“Milli gelirde böyle eridik”

Karar gazetesinin manşetinde, “Milli gelirde böyle eridik” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Ekonomideki 16 yıllık dönemin ardından kişi başına düşen gelirdeki erimeyi ortaya koyan tablo… Türkiye, 2003-2019 arasında kişi başına düşen gelirde bir kat bile büyüyemezken son yedi yolda 24 sıra irtifa kaybedildi. Gelişmişlik parametrelerinde aynı lige düştüğümüz Angola, Gana gibi ülkeler zenginliklerini katlarken sadece Güney Afrika’nın üzerinde yer alabildik.

Kur-faiz-enflasyon çıkmazındaki Türk ekonomisi, başkanlık sistemine geçildikten sonra alarm vermeye başladı. Hatalı kararlardaki ısrar verilere de yansıdı. Ucuz kredi musluklarının açıldığı geçen yıl G-20’de Çin’den sonra büyüyen tek ülke olsak da vatandaş kağıt üzerindeki mucizeden nasibini alamadı. 2013’te 12 bin 582 dolarla zirve yapan kişi başına gelir, 2007’de 9 bin 712 doların altına düştü. Türkiye, 8 bin 599 dolarla 192 ülke arasında 74’üncü sıraya geriledi.

Dünya Bankası verilerine göre Bangladeş 2003-2019 arasında kişi balına düşen gelirini 2.91, Gana ise 4.27 kat artırdı. Ekonomide bahar havası estirilen 16 yıllık dönemde bir Türk vatandaşının cüzdanı ise sadece 0.9 kat değerlendi. Bulgaristan, Arjantin, Rusya, Romanya ve Uruguay gibi ülkeler geriden gelip sıralamada öne geçti. Yerinde sayan Türkiye ise kişi başına düşen gelir tablosunda 2014’ten bu yana 24 ülkenin daha gerisine düştü.”

“Gramajdan çalıyorlar!”

Birgün gazetesi manşetinde, “Gramajdan çalıyorlar!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Halkın alım gücü düştü, firmaların gramaj hilesi arttı. Peynir, yoğurt, zeytin, yağ tuvalet kağıdı gibi temel ürünlerde malzemeden çalınıyor.

Pandemiyle birlikte yoksulluk daha da derinleşince firmaların gizli zam hilesi de artmaya başladı. Firmalar ürünlerinde gramaj oyununa başvuruyor. Gıda ürünlerinden temizlik malzemelerine hemen her üründe fiyat ve ambalaj aynı kalırken malzemenin gramajı azaltıldı. Tüketici dernekleri ve sosyal medyada şikayetler yağıyor.

Artan şikayetler nedeniyle şubatta bakanlık düzenlemeye gitse de, yapılmayan kontroller nedeniyle uygulama havada kaldı. Tüketici Hakları Derneği Sekreteri Cingil, ‘İsim yapmış firmalar dahi gramaj oyunu ile gizli zamlar yaptılar ve zam yapmadıklarını iddia ederek bir de üstüne reklam yaptılar’ dedi.”

“Palavra çok, çözüm yok!”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Palavra çok, çözüm yok!” başlıklı haberinde, “‘Kuzey-Güney değil iki devlet’ denilerek Kıbrıslılar adına karar alındı. Çözüm yolu daha da tıkanırken KKTC’ye sömürge muamelesi yapıldı.

Kıbrıs harekatının yıl dönümünde ‘çifte bayram kutlaması’ diyerek gittiği Lefkoşa’da Erdoğan, ‘Kuzey-Güney’ demek istemiyoruz, artık Kıbrıs Türkü diyoruz’ dedi. ‘Müjde’ propagandasıyla gidilen Kıbrıs’ta hiçbir somut adım atılamazken, ‘KKTC’nin bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırıldı’ eleştirilerine konu olacak görüntüler verildi.

KKTC’yi tanıyan çıkmadı. Erdoğan hayal ettiği başkanlık sistemini KKTC’ye getiremedi. Uçak dolusu palavra neden oraya götürülüp kös kös geri getirildi, bunun cevabı şimdilik havada! Barış adası özlemi ise şimdiki rejimin düşman listesinin başında bulunuyor” ifadelerine yer verdi.

“Taliban’a güzelleme”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Taliban’a güzelleme” başlıklı haber yer aldı:

“Biden yönetimini memnun etmek için Türk askerini Kabil’de tutmakta ısrar eden Erdoğan, Taliban’ın itirazını kırmak için tartışılacak bir yorum yaptı. Erdoğan, ‘ABD ile görüşmeler yapan Taliban, Türkiye ile daha rahat görülme yapabilir. Çünkü Türkiye’nin inancıyla alakalı ters bir yanı yok’ dedi.

Erdoğan’ın kafa kesen, okul bombalayan, öğretmen katleden, insanları taşlayarak öldüren Taliban’a ilişkin sözleri tepki çekti. İlahiyatçılar, bu tür açıklamaların radikal dinciliğe ‘sevimlilik’ kazandırdığını belirterek, ‘Diplomatik mesaj gönderiyor ancak talihsiz bir açıklama’ dedi.”