“Utanç liglerinde şampiyonuz”

​Karar ve Yeni Yaşam gazetelerinin manşeti gündemde öne çıktı.

P24

03.11.2021

Karar gazetesinin manşetinde, “Utanç liglerinde şampiyonuz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Daha önce açıklanan hukukun üstünlüğü endeksinde Afrika ve Orta Doğu ülkeleri ortalamasına bile ulaşamayan, son 7 yıl boyunca üst üste azalan kişi başı milli geliriyle Nauru ve Gabon’un gerisinde kalan, Zimbabve ile Uganda’nın bulunduğu kara parayla mücadele listesinde gri kategoriye düşen Türkiye şimdi de çevre politikaları konusunda ‘kritik derecede yetersiz’ altı ülkeden biri oldu.

Türkiye’nin hak etmediği bir liste daha… Yargıda, şeffaflıkta son üç yılda artarak devam eden geriye gidiş küresel endekslere yansıyor. Dünya Adalet Projesi’ne göre, Türkiye hukukun üstünlüğü endeksinde 139 üye arasında sondan 22’nci sırada yer aldı. İnsan hakları alanındaki geriye gidiş verilere yansıdı. Ekonomideki hatalı adımların etkisiyle milli gelirde Gabon’un gerisine düşen Türkiye’nin risk primi Nijerya’nın üstüne çıktı.

Küresel kara para ağını denetleyen Mali Eylem Görev Gücü’nün, kaynağı belirsiz girişleri önleyemediği gerekçesiyle Türkiye’yi gri kategoriye alması, yabancı sermayenin önüne duvar oldu. Son düşündürücü gelişme ise iklim konusunda yaşandı. Dünya, iklim krizine karşı acil adım çağrıları yaparken İklim Eylemleri Takip grubu, Ankara’nın taahhütlerini ‘kritik derecede yetersiz’ buldu. Listede İran, Suudi Arabistan da yer aldı.”

“Susurluk iktidarda”

Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Susurluk iktidarda” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Siyaset, bürokrasi, mafyanın iç içe geçtiği ve faili meçhul cinayetler, uyuşturucu ve haraçla beslenen ‘özel savaş konsepti’nin bir ucu Susurluk kazasıyla açığa çıkmıştı. Susurluk’ta suçları açığa çıkan Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Korkut Eken gibi figürler aradan 25 yıl geçse de bugün hâlâ iktidarın ortağı.

Susurluk’ta toplumun ‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi’ ile medyanın mafya-devlet ilişkilerini ifşa etmesi önemli bir etki yaptı. Bugün ise iktidarın büyük kısmını ele geçirdiği medya, suç örgütü yöneticisi Sedat Peker’in Susurluk’tan büyük ifşalarını görmezden geldiği gibi bu suçların parçası oldu.

‘Bir tuğla çekersek duvar yıkılır’, ‘Bin gizli operasyon yaptık’ diyen Ağar, şimdi gölge İçişleri Bakanı olarak niteleniyor. Peker’in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu da içine alan iktidarın bürokraside suç ağı kurma, uyuşturucu, mallara çökme, El Nusra’ya silah, haraç, yolsuzluk iddiaları ise soruşturulmuyor.”

“Eğitimden kopuş!”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Eğitimden kopuş!” başlıklı haberinde, “Örgün eğitimden koparak açık liseye geçen öğrenci sayısı her yıl katlanarak artıyor: 1 milyon 450 bin öğrenci açık lisede. 675 bin öğrenci de tamamen eğitim dışında!

Eğitim Reformu Girişimi’nin ortaya koyduğu örgün eğitimden kopuş gerçeğini değerlendiren Prof. Dr. Adnan Gümüş şu yorumu yaptı: Bu yaş grubundaki çocukların hiçbirinin açık liseye gitmesi uygun değil! Açık lise 18 yaş altına kesinlikle olmamalı. Açık lise, zamanında liseyi bitirememiş 18 yaş ve üstünün eğitime devam etmesi için olmalı” ifadelerine yer verdi.

“Cumhur baskın seçim hedefliyor”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Cumhur baskın seçim hedefliyor” başlıklı haber yer aldı:

“Ekonomi hamlelerinin ardından Bahçeli’nin kurmaylarına verdiği talimat seçim ihtimalini güçlendirdi. İktidarın kısa vadeli rahatlamaya dönük programı baskın seçim tarihi olarak mayısı işaret ediyor.

Anketler iktidarın çözüldüğünü gösterse de AKP için erken seçim hâlâ en iyi çözüm. Ekonomik ve siyasal olarak girdiği bataklıktan kurtulma, bugünden iyi noktaya gelme şansı yok. Tek çaresi seçim kazanarak masaya oturmak.

Faiz indirimi, kredi musluklarının açılması, esnafın acil ödemelerinin yine ertelenmesine yönelik hazırlıklar neticelenmek üzere. Gelecekte daha büyük bedeller ödemek pahasına kısa süreli rahatlama için çarkların dönmesi sağlanacak. 

İktidar, yüksek asgari ücret zammı, EYT, 3600 gibi düzenlemelerle yoksulluğa mahkum ettiği milyonlarla yeniden temas etmeye çalışıyor. Böylece kendisinden uzaklaşan işçi ve dar gelirlinin gönlünü almaya çalışacak.

Erdoğan Libya ve Doğu Akdeniz’de yaşadığı fiyaskonun Suriye’de yaşanması durumunda işleri toparlayamayacağını biliyor. O yüzden seçime kadar Rusya ve ABD ile statükoyu korumaya yönelik adımlar atıyor.”