“Dalganın boyu ülkeyi yutacak”

​Birgün gazetesi, kontrolden çıkan salgında gittikçe büyüyen tehlikeyi manşete taşıdı.

P24

24.08.2021

Birgün gazetesinin manşetinde, “Dalganın boyu ülkeyi yutacak” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Okulların açılmasına kısa bir süre kaldı ama salgın yine kontrolden çıkıyor. Okullarda yüz yüze eğitime sayılı günler kala iktidarın eğitimin aksamaması için önlem alması gerektiğini belirten uzmanlar, koronavirüs salgınına karşı aşılanmanın hızlandırılması gerektiğini belirtiyor. Günlük ölüm sayıları da katlanarak artarken sadece son bir ayda günlük ölüm sayıları neredeyse dört kat arttı.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre sadece bu ay toplam 3 bin 198 yurttaş Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Aktif Covid-19 hastası sayısının da 450 bin civarında olduğu belirten uzmanlar, yaklaşık yarım milyon yurttaşın hasta olduğu ifade ederek bu sayının çok yüksek olduğunu söylüyor.

Covid-19 kaynaklı ölümlerin son altı haftadır arttığını vurgulayan Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, BirGün’e yaptığı açıklamada, ‘Ölümleri uzun süredir haftalık olarak takip ediyorum. Ölümler altı haftadır artıyor. 16 Ağustos ile 22 Ağustos tarihlerini kapsayan son bir haftada toplam bin 374 yurttaş yaşamını yitirdi. Son bir haftalık ölüm sayısı bir önceki haftaya oranla yüzde 43 artış gösterdi’ dedi.

Günlük vaka sayılarının 19-20 binlerde plato çizdiğini ama buna karşın günlük ölüm saylarının ise yükseldiğini vurgulayan Doç. Dr. Yavuz, ‘Ölüm sayılarının artışı endişe verici. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaklaşık 20 milyon kişinin hiç aşı yaptırmadığı söyledi. Bu sayı, bize varyant karşısında çok duyarlı bir nüfusun olduğunu gösteriyor ve toplum sağlığı açısından bir tehlike oluşturuyor. Ne yapıp edip bu sayıyı düşürmemiz lazım’ diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı’nın salgına dair tüm verileri bir an önce açıklaması gerektiğini belirten Yavuz sözlerini şöyle tamamladı: ‘Sağlık Bakanlığı verileri açıklamadığı için salgının seyrine dair çok kısıtlı yorumlar yapabiliyoruz. Ölümlere ilişkin yaş, cinsiyet ve aşı bilgileri açıklanmalı. Ancak bizde veri açıklama meselesi sürekli geriye doğru gidiyor. Mesela, artık ağır hasta sayısı günlük olarak açıklanmıyor. Haftalık olarak açıklanacağı söylendi ama o da en son 24-30 Temmuz için açıklandı. Haftalardır ağır hasta sayısı açıklanmıyor. Aşılama hızlandırılmalı ve bir an evvel önlem alınmalı. Toplumun soru işaretlerini giderecek bir salgın stratejisine ihtiyaç var.’”

“Boğaziçi kayyumu kabul etmeyecek”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Boğaziçi kayyumu kabul etmeyecek” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Kayyum rektör Melih Bulu’nun görevden alınmasının ardından seçim yaparak 17 adaya rektörlük için güvenoyu veren Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, ‘Yüzde 95’imizin ret oyunu alan Naci İnci, rektörümüz olamaz’ dedi. İradelerinin bir kez daha yok sayıldığını belirten akademisyenler, bu atamayı da kabul etmeyeceklerini söyledi.

İnci’nin vekaleten rektörlük yaptığı sürede hocaların işine hukuksuz ve keyfi şekilde son verdiğini, öğrencilere soruşturmalar açtığını hatırlatan akademisyenler, ‘itirazımız sadece kurum dışından bir adaya değildi’ dedi. Öğrenci ve mezunlar da, üniversitenin çoğunluğu tarafından reddedilen İnci’nin rektör olamayacağını belirtti.”

“Anlaşmayı kimle yaptınız”

Karar gazetesi manşetindeki, “Anlaşmayı kimle yaptınız” başlıklı haberinde, “Washington ve Brüksel’den sonra Londra da Afgan göçmenlerin tahliyesinde Türkiye rotasını işaret etti. Üç hafta içinde gelen üçüncü sinyal ‘Bu açıklamalar neye dayanılarak yapılıyor?’ sorusunu gündeme getirdi. Muhalefet liderleri, dikkat çeken çıkışlara net ifadelerle tepki gösterdi: Bu ülkeler bir anlaşma var diye mi bu kadar cüretkâr? Halkın iradesine aykırı mutabakatlar Türkiye’nin egemenlik haklarının ihlalidir.

Afganistan’da tahliye kaosu sürerken ABD kendileri için çalışanların Türkiye’ye gidebileceğini açıkladı. Ardından AB, geçişlerin önlenmesinde Ankara’nın rol oynayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Boris Johnson ve AB Konseyi Başkanı Michel ile telefon trafiği sonrası İngiltere Savunma Bakanlığı yetkililerinin Türkiye’de ‘mülteci merkezleri’ kurulacağını işaret ettiği ileri sürüldü. Guardian gazetesi de benzer planın varlığına yer verdi. Dışişleri Bakanlığı iddiaları yalanladı. Ancak ardı ardına gelen çıkışlar soru işaretlerine yol açtı.

Kılıçdaroğlu: Erdoğan ‘Anlaşma yapmadım’ dediğin ülkeler Türkiye’nin fikrini alma ihtiyacı dahi duymadan bunları söyleyebilecek hale mi geldi? Yoksa anlaşma yaptın diye mi bu kadar cüretkârlar? (İngiltere’ye) Sizin sorumsuzluğunuzun ceremesini halkımız mahallesinde çekmeyecek.

Akşener: Koltuğu kurtarmak için şimdi de İngilizlerin mi taşeronu oluyorsun Sayın Erdoğan? (İngiltere Başbakanı’nı etiketleyerek) Mültecilerle ilgili bu tür anlaşmalar Türk halkının iradesine aykırı ve bizim açımızdan da meşru değil. Erdoğan gidince bu tür kamplara izin vermeyeceğiz’” ifadelerine yer verdi.