“Nereden çıktı bu satış”

Karar gazetesi manşetinde, “Nereden çıktı bu satış” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Stratejik önemi nedeniyle 36 yıldır özelleştirme programlarının dışında tutulan elektrik iletimindeki devlet tekeli sona eriyor. Önceki yıllarda ‘Kapsam dışı kalacak’ taahhüdü verilen TEİAŞ sürpriz şekilde satış listesine alındı. Hem kârlılığı yüksek hem de tekel vasfı bulunan şirketle ilgili karar ‘Şimdi ne değişti?’ sorusuna yol açtı. ‘Kurum denetimden çıkarılıyor. Türkiye’nin enerji güvenliği tehlikeye atılıyor’ tepkileri yükseldi.

Türkiye’de özelleştirmeye yönelik bir yandan sert eleştiriler sürerken bir yandan satışlar devam ediyor. Son olarak Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Cumhurbaşkanlığı kararıyla özelleştirme kapsamına alındı. Elektrikte diğer şirketler özelleştirilirken iletimin devlette kalacağı belirtilmesine rağmen alınan karar ‘Şimdi ne değişti’ dedirtti. Öz kaynakları yüksek olan TEİAŞ’ın, geçen yıl 6.4 milyar TL’lik faaliyet kârı açıklaması da satışın gerekçesini tartışmalı hale getirdi.

Stratejik değeri yüksek olan ve kâr elde eden bir kamu kuruluşunun özelleştirilmesi kamuoyunda eleştiri konusu oldu. Bu adımla nasıl bir kamu yararı sağlanacağı dile getirildi. ‘İletim garantisi de verilecek mi?’ sorusu gündeme getirildi. Kritik konu muhalefetin de gündemindeydi. CHP’li Ahmet Akın ‘Türkiye’nin enerji güvenliği tehlikeye atılıyor. Mal varlığı on milyarlarca dolar olan TEİAŞ’ın özelleştirilmesi Sayıştay denetiminden çıkarılması anlamına geliyor’ dedi.”

“Hedef rejimi değiştirmek”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Hedef rejimi değiştirmek” başlıklı haber yer aldı. “Prof. Ertürk, İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini değerlendirdi” üst başlığıyla verilen haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İstanbul Sözleşmesi’nin dinci sağa, HDP’yi kapatmanın ise milliyetçi sağa sunulması, esasında Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve laik ilkelerine bir meydan okumadır. 

Cumhurbaşkanı’nın ‘Kadının onurunu korumak kadını korumaktır’ sözleri demagojidir. 1 Temmuz’da kadınların saçlarından sürüklenmeleri, onurlarının hiçe sayıldığının göstergesidir.

Kadınların biyolojik özelliklerine indirgendiği, öldürüldüğü, taciz edildiği bir toplumda, ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ söylemi daha çok bir günah çıkarmadır.

Arkalarına devletin gücünü alan cemaat ve tarikat liderleri ile diğer aşırı güçler gerici projelerini topluma rahatlıkla dayatır duruma geldiler.”

“İttifak ortağına ters kelepçe!”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “İttifak ortağına ters kelepçe!” başlıklı haberinde, “BBP Ordu İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Yümlü, sosyal medyada yayın yapan bir kanalda, iktidarı, fikir açıklayanlara karşı sert tutumunu eleştirdi. ’15 Temmuz’dan sonra herkeste bir korku algısı yaratıldı’ dedi ve ekledi:

‘Konuşursan seni içeri atarım korkusu oluştu. Biz niçin korkuyoruz bu hükümetten? AK Parti genel başkanından korktukları kadar Allah’tan korkmuyor bu insanlar. Savcı ve hakimler bile sürgün korkusundan konuşamıyor.’

Sen misin bu eleştirileri yapan… 2 gün sonra BBP’li Fatma Yümlü’nün dükkanı polis tarafından basıldı. Yümlü, elleri arkadan kelepçelenerek dükkanında gözaltına alındı. Soruşturma açıldı. BBP tepki gösterdi” ifadelerine yer verdi.

Evrensel gazetesi habere, “Erdoğan’ı eleştiren gözaltına alınıyor” başlığıyla ön sayfasında yer ayırdı:

“Bir televizyon kanalında iktidara yönelik eleştiri sunan Büyük Birlik Partisi Ordu Kadın Kolları Başkanı Fatma Yümlü, ertesi gün iş yerinde polisler tarafından ters kelepçe ile gözaltına alındı. Gerekçe olarak da ‘maske takmadığı’ gösterildi.”

Karar gazetesi, “Eleştiriye ‘ters kelepçe’” başlığıyla yer ayırdığı haberde, “BBP Ordu Kadın Kolları Başkanı Fatma Yümlü, hükümeti eleştirdikten 48 saat sonra ‘masken yok’ denilerek ters kelepçeyle gözaltına alındı. O görüntüler ‘Demokratik bir ülkede bu yaklaşım kabul edilemez’ tepkilerine yol açtı.

Ünye’de yerel kanala konuk olan Fatma Yümlü, işsizlik, kadın cinayetleri gibi başlıklar üzerinden hükümete yönelik eleştirilerini dile getirdi. ‘Muhalefet, iktidarın yanlışlarını göstermek için var’ dedi. Konuşmasından iki gün sonra iş yerinde polis tarafından kelepçelenen Yümlü, maske kullanmama suçlaması yöneltildiğini söyledi. Ordu Valiliği, gözaltının eleştiri değil Kovid ihbarı nedeniyle gerçekleştiğini savundu. BBP’den ise tuhaf açıklama geldi: Parti kimliğini paylaşmaması mazeret olarak kabul edilemez” ifadelerini kullandı.