“Açıkça yolsuzluk itirafı”
Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık itirafları az sayıda gazetede yer bulabildi.
31.08.2021
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar 17-25 Aralık soruşturmasıyla ilgili, “Dosyamda ne varsa A’dan Z’ye doğru” dedi.
Cumhuriyet gazetesi habere manşetin üstünde, “‘Hırsız çuvalı’ bombası” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 17-25 Aralık dosyasında kendisine ilişkin tapelerin doğru olduğunu itiraf etti. Suçunun ‘görevi kötüye kullanmak’ olduğunu belirten Bayraktar, talimatlarını yerine getirdiği Erdoğan’ın kendisini Sarraf’la ilişkileri bulunan üç bakanla ‘hırsızlık çuvalı’na koyduğunu söyledi.
Bayraktar’ın dosyasında akçeli işler bulunuyor. Tapelere göre Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Zorlu Center ve Kuzey Ormanları’ndaki imar değişikliklerinden AKP’li bakanlar ve milletvekillerinin emsal artış taleplerine kadar birçok usulsüzlükte rol oynayan Bayraktar, Emine Erdoğan’ın ricasını da yerine getirmeye çalışıyor.”
Sözcü gazetesi manşetindeki habere, “17-25 Aralık tapeleri bana ait, dosyamda ne varsa hepsi doğru” başlığını attı ve “‘Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’ diyen AKP’li eski bakan Erdoğan Bayraktar, tartışmalı bir döneme ışık tutan açıklamalar yaptı.
Erdoğan Bayraktar, FETÖ operasyonuyla başlatılan 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının aktörlerinden biriydi. O dönem Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Bayraktar, suçlamalar hakkında, ‘Başbakandan habersiz bir şey yapmadım’ demişti. Sonra da bakanlık ve milletvekilliğinden istifa etmişti.
8 yıldır bu konuya değinmeyen Bayraktar, ortaya çıktı ve 17-25 Aralık 2013 dönemiyle ilgili zehir zemberek açıklamalar yaptı. Bayraktar itiraf gibi şu çarpıcı sözleri söyledi: ‘Reis, Sayın Cumhurbaşkanım beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı. Aslında ben Zarrab’ı tanımam.’
‘Benim dosyamda hırsızlık yok. Görevi kötüye kullanma var. Kahpe FETÖ’nün savcısı bile benim dosyama rüşvet ve yolsuzluk kelimelerini koymadığı halde, beni rüşvet ve yolsuzluk çuvalının içine koydular. Beni de aynı çuvala koyunca liderim, 4 tane bakan ile beni de hırsız diye tasvir ediyorsun.’
Bende bir para yakalanmadı. Benim çocuklarımdan tutuklanan olmadı. Dosyamda ne varsa hepsi doğrudur. Hem tapeler, hem teknik takip, hem de konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Cemil Çiçek beni sevmemesine rağmen, ‘Bayraktar’ın dosyasını buna sokmayın, ayıptır’ dedi. Soktular’” ifadelerine yer verdi.
Karar gazetesi habere ön sayfasının altında, “Bayraktar eski defterleri açtı” başlığıyla yer ayırdı:
“Eski bakan Erdoğan Bayraktar, geçmiş soruşturmayla ilgili ‘Dosyamda ne varsa A’dan Z’ye doğru’ dedi. Muhalefetten ‘Açıklamaları itiraf niteliğinde, soruşturma açılmalı’ çağrısı geldi.
AK Parti’ye yönelik mesaj olarak yorumlanan paylaşımları dikkat çeken eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 17-25 Aralık soruşturmaları hakkında çarpıcı ifadeler kullandı. Bayraktar, ‘FETÖ’nün savcısı bile soruşturma dosyama rüşvet ve yolsuzluk kelimelerini koymadığı halde beni rüşvet ve yolsuzluk çuvalının içine koydular’ dedi.
YİK üyesi eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek ‘Üç bakan, Zarrab’la alakalı gündeme geldi. Bayraktar farklıydı. İç tüzük gereği söyledim. Hukuk ne diyorsa onu yaptım’ diye konuştu. CHP’li Başarır ise ‘Rüşvet ve kara para sorgulanmalı’ çağrısı yaptı.”
Birgün gazetesi birinci sayfasının altında, “Açıkça yolsuzluk itirafı” başlığıyla verdiği haberde, “17-25 Aralık soruşturması sırasında istifa eden eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın açıklaması gündem yarattı. Bayraktar, ’17-25 Aralık’ olarak bilinen ancak AKP’nin ‘darbe girişimi’ olarak adlandırdığı savcılık dosyalarındaki teknik takiplerin ve montaj olduğu iddia edilen ses kayıtlarının tamamını doğruladı. Eski bakan, ‘Dosyamda ne varsa A’dan Z’ye doğru. Reis beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’ dedi.
