“Bu bataklık kurutulmalı”

​Gazeteler manşetlerini cemaat evinde yaşadığı baskılar nedeniyle intihar eden Enes Kara’ya ayırdı.

P24

12.01.2022

Birgün gazetesi manşetinde, “Bu bataklık kurutulmalı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İntiharının ardından tarikat yurdunda yaşadıklarını içeren videosu çıkan Enes Kara’nın babasının yönlendirmesiyle kaldığı evin Nur Cemaati’ne ait olduğu öğrenildi. Halk, Kara’nın ölümünün üzerine artan cemaat yurtlarının kapatılmasını bir kez daha talep etti.

AKP iktidarı döneminde sayıları artan cemaat ve tarikat yurtlarındaki istismar, intihar, taciz, baskı skandalları bitmek bilmiyor. Bunun son örneği Elazığ'da yaşandı. Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, kaldığı cemaat evindeki baskılar ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son verdi. Henüz 20 yaşında olan Kara’nın, kaldığı evin yedinci katından atladığı öğrenildi. Kara’nın, yaşamına son vermeden bir ay önce yayımladığı videoda ailesinin zoruyla cemaat