“Hedê xwe bizanin”

​Yeni Yaşam gazetesi Didem Arslan Yılmaz’a yönelik tepkileri okuyucularıyla paylaştı.

P24

26.08.2021

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Hedê xwe bizanin (Haddinizi bilin)” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Didem Arslan Yılmaz’ın Show TV’deki programda Kürtçe konuşan konuğu ‘Türkçe konuş, burası Türkiye Cumhuriyeti' diyerek hattan alması, Kürt ve Kürtçe’ye dönük devlet politikasını yeniden gündeme getirdi. Yılmaz kendisine yönelik tepkileri ise ‘gülünç’ buldu. Yılmaz’ın ‘gülünç’ bulduğu tablonun arkasında 100 yıllık asimilasyon yatıyor.

Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Kürt ve Kürtçe düşmanlığı kesintisiz sürüyor. İlk yıllarda Kürtçe para cezası ve yasaklamayla karşılaştı. Sistematik politika Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklulara ‘Türkçe konuş çok konuş’ denilerek insanlık dışı işkencelerle devam etti. AKP iktidarının ilk döneminde yasak gevşetilse de son yıllarda aynen devam etti.

En son Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Eşbaşkanı Leyla Güven ve 9 kadın tutukluya Kürtçe konuştukları için disiplin soruşturması başlatıldı. Kürt alimler, Kürtçe hutbe okudukları için tutuklandı. Meclis’te hala Kürtçe ‘Bilinmeyen dil’ olarak kayıtlara geçiyor. Kürtçe okul ve kreş, Kürtçe yayın yapan televizyon, dergi, gazete ve ajanslar kapatıldı.”

“Memurun cebi değil, başkanın cebi doldu”

Sözcü gazetesi manşetinde, “Memurun cebi değil, başkanın cebi doldu” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Düşük memur zammını zafer gibi sunan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’ın maaşının 32 bin lira olduğu ortaya çıktı. Ocak 2022’de 33.720 lira olacak.

Başkan Ali Yalçın, memur için yüzde 21 zam ve seyyanen 600 lira istediklerini söylüyordu. Ancak iktidarın 2022 için verdiği yüzde 5+7’yi kabul etti. ‘Memur kazandı’ diyerek duyurdu. Düşük zamla memurun değil ama başkanın cebi doluyor.

Genel Sağlık İş Başkanı Zekiye Bacaksız, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen’in başkanı olan Yalçın’ın aylık toplam ücretinin 32 bin 115 lira olduğunu belirtti. Ocak 2022’de ise Ali Yalçın’ın maaşı 33 bin 720 liraya yükselecek.”

“Böyle başlarsa ders zili yine susar”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Böyle başlarsa ders zili yine susar” başlıklı haberinde, “Yüz yüze eğitim 6 Eylül’de başlıyor ama okullarda salgına karşı halen gerekli önlemler alınmış değil. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), dün Covid-19 aşısı olan öğretmenlerin oranını açıkladı. Buna göre iki doz aşı olan öğretmenlerin oranı yalnızca yüzde 72,2. Öğretmenlerin yüzde 16,7’si ise henüz tek doz aşı bile olmadı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ‘Okulların açılması sürecine de bilimsel yaklaşılmıyor. Eğer MEB bu süreci bilimsel yönetse, ‘Okullar ne zaman açılacak?’ sorusuna yanıt olarak tarih değil, kriter verirdi. ‘Şu kriterleri yerine getirdiğimizde okulları açacağız’ derdi. Okulların açılması için gerekli koşulların mutlaka sağlanması gerekiyor’ dedi.

İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri ve Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da sürecin doğru yönetilemediği görüşünde. Küçükosmanoğlu, ‘Öğretmenlerin aşılanmasına ilişkin veriler bile okulların açılmasına birkaç gün kala açıklanıyor. Oysa tüm hazırlıklar çoktan tamamlanmış olmalıydı’ diye konuştu. Eğitim ve sağlık gibi kamusal alanlarda aşının zorunlu olması gerektiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, aşı olmayanlar için getirilen ‘Haftada 2 PCR testi’ şartının doğru bir yöntem olmadığını kaydetti. PCR testinin aşının yerini tutamayacağını belirten Küçükosmanoğlu, ‘Üstelik bunun olumsuz sonuçları olacak. PCR testi zorunluluğu, hastanelerde yoğunluğu ve sahte PCR testlerini artıracak’ dedi” ifadelerini kullandı.

Çocukların hayatı bu kadar ucuz mu”

Karar gazetesinin manşetinde, “Çocukların hayatı bu kadar ucuz mu” başlıklı haber yer aldı:

“Ders ziline iki hafta kala vicdan kanatan karar… Okul servisinde unutulan Alperen’in ölümü sonrası üç kez ertelenen yönetmelik, ‘Bir daha bu acı yaşanmasın’ denilerek konulan maddelerin iptaliyle yürürlüğe girdi. Sektörün maliyet taleplerinin gözetilmesi ‘Peki bir çocuğun canının değeri ne kadar?’ tepkilerine yol açtı. Facialara fren olacak zorunluluklar kalktı: Sensörlü koltuk olmayacak. Kamera kurulmayacak. Yedek personel bulundurulmayacak.

Dört yıl önce okul servisinde unutulan üç yaşındaki Alperen Sakin’in havasızlıktan ölümü Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Dört bakanlığın bir araya gelmesiyle bir ‘Okul Servisleri Yönetmeliği’ hazırlandı. Araçlarda belirli şartlara uyulmasının zorunlu olacağı belirtildi. Ancak düzenleme üç kez ertelendi. Bu eğitim sezonu öncesi de sektör temsilcilerinin ‘Pandemide gelir kaybımız oldu. İlave yükümlülüğü kaldıramayız’ talepleri kaygıların önüne geçti.

Yönetmelik değiştirilerek benzer acılar yaşanmasın diye konulan maddeler dışarıda bırakıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, 2018 öncesi tescil edilen araçlarda üç nokta emniyet kemeri, sensörlü koltuk ve 30 gün kayıt yapan kamera zorunluluğu kaldırıldı. Asıl ve yedek şoför isimleriyle plakaları okul yönetimine bildirme mecburiyeti de iptal edildi. Daha önce 12 yaş olan araçların yaş sınırı ise pandemi gerekçesiyle 15’e çıkarıldı.”

“Çağdaş eğitim kimlere teslim”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Çağdaş eğitim kimlere teslim” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, henüz Meclis’te yemin etmeden bakanlıkta kritik değişiklikler yapılıyor. Eğitim sistemini şekillendiren Talim ve Terbiye Kurulu’nun beş üyesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı kararnameyle görevden alındı, yerine altı üye atandı. AKP’nin ‘en az üç koltuk’ politikası yeni atamalarda da sürdü.

Bir üniversitede, Maarif Vakfı’nda ve TÜBİTAK’ta görev yapan Prof. Cihad Demirli, kurulun başkanlığına getirildi. Üye olarak atanan Prof. Dr. Mustafa Gündüz, ‘Harf devrimi ile geçmişi unutturmanın amaçlandığını’ savunması ile biliniyor. İlim Yayma Cemiyeti’nde sohbetlere katılan Prof. Bülent Dilmaç da kurul üyesi oldu.”