“Dışişleri iki gün direndi”
Gazetelerin gündeminde “10 büyükelçi krizi” manşete çıktı.
25.10.2021
Karar gazetesinin manşetinde, “Dışişleri iki gün direndi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye’nin kriz yüküne bir ‘katkı’ daha… Cumhurbaşkanı’nın 10 büyükelçi talimatı Batı dünyasıyla en ağır gerilimin fitilini ateşledi. Diplomasi uzmanları ‘İlişkiler çıkmaza girer, Ankara izole hale gelir’ uyarısı yaptı. Dışişleri bürokratlarının ise her konuda yansıması olacak ve faturası 84 milyona çıkacak vahim kararı frenlemek için 48 saat boyunca çaba harcadığı ortaya çıktı.
Erdoğan’ın, dört yıldır tutuklu yargılanan Kavala’ya ilişkin açıklama yapan büyükelçilerin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi için 21 Ekim’de talimat verdiği ortaya çıktı. Eşi görülmemiş krize yol açan gelişme sonrası Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki dairelerin ikili siyasi ilişkileri işaret ederek aksi yönde görüş belirttiği öne sürüldü. Kırmızı dosyanın Bakan Çavuşoğlu’na sunulduğu ancak Cumhurbaşkanı’nın talimatı geri çekmediği belirtildi.
Başkentlere resmi tebliğde bulunulmadığı kaydedilirken AP Başkanı David Sassoli ‘Otoriterliğe kayışın göstergesi’ iddiasında bulundu. Almanya’da hükümetin kilit ortağı FDP’nin Sözcüsü Graf Lambsdorff ‘NATO birliğini zayıflatır’ uyarısı yaptı. ‘Karşılıklılık’ ilkesine dikkat çeken emekli büyükelçiler de karardan Ankara’nın zarar göreceğini vurguladı. ‘Türkiye karşıtlarının eli güçlenir. Uluslararası alandaki yalnızlık telafisi olmayan boyuta taşınır’ dedi.”
“Siyasi krizlerden kriz siyasetine”
Evrensel gazetesi manşetinde, “Siyasi krizlerden kriz siyasetine” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Osman Kavala’nın ‘Derhal serbest bırakılması’ için çağrıda bulunan 10 büyükelçi için verdiği ‘istenmeyen adam’ talimatı yeni bir krizi tetikledi. Siyaset Bilimci Özlem Kaygusuz, böyle bir durumu uluslararası ilişkiler tarihinde hatırlamadığını belirterek, ‘İktidar ekonomi üzerinden tehdit edildiklerini söyleyecek, hatalarını dışarıya yükleyecek’ Dolar yükseliş trendindeyken bizi içinden çıkılmayacak krizlere sokmak nasıl akıllara gelmez’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kavala çağrısı’ndan ötürü ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi yönünde talimat verdiği 10 büyükelçinin bağlı bulunduğu ülkeler, diplomatlarının arkasında durdu. Avrupa Parlamentosu Başkanı Sassoli ise böyle bir girişimin Türkiye’nin otoriterliğe kayışının göstergesi olduğunu söylerken, Almanya da Türkiye’ye karşı nasıl bir tutum alınması gerektiğini tartışıyor.”
“‘Tek adam’ diplomasisi”
Cumhuriyet gazetesi manşetin üstündeki, “‘Tek adam’ diplomasisi” başlıklı haberinde, “Çökerttiği ekonomiye bahane yaratma peşinde olan Erdoğan’ın Türkiye’yi dünyadan koparma adımları Dışişleri’ni de sıkıntıya soktu. Erdoğan’ın, Kavala çağrısı yağan 10 büyükelçinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi talimatına ilişkin henüz resmi işlem başlatılmadı.
Dışişleri Bakanlığı krizin çözülmesi için formül ararken sürecin bugün yapılacak kabine toplantısında netleşmesi bekleniyor. Büyükelçiler, ‘İçişlerine müdahale yok, Avrupa Konseyi üyesi Türkiye’ye yükümlülüklerini hatırlattık’ görüşünde.
Erdoğan’ın talimatı dünya basınında geniş yer buldu. ‘Talimatın uygulanması durumunda Batı ile büyük çatlak oluşur ve Türkiye ekonomisini düzeltme çabaları baltalanır’ yorumu yapıldı. New York Times’ın haberine göre ‘elçilerin çağrısının arkasında Biden var’” ifadelerine yer verdi.
“İşte TL’deki acıklı tablo”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İşte TL’deki acıklı tablo” başlıklı haber yer aldı:
“Türk ekonomisinin göstergesi olan Türk Lirası’ndaki erime, mecaz anlamının yanı sıra gerçekliğe dönüştü. CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, bir çalışma yaparak özellikle madeni paraların basımındaki madenlerin fiyatının yükselmesi ile para maliyetinin nasıl yükseldiğini ortaya koydu. Yalım, ‘Darphane’nin enerji, personel ve diğer giderleri var. Merkez Bankası madeni para basımında ciddi zarar ediyor’ dedi.
CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın çalışmasına göre, halkın ‘bozuk para’ olarak nitelendirdiği 1, 5, 10, 25 ve 50 kuruşlukların maliyetleri son dönemde inanılmaz ölçüde yükseldi. Yalım, bozuk paralarda kullanılan madenlerin maliyetlerini belirledi. Buna göre, madeni paralarda bakır, nikel ve çinko madenleri kullanılıyor. Dövizdeki artışla birlikte madeni paraların maden değerleri de yükseldi. Paralardaki maden değerlerinden yola çıkarak hesaplama yapan Yalım, 1 kuruşun basımında 26 kuruşluk maden kullanıldığını saptadı. Yani 1 kuruş basmak için Merkez Bankası, 26 kuruşluk bakır ve nikel madeni alıyor. 5, 10, 25, 50 kuruşluklar ve 1 TL’lik madeni paralarda ise bakır ve nikele ek olarak çinko da kullanılıyor. Hesaplamaya göre 5 kuruşun maden maliyeti 28 kuruşa, 10 kuruşun maliyeti 31 kuruşa, 25 kuruşun maliyeti 39 kuruşa ve 50 kuruşun maliyeti de 66 kuruşa yükselmiş durumda. 1 TL’nin maden maliyeti ise 79 kuruş olarak hesaplanmış.
Paralardaki maden değerlerinin yükselmesiyle piyasada bazı madeni paralar bulunmuyor. Tüm araştırmalarına karşın 1 ve 5 kuruş bulmakta zorlandıklarını dile getiren Yalım, şöyle konuştu: ‘Madeni paraları eritip içindeki madenleri ayrıştırarak satmak kârlı hale geldi. Bu yüzden Merkez Bankası hükümetin izlediği yanlış politikalar nedeniyle madeni para basımında zarar ediyor. Madeni paraları toplayan hurdacılar da kâra geçiyor. Kuruşları toplayıp erittikleri için piyasada yeterince kuruş bulunmuyor. Ayrıca maden kendiliğinden para olmuyor. Bunun için kurulmuş Darphane var. Orada çalışanlar var, harcanan enerji, personel ve diğer giderler var.’”