Bayraktar’ın bu sözlerinin ardından ismini verdiği Cemil Çiçek, ‘Üç bakan Rıza Sarraf’la alakalı gündeme geldi. Bayraktar ise farklıydı’ diye konuştu. Muhalefetten yapılan açıklamalarda, Bayraktar’ın sözlerinin yolsuzluğun düpedüz itirafı olduğuna dikkat çekildi” ifadelerini kullandı.
Evrensel gazetesi habere ön sayfasında, “Bayraktar: Dosyamda ne varsa doğru” başlığıyla yer verdi:
“17-25 Aralık soruşturması sonrasında bakanlıktan istifa eden Erdoğan Bayraktar, soruşturma dosyasında yer alan telefon görüşmelerinin, görüntülerin ve teknik takiplerin hepsinin kendisine ait olduğunu söyledi.”
“‘Komplo’ sokakta, bilim isyanda”
Karar gazetesinin manşetinde, “‘Komplo’ sokakta, bilim isyanda” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Bugün çalacak ders zili öncesi aşılamada hedef tutmadı. Toplumsal bağışıklık önünde duvar olan aşı karşıtları ise komplo teorilerini sokağa taşıdı. Her gün 200’den fazla kişinin ölümüne işaret eden uzmanlar ‘Şarlatanları değil, bilimin sesini dinleyin’ diyerek tereddüt yaşayanlara aşı çağrısı yaptı.
Özel kurumlar ile okul öncesi ve birinci sınıflar için bugün uyum zili çalacak. Ancak toplumsal haraketliliğin artacağı süreçte aşılamada istenilen seviyeye ulaşılamadı. İki doz aşılananların sayısı 36.6 milyon olarak açıklandı. Hayatını kaybedenlerin neredeyse tamamının aşılarını tamamlamayanlar olduğu vurgulandı. Geçen hafta ölen Dr. Murat Tad’ın, çevresine Kovid’in var olmadığını söylemesi ve aşılar için ‘emperyalist oyun’ demesi dezenformasyonun ulaştığı boyutu gösterdi.
Sosyal medyada örgütlenen aşı karşıtlarının eylemine bilim insanları tepki gösterdi. Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ‘Bir düzine sahtekar milyonlarca insanı kandırıyor ve seyrediyorsunuz. 255 kişi öldü, azmedenler megafonla adam kandırmaya devam etti’ dedi. ABD’deki aşı karşıtı grubun liderinin ölümüne işaret eden Prof. Dr. Bengi Başer ise ‘Aşı olun, bilimin sesini dinleyin’ çağrısı yaptı. Prof. Dr. Derya Unutmaz da dezenformasyonu yayanlar için ‘şarlatanlar’ dedi.
“At barınağının savaşla ilgisi ne!”
Birgün gazetesi manşetindeki, “At barınağının savaşla ilgisi ne!” başlıklı haberinde, “AKP iktidarının milyarlarca liralık kamu alımını, kolaylıkla ve istediği kişilerden ya da şirketlerden yapmak için kullandığı 'pazarlık' yönteminin kullanımı için aranan bahane, pandemi döneminde bulundu. ‘Doğal afet, savaş, salgın hastalık ve özellikli işler’ koşuluyla kullanılması gereken pazarlıkla alım, salgının üzerinden 1 buçuk yıl geçmesine karşın halen tüm tıbbi alımlar için kullanılırken bu arada festival düzenlemekten hizmet binası yapımına, parke taşı döşetmekten araç kiralamaya ve çevre düzenlemeye kadar yasada ifade edilen koşulların geçerli olamayacağı alımların yöntemi oldu.
Kamu alımlarında şeffaflığı ortadan kaldırdığı, kamu kaynaklarının etkili ve verimli kullanılmasını önlediği, iktidarın rant aktarma aracına dönüştüğü için eleştirilen Kamu İhale Kanunu’nun 21’inci maddesinin B bendinde tanımlanan alım yöntemi, giderek daha geniş bir alanda ve dev büyüklüklerdeki alımlarda kullanılıyor. İstenilen kişiye verilebilmesi, ilan edilme ve sonucun açıklanması zorunluluğu da bulunmayan pazarlık yöntemiyle küçük büyük denilmeden çok sayıda alım yapıldı.
2021’in ilk altı ayında 25,2 milyar TL’lik 7 bin 168 ihale pazarlıkla yapılırken bunlar içinde 21/B kulanılarak yapılanlardan dikkati çekici bazıları şöyle: ‘Diyarbakır Şehir Hastanesi, Belediye hizmet binası yapım işi, Öğrenci taşınması, TPAO Batman Bölge Müdürlüğüne bağlı park-bahçeler, sosyal tesisler, lojmanlar, merkez iş yerleri ile dış sahalardaki yabancı ot, haşere – kemirgenlere karşı ilaçlama, Halı saha ve çok amaçlı saha yapım işi, Çadır alımı, Araç kiralama, Şoförlü otomobil ve transit kiralama, Parke taşı alımı, Tribün bakım ve onarımı, Artvin Valiliği vali makam odası, özel kalem sekreterlik ve toplantı odası onarım inşaatı, Atletizm pisti yapımı, Gençlik Kampı organizasyonu…’” ifadelerine yer verdi.