“Çiftçi parasıyla medyaya çöktü”

Sedat Peker’in en yeni itiraflarına yönelik tepkiler ve gelişmeler gündemde öne çıktı.

P24

08.06.2021

Birgün gazetesinin manşetinde, “Çiftçi parasıyla medyaya çöktü” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Ziraat Bankası’nın, Demirören’den alamadığı iddia edilen 750 milyon dolar ile 55 bini aşkın çiftçiye destek olunabilirdi. Demirören’den kredi borcunu tahsil edemeyen banka, çiftçinin tarlasını, traktörünü haczediyor.

Suç örgütü elebaşısı Sedat Peker, önceki gün yayımladığı dokuzuncu videosunda Demirören Grubu’nun, Doğan Medya Grubu’nu satın almak için Ziraat Bankası'ndan çektiği 750 milyon dolarlık krediyi ödemediğini iddia etti. İddialarla ilgili Demirören Grubu’ndan henüz bir açıklama gelmedi. Ancak CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, bir yıl önce Ziraat Bankası’na bu kredinin akıbetini sorduğunu anımsattı. Hakverdi’nin 10 Haziran 2020 tarihinde TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi ‘müşteri sırrı’ denilerek yanıtlanmadı.

750 milyon dolarlık borcun peşine düşmeyen banka, çiftçinin ödeyemediği kredi borçlarının takibini aksatmadan yapıyor. Çiftçinin ödeyemediği kredi borçları nedeniyle traktörleri, tarlaları haczediliyor veya yüksek faizlerle yeniden yapılandırılıyor.

Ziraat Bankası Tarımsal Pazarlama Grup Başkanı Ferhat Pişmaf’ın ocak ayında yaptığı açıklamaya göre Ziraat Bankası'nın tarım kredileri 2019 yılına göre yüzde 24 arttı. Pişmaf, bankanın son 5 yılda tarımsal üreticilere kullandırdığı kredi hacminin 202 milyar TL'yi aştığını söyledi. Öte yandan ocak ayında yaklaşık 685 bin üreticinin bankaya borcu olduğunu da açıklayarak 2020 başı itibariyle tarım kredilerinin 80 milyar TL seviyesine ulaştığını bildirdi. Bu da kişi başına 116 bin 788 lira kredi borcu olduğu anlamına geliyor.”

“Peki HSK ne bekliyor”

Karar gazetesi manşetinde, “Peki HSK ne bekliyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Suç örgütü lideri Peker’in vahim suçlamalarına ilişkin devlet kurumları bugüne dek sessizliği tercih etti. Ancak son videodaki “Hakimler ve savcılar arandığı dönemde Sezgin Baran Korkmaz’ın otelinde bedava tatil yaptı” iddiası titizlikle korunması gereken ‘adalete güven’i zedeleyen unsur olarak öne çıktı. ‘Ya soru işaretleri giderilip yargı camiası bu şaibeden kurtarılsın ya da çürük elmalar ayıklansın’ çağrısı yükseldi.

Peker, işadamı Sezgin Baran Korkmaz’ın İçişleri’ne çağrılarak ‘yurt dışına çık’ uyarısında bulunulduğunu savundu. Korkmaz’ın geceliği 100 bin lirayı bulan otelinde yargı mensuplarının ve gazetecilerin kaldığına ilişkin iddia da en hassas konuda kamuoyu duyarlılığı oluşturdu. Bugüne kadar suçlamalara ilişkin adım atılmazken en azından böyle hassas bir başlıkta Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun harekete geçmesi gerektiği belirtildi.

Yargı denetim mekanizması olan HSK’nın, talimat beklemeden itham edilen isimleri incelemesi yönünde beklenti oluştu. Öte yandan suçlamalar arasında yer alan Ziraat Bankası kredisinin geri ödemesinin yapılmadığına ilişkin ifadeler de öne çıktı. Sosyal medyada öğrenciler ‘Ben de KYK borcumu ödemiyorum’ etiketiyle tepki gösterdi. Konuyu Meclis’e taşıyan İYİ Partili Çıray ise “Mızrak çuvalı yırttı” diyerek yanıtlanması istemiyle sorular yöneltti.”

“Derin suskunluk”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Derin suskunluk” başlıklı haberinde, “Organize suç lideri Sedat Peker’in son videosunda dile getirdiği iddialarda adı geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP ve partinin MKYK üyesi Metin Külünk, hâkim, savcıların bağlı olduğu Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK) ve gazeteciler aradan iki gün geçmesine karşın herhangi bir açıklama yapmayarak sessizliğe büründü. İddiaların odağındaki isimlerin sessiz kalmasını ‘Sessizlik ikrardan gelir’ ifadeleriyle değerlendiren hukukçu Turgut Kazan, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede iddialarla ilgili yargının harekete geçmemesine tepki göstererek şöyle konuştu: 

‘Yaşananlara şaşırmak mümkün değil. Zaten bunlar olabilsin diye belki de Türkiye anayasasızlaştırılmıştır. Savcılık sessiz değil aslında CHP’lilere fezleke hazırlıyor, çalışıyor. O çalışmalar da zaten bugün yaşadığımız sistemin ayakta kalmasını sağlamak için. Şu an savcılık makamında içlerinde gerçekten bu gelişmeleri benim gibi utanarak izlemek zorunda kalan savcılar ve yargıçlar var tabii ama büyük çoğunluğu zaten bu sistemin bir çeşit tamamlayıcısı durumunda. O nedenle bunları seyreden savcılık pekâlâ ana muhalefet partisi lideri için ve ana muhalefet partisi yöneticileri için fezleke hazırlayabilmektedir. Burada her şey için susmak savcılık adına utanılacak bir şeydir, utanılması gerekir. Ben seyrederken utanıyorum, onlar işin başında duruyorlar, nasıl utanmadan duruyorlar?’” ifadelerine yer verdi.

“Öğrenciler: Bizim de borçlarımızı silin!”

Sözcü gazetesinin manşetinde, “Öğrenciler: Bizim de borçlarımızı silin!” başlıklı haber yer aldı:

“Sedat Peker, Demirören’in Doğan Medya’yı almak için Ziraat’ten çektiği 750 milyon dolarlık kredinin taksitlerini bile ödemediğini iddia etti.

Bunun üzerine Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) borcu olan ve evine icra gönderilen öğrenciler isyanını haykırdı:

‘Şirketlerin değil, öğrencilerin borcu silinsin. Hayata atılan milyonlarca öğrencinin KYK borcu geri isteniyor. Yazık.

Demirören’e giden 750 milyon dolara sesini çıkarmayan devlet, 300 bin kişiye KYK icrası gönderdi.

Demirören’e karşılıksız 750 milyon dolar kredi verip alamayan Ziraat, KYK’ları istemeye utanmıyor mu?

11 aydır ödeme yapmama rağmen hala 15.688,23 lira KYK borcum var. 750 milyon doları hiçe sayıyorlar, benden 23 kuruşu bile isteyecekler.

Patronların, yandaş iş insanlarının borçları bir bir silinirken KYK borcu olanların borcu da pekala silinebilir.

Babamın okuyup para kazanırım diye gönderdiği üniversiteden bir ton borçla döndüm. Madem öyle KYK borcumu ödemiyorum.’”