suçlar bulunurken çocuk istismarı ve cinsel saldırının da bu kategoride yer alması, ‘Cinsel suçları aklamaya mı çalışıyorlar?’ sorusunu akıllara getirdi. Düzenlemeye göre katolog suçlarda tutuklama için bundan böyle makul şüphe yeterli olmayacak. Görüntü, şahit ve ses kaydı da şart olacak.

Düzenleme tepki çekti. EŞİK Platformu Sözcülerinden Avukat Hülya Gülbahar, ‘Birtakım gerici çevrelerin, çocuğa yönelik cinsel istismar saydığımız erken evlilik konusunu sürekli gündeme getirdiğini düşünürsek bu düzenlemenin çocuk istismarcılarını aklama girişimi mi, bir cezasızlık durumu mu sorusunu akıllara getiriyor’ dedi. Gülbahar, ‘Akıllara gelen ilk soru kimi serbest bırakacaklar oluyor? Hukuk sisteminde yapılan bu düzenlemelerle cinsel istismarcıların daha zor tutuklanması amaçlanıyor olabilir’ ifadelerini kullandı. Av. Selin Nakipoğlu ise zaten delil olmadan bu suçlardan tutuklama yapılmadığını vurguladı. Nakıpoğlu, pratikteki bu durumu yasalaştırmaya çalıştıklarına dikkat çekerek 2016’da AKP tarafından verilen 15 yaşını doldurmuş çocuklara karşı işlenen suçlarda evlenme koşuluyla failin tahliye edilmek istendiğini hatırlattı.”

“İşte Çamlıca gerçekleri”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İşte Çamlıca gerçekleri” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Erdoğan’ın ‘en büyük ve en yüksek bina’ sevdası halkın parasını betona gömerken doğa harikası Çamlıca’ya yapılan cami için devasa bütçe harcandığı ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre raylı sistemden aydınlatmaya, temizlikten bakım ve onarıma kadar yalnızca İBB bütçesinden 290 milyon 601 bin 510 dolar harcandı. Bugünkü kurla 2 milyar 522 milyon lira.

Çamlıca Kulesi’ndeki 360 Kule Kafe – Restoran’ın işletmesi Erdoğan’a yakın isim olan Hasan Yeşildağ’a verildi. Akşam, Star ve Kanal 24’ü alarak medya sektörüne giren Yeşildağ, Erdoğan’ın hapis yattığı dönemde ‘hizmetinde bulunmak’ amacıyla cezaevine girmişti. Kardeşi Zeki Yeşildağ’ın da İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) meclis üyesi olduğu Hasan Yeşildağ, AKP döneminde Türkiye’nin sayılı işadamlarından biri oldu. İBB’ye ait Ulus Cafe, halı sahalar, nargile cafelerden sonra Yapı&Yapı İnşaat’a verilen Ankara AKM Millet Bahçesi, Rize’de Cengiz İnşaat’la birlikte verilen İyidere Lojistik Limanı’ndan sonra şimdi de geçen hafta açılışı yapılan Çamlıca Kulesi’nin restoran ve kafe işletmesi işi verildi.”

“Başka ‘128 milyar’ yok”

Karar gazetesi manşetindeki, “Başka ‘128 milyar’ yok” başlıklı haberinde, “Piyasa gerçeklerine aykırı anlayış yüzünden fırlayan doları dizginlemek için MB rezervleri eritildi. Ancak ‘yanlış tedavi’ kurun ateşini düşürmedi, tırmanış faiz artışıyla frenlenebildi. Salgında etkisi katlanan sürecin yansıması sürerken yeniden faiz indirimi gündeminin oluşması tartışma yarattı. ‘Rezervin işe yaramadığı görüldü. Şimdi o para da yok. Faiz inerse kur neyle tutulacak?’ sorusu gündeme geldi.

Rezervlere ilişkin sıkıntı, esnafa, çalışana desteklerin yetersizliğinde somut karşılığını buldu. 83 milyonun cebine yansıyan sürecin ardından faiz artırımıyla dolar tutuldu. Cumhurbaşkanı’nın ‘MB Başkanımızla görüştüm. Faizi düşürmemiz şart’ sözleri ise yeniden faiz gündemi oluşturdu. Ancak hem küresel gıda ve petrol fiyatlarındaki artış hem de enflasyon baskısının faiz indirimine duvar olması Merkez’i zora soktu.

Ekonomistlerden de tepki geldi: 2018’de üretici ve tüketici fiyatları arasında fark fırlayınca MB faiz artırıp maçı çevirmişti. Şimdi fark yine tarihi zirvede ve indirimden bahsediliyor… Mevcut tabloyu gören bir Merkez Bankası takvimini konuşmak bir yana faiz indirimini konuşmayı bile reddeder. Ekonomide faiz indirimini kaldıracak bir görünüm ne yazık ki yok. Üstelik gelişen piyasa ekonomilerinde faiz artırımı gündemde” ifadelerine yer verdi.

“Bu fotoğrafı tarihten silemezsiniz”

Yeni Yaşam gazetesi manşetin altında, “Bu fotoğrafı tarihten silemezsiniz” başlıklı haber yer verdi:

“Diyarbakır’da 2017 Newroz’unda Kemal Kurkut’un polis tarafından öldürülmesini fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’ün davasında Kurkut ve Gök’ün ‘örgüt üyesi olduğunu’ iddia eden gizli tanık ifadesinin dosyaya konulması tepki çekti. Gök, ‘Sanki ben Kemal’le, polis onu öldürürken fotoğraf çekmek için anlaşmışım gibi bir ifade var. Gizli tanığın söylediği doğru değil’ dedi.”