“Bu yangın böyle sönmez”
Gazetelerin manşetinde, Ankara’da Altındağ’da Suriyelilere yönelik yaşanan saldırılar yer aldı.
13.08.2021
Karar gazetesi habere manşetinde, “Bu yangın böyle sönmez” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Yıllardır süregelen ihmallerle ısınan mülteciler konusunda Altındağ en tehlikeli kıvılcım oldu. Bir göç politikası bulunmaması süreci bu noktaya taşırken provokasyona açık konunun siyasi çekişme malzemesi haline getirilmemesi gerektiği vurgulandı. 83 milyonun geleceğini ilgilendiren hassas başlıkta ortak akılla, insani boyutu gözeten bir çözüm mekanizması oluşturulması gerektiği belirtildi.
Suriyelilerin ardından Afgan göçmen varlığı, bir göç bakanlığı kurulmaması nedeniyle toplumsal gerilime zemin hazırladı. Son tehlikeli gelişme Ankara’da yaşandı. Emirhan Yalçın’ın katledilmesiyle tırmanan olayların ardından ‘provokasyon’ uyarıları yapıldı. Yıllardır süregelen ihmallere rağmen hükümetin muhalefeti işaret etmesi, muhalefetten ise kışkırtıcı söylemler yükselmesi siyasi çekişmenin sadece gerilimi yükselteceğini gösterdi.
Sosyal medyadaki tırmanış karşısında 18 yaşındaki Emirhan’ı katledenin Suriyeli kimliğine vurgu yerine katil olarak görülmesi gerektiği belirtildi. Çözümün, sığınmacıların evlerinin taşlanmasında olmadığı vurgulandı. Sürecin daha da tehlikeli boyutlara ulaşmasının önüne ancak ortak akılla çözüm modeli hazırlanarak geçilebileceği ifade edildi. Partilerden, STK’lara, akademiye her unsurun katılımıyla bir plan hazırlanması için çağrılar yapıldı.”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Ateşe benzini iktidar döktü” başlıklı haberinde, “Suriyelilerin yanı sıra Afganistan’dan gelen göç dalgası sığınmacı krizini her geçen gün büyütüyor. Günü kurtarma derdinde olan iktidarın çözüme yönelik bir politikasının olmayışı ırkçılığı tehlikeli boyutlara taşıdı. Saray yönetimi, muhalefeti suçlayan çıkışların ötesinde ne bir açıklama ne de bir bilgi akışı sağladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorun yokmuş gibi davranıyor. Göçmenleri ancak Batı’yla masaya oturduğunda hatırlıyor. Yeri geldiğinde onları koz olarak kullanmaktan da çekinmiyor. Toplam sayıları beş milyona yaklaşan göçmenler, sermaye için ucuz iş gücü fırsatı olarak görülürken kentlerin demografik yapısı değişiyor. Belirsizlik ve yaratılan gerilim, göçmen karşıtlığını durmadan besliyor. Ankara’da yaşanan olayların, daha büyük çatışmaların başlangıcı olabileceği biliniyor. Her krizde ortadan kaybolan iktidar bir kez daha halkın kendi başının çaresine bakmasını istiyor. Sorunun asıl kaynağının iktidarın politikaları olduğunu görmeyen, öfkeyi suçsuz insanlara yönelten her yaklaşım bu kaosun doğal bir parçası haline geliyor.
Altındağ’da göz göre göre yaşananlar, iktidarın olup bitenlere seyirci kalması, toplumsal öfkenin manipüle edilmesinden aslında hiç de rahatsız olmadıkları ihtimalini düşündürtüyor. Altındağ’da işyerlerinin ve evlerinin tahribatına dek varan saldırının tesadüfi olmadığı, belirli bir organizasyonun ürünü olduğu açık. Daha önceki tecrübeler, iktidarların bu tip linç girişimlerinden demokratik muhalefeti bastırmak için yeni bahaneler devşirdiği gerçeğini bize hatırlatıyor” ifadelerine yer verdi.
Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Irkçı yangına karşı çare 3. Yol” başlıklı haber yer aldı:
“Sakarya’dan Konya’ya dek her yerde Kürtlere yönelen ırkçı saldırılar, önceki gece Ankara’da Suriyelilere karşı tam bir toplu linçe dönüştü. Altındağ’da sokaklar karıştı, bir encin öldürülmesinden sonra Suriyelilere ait evler taşlandı, arabalar yakıldı, dükkanlar yağmalandı. Polis ise seyretti.
Cumhur İttifakı’nın yarattığı manzaraya CHP-İYİP ikilisi de milliyetçi açıklamalarla destek verirken, bu iki bloka karşı yeni bir yol açmanın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Her türden ırkçılık ve militarizme karşı HDK ve HDP’nin barış ve adaleti esas alan 3. Yol çizgisi, toplumun ihtiyacı haline geldi.
