“Marmara’ya müsilaj göz göre göre gelmiş”

Sözcü ve Karar gazeteleri müsilaj sorunuyla boğulan Marmara Denizi’yle ilgili haberleri manşete çekti.

P24

14.06.2021

Sözcü gazetesi manşetinde, “Marmara’ya müsilaj tüm uyarılara rağmen göz göre göre gelmiş” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“3 denizimizi tehdit eden deniz salyası için yıllar önce CHP’li 2 vekilin araştırma önergesi verdiği ancak AKP’nin reddettiği belgeleriyle ortaya çıktı. 

İlk uyarıyı, 2011’de dönemin CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça yaptı. Havutça, araştırma önergesinde, ‘Marmara Denizi maviliğini kaybediyor, giderek yeşile dönüyor. Oksijen yer yer sıfır değerlere yaklaşıyor, yüzlerce balık türü tok oluyor’ diyerek tehlikeye dikkat çekti. AKP bunu dikkate almadı, önerge reddedildi.

İkinci uyarıyı ise 2016’da, CHP Kocaeli Milletvekili olan ve halen İzmit Belediye Başkanlığı’nı yürüten Fatma Kaplan Hürriyet yaptı. İzmit Körfezi’ndeki kirlilik için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Bu önerge de reddedildi. Hürriyet, ‘O zaman önerimiz dikkate alınsa bugün bu durum ortaya çıkmazdı’ dedi.” 

“Kanal İstanbul Marmara’yı iyice bitirir”

Karar gazetesinin manşetinde, “Kanal İstanbul Marmara’yı iyice bitirir” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Bilimin uyarılarına, toplumun itirazlarına ve salgın şartlarına rağmen ‘inadına’ yapılacağı belirtilen Kanal için ilk kepçeden önce son ikaz… Denizcilik eski müsteşarı Mustafa Korçak, projenin telafi edilemez zararlara yol açacağını söyledi. Üç başlık sıraladı: Tuzu, yoğunluğu farklı Karadeniz suyu ‘can çekişen’ Marmara’yı daha da bozar. 2.5 milyon yeni nüfusun su ihtiyacı ortaya çıkar. Depremin yıkımını katlar.

Marmara komada, müsilaja karşı temizlik seferberliği ilan edilmeli. İleri düzeyde arıtma tesisi olmayan sanayi kuruluşu bırakılmamalı. (Kanal İstanbul) Marmara’ya yıllık 20 milyon metreküp Karadeniz suyu gelecek. Sıcaklık, tuzluluk Marmara’yı daha da bozar. Denizi İzmit Körfezi’nin eski haline dönüştürür. Kanal’la kurulacak 2.5 milyon nüfuslu şehrin de su ihtiyacı ortaya çıkacak. 7 köprü bu nüfusu taşıyamaz. 

Depremde Kanal ile İstanbul Boğazı arasında kalan adanın tahliyesi, yardımların ulaşması ve koordinasyon kaosa yol açacak. 14 bin sayfalık ÇED raporu eksik ve yanlışlarla dolu. Simülasyonlar da hatalı. Talimatla yapıldığı anlaşılıyor. Kanal Montrö’yü etkiler. Geçiş ücretleriyle kâr sağlanması da mümkün değil. Buraya harcanacak paranın yüzde 10’uyla Marmara eski bol balıklı haline getirilir.’”

“Erdoğan’ın yeni rotasını ABD çizecek”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Erdoğan’ın yeni rotasını ABD çizecek” başlıklı haberinde, “Erdoğan ile Biden bugün gerçekleşecek NATO Zirvesi’nde bir araya gelecek. S400’lerden Halkbank davasına pek çok konu ele alınacak. Uzmanlar, Saray için iktidarda kalma anahtarının, ABD politikalarıyla uyum olduğunu vurguluyor.

İki ülke arasında tansiyonun yüksek seyrettiği bir dönemde gerçekleşecek görüşme Ankara için hem iç hem de dış politikada kaybettiği gücünü emperyalistlerin desteğini alarak yeniden kazanma arayışı olacak. Son dönem dış politikada ibreyi ABD ve NATO eksenine çeviren Saray rejimi, Karadeniz’deki Rusya-Ukrayna geriliminde batıdan yana tavır alırken Ukrayna, Letonya, Polonya gibi ülkelere de SİHA desteğinde bulundu. Doğu Akdeniz’de de geri adım atan iktidar, Montrö’yü bile tartışmaya açmaktan geri durmadı. Suriye ve Libya’da ABD ile daha yakın ilişkiler kuracağının sinyallerini veren Saray yönetimi, Biden dönemiyle gelişen yeni emperyalist düzende rol kapmaya çalışıyor. Öte yandan görüşmenin bir başka kritik noktası da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından pek çok bölgede Rusya ile girişilen geçici ortaklığın seyrini etkileyecek olması.

Birgün yazarı ve siyaset bilimci Öztan, görüşme sürecinin en çok etkisini göstereceği yerin iktidar bloku olacağına dikkat çekerek, ‘Erdoğan’a mesaj gönderme trafiği arttı. Buradan iktidar için ne bir zafer ne de bir hezimet çıkacak. Pazarlık masasında kazanılanlar ve de feda edilenler sadece iktidar içi kliklerin akıbetini etkileyecek’ diyor. Öztan muhalefeti de uyarıyor: ‘ABD’den icazetle gelecek bir ‘normalleşme’nin memleketin emekçisine, yoksuluna, eşitlik mücadelesi verenine, doğasını savunanına faydası olmaz’” ifadelerine yer verdi.

“Şeriat çağrısı özgürlükmüş”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Şeriat çağrısı özgürlükmüş” başlıklı haber yer aldı:

“Yeniden Refah Partisi İstanbul Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Sadık Tunç’un, ‘İslam halifesinin gölgesinde, şeriatı ilan edeceğimiz günler yakındır. Cenk, Cihad, Şehadet’ paylaşımına ilişkin soruşturmada, ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ karar verildi. Paylaşımın ‘ifade özgürlüğü kapsamında yer aldığı’ savunuldu.

Açıkça cihat, cenk ve şehadet çağrısı yapıldığını belirten avukat Tacettin Çolak, ‘Karar yasalara uygun olmadığı gibi hukukun genel ilkelerini de ayaklar altına almaktadır. Kendisine cumhuriyeti koruma görevi verilen savcı suç işlemiştir’ dedi. Partisi Tunç’u disipline sevk etmişti.”