“Her eve 121 bin TL fatura”

​Karar, Cumhuriyet ve Birgün, gittikçe derinleşen yoksullaşmayı ve borçlanmayı manşete taşıdı.

P24

02.12.2021

Karar gazetesi manşetinde, “Her eve 121 bin TL fatura” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Ekonomi yönetiminde ‘Bir deneme yapıyoruz’ söylemiyle duyurulan yeni model cepte yükü katladı. ‘Düşük faiz yüksek kur’ siyasetine fiilen start verilmesinden bu yana geçen üç ayda dövizde yaşanan astronomik artışla dış borç yükü ve hazine garantili projelerin ek maliyeti 3 trilyon lirayı aştı. ‘Milli borç’tan hane başına 121 bin lira düşmesi ısrarın faturasının 83 milyona çıktığını gösterdi.

Ekonomi biliminde karşılığı olmayan ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ ısrarı TL’yi tarihinin en düşük seviyesine çekerken hükümetin ortaya attığı yeni ekonomik model vatandaşın sırtına yeni yüke dönüştü. ‘Deneme’nin yansıtılmaya başladığı üç aylık süreçte kur 5 lira arttı. Dövizdeki hızlı tırmanış en büyük etkiyi ise Türkiye’nin dış borcunda gösterdi. Toplam borç stoku yalnızca üç aylık süreç içinde 2 trilyon lira arttı.

İki yıl önce başlayan dolarla iç borçlanma maliyetinin yanında dövizle garanti verilen köprü ve otoyollarda da kur farkından dolayı fazla ödeme ortaya çıktı. Böylece yalnızca üç kalemde 3 trilyon liradan fazla kur maliyeti oluştu. Halkın vergileriyle dolan devletin kasasından yapılacak ödemenin ev başı faturası ise 121 bin lira oldu. Çarpıcı tablo, gidişatın vahim boyuta ulaştığını ortaya koydu.”

“Borç batağı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Borç batağı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Cumhurbaşkanlığı’nca yayımlanan tablolar ülkedeki yangını gözler önüne serdi. Yılın ilk ayında tüketici kredisini ödeyemeyenlerin sayısı, yüzde 127.2 artarak 788 bin 861 kişiye çıktı. Geçen yıl 347 bin 276’ydı. Eylül itibarıyla tüketici kredilerinde 2.6 milyon, bireysel kredi kartlarında ise 2.4 milyon kişi yasal takipte.

2019-2020’de arka kapı satışlarıyla 128 milyar doları eriten Merkez Bankası, Erdoğan’ın açıklamalarıyla zirve yapan dolara borç ve emanet parayla bu kez ‘doğrudan müdahale etti’. Ancak Erdoğan’ın konuşmasıyla TL’deki erime yeniden hız kazandı. Ekonomistler, ‘Ne rezerv ekside. Döviz senin değil. Akıntıya karşı kürek çekiliyor’ dedi.”

“Tek istikrar yoksullaşma”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Tek istikrar yoksullaşma” başlıklı haberinde, “AKP’nin 20 yıllık yönetimi boyunca yurttaşlar istikrarlı bir şekilde yoksullaştı. Buna karşılık bir avuç yandaş ve patron zenginleşti.

Erdoğan enflasyon ve dövizdeki artışı ‘iner de çıkar da’ diye açıklayadursun son TÜİK rakamları aksini söylüyor. Özellikle son 10 yılda işsizlik, hayat pahalılığı, döviz sürekli artarken istihdam ve kişi başına düşen milli gelir verileri büyük oranda aşağıya doğru bir seyir halinde. AKP istikrarı, halkı yoksullaştırmada yakaladı.

Erdoğan, 20 yıllık iktidarı boyunca derinleşen yoksullukta, ekonomik buhranda, işsizlikte, gelir adaletsizliğinde sorumluluk kabul etmiyor. Her defasında ya ülke içinden ya dışarıdan suçlu aradı. Oysa rakamlar sorunun ekonomik politikalarda ve siyasette olduğunu gösteriyor.

Ülkede hâkim olan tedirginlik ve öngörülemezlik hali her sektörü adeta kilitledi. Enflasyon ise artmaya devam ediyor. Artan maliyetler karşısında zararını fiyatlara yansıtamayan üreticiler toplumun tepkisini toplamaktan çekiniyor. Art arda ve küçük miktarlarda gelen zamlar bile bomba gibi düşüyor. Undan meyve sebzeye, sanayi üretiminden konfeksiyona kadar tıkanan ekonomide çıkış yolu bulamayan üreticiler halkla karşı karşıya” ifadelerine yer verdi.