HDK Eşsözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, topluma savaş yoluyla dayatılanın çözümsüzlük olduğuna dikkati çekerek, ‘Kendisini Beyaz Türkçülük ya da Yeşil Türkçülük olarak inşa etmeye çalışan hegemonyalar arasında sıkıştırılmış Türkiye’nin tek çaresi 3. Yol’dur’ diye belirtti.”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Biz ne yaptık?” başlıklı haberde, “18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın hayatını kaybetmesinin ardından tüm Suriyelileri hedef alan saldırıların yaşandığı Altındağ’ı gezdik. Bölgede gerilim dinmiş değil: Suriyeliler ise tedirgin. 4 çocuğu ile yıkık dökük bir evde yaşayan Suriyeli Mustafa, ‘Biz ne yaptık?’ diye sorarak kendilerini hedef alan öfkeye ve saldırılara anlam veremediğini anlatıyor.
Prof. Dr. Ayhan Kaya, iktidarın ‘ucuz iş gücü’ne dayanan, muhalefetin ise oy devşirme amacıyla öne sürdüğü söylemlerin mülteci düşmanlığının önünü açtığını söyledi. Irkçı propagandanın gençlerin ekonomik, siyasal ve sosyal alanda yaşadığı sorunlar üzerinden şekillendirildiğini belirten Kaya, mevcut söylemlerin sürmesi halinde linç girişimlerinin yayılabileceği uyarısında bulundu” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesi habere manşetin altında, “Öfke, Suriyelilere patladı” başlığıyla yer ayırdı. Haberde şöyle denildi:
“Ankara Altındağ’da 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın öldürülmesinin ardından ilçe karıştı. Tekbir getiren çok sayıda kişi, Suriyelilerin ev ve iş yerlerine saldırdı. 38’i sabıkalı 76 kişi gözaltın alındı. Siyaset bilimci Dr. Giray Gerim, iktidarın göçmen politikasını yönetemediğini belirterek, ‘Gettolaşma yaşanıyor. Çatışmalar daha da artabilir’ uyarısında bulundu.”
Gazete manşetindeki, “‘Milliyetçi MHP’ neden sessiz” başlıklı haberinde ise, “Altındağ'da yaşanan gerginlikten sonra kendisini ‘Bütün bunlara sen sebep oldun’ diye eleştirenlere cevap Kılıçdaroğlu’ndan geldi: ‘Ben bunu yapacaklarını tahmin ettim. Saray iktidarının tipik politikasıdır. Bundan dolayı uyarı yaptım. Halka ‘aman provoke olmayın’ dedim.
Geçen hafta Türkiye’ye gelen Afgan erkek gruplarının ABD’ye hizmet etmiş askerler olduğu iddiasını ortaya atan CHP lideri bu kez MHP’li yetkililere seslendi: ‘Bu anlaşmadan haberinizi var mı, varsa ‘milliyetçiyim’ diyen bir parti buna nasıl sessiz kalır?’” ifadelerine yer verdi.
Sözcü gazetesi habere manşetinde, “Tehlikeli ateş!” başlığıyla yer verdi:
“Ankara Altındağ’da Suriyelilerle yaşanan gerginlik, tehlikeli bir ateşin kıvılcımını yaktı. Suriyelilerin dükkanları tahrip edildi, araçları ateşe verildi. 76 gözaltı var. Bunlardan 38’inin çeşitli suçlardan sabıkası çıktı."
Yeni Şafak gazetesi manşetindeki habere, “Bu kandan siz sorumlusunuz” başlığını attı. Haberde şu ifadeler yer aldı:
CHP ve İYİ Parti’nin siyasi hesaplarla sürekli mülteci ve yabancıları hedef alması Altındağ’da vahim sonuçlara yol açtı. Türk ve Suriyeli gençlerin kavgasında 18 yaşındaki Emirhan Yalçın hayatını kaybetti. Cinayetin ardından ilçede yaşayan Suriyelilerin evleri, iş yerleri ve araçları taşlandı.”
Sabah gazetesi ön sayfasının altındaki, “Altındağ provokasyonunda 76 kişi gözaltına alındı” başlıklı haberinde, “Ankara’nın Altındağ ilçesinde Emirhan Yalçın’ın öldürülmesi sonrasında sosyal medyada provokatif paylaşımlarda bulunan 76 kişi gözaltına alındı. Yalçın’ın katil zanlısı Suriye uyruklu 2 kişi ise tutuklanmıştı” ifadelerini kullandı.
Akşam gazetesi habere birinci sayfasının altında, “Eserinizle kahrolun” başlığıyla yer ayırdı:
“Kılıçdaroğlu, Tanju Özcan ve Ümit Özdağ’ın sığınmacı karşıtı söylemleriyle yükselttikleri tansiyon, Ankara Altındağ’da ‘ırkçı linç’e dönüştü.”
Hürriyet gazetesi habere manşetinde, “Sağduyu zamanı” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Altındağ’da bir gencin Suriyeliler tarafından öldürülmesiyle başlayan infial, 27 saatte sona erdi. Provokasyona açık bu olaylar tekrarlanmasın diye her kesimin sağduyulu davranması çok önemli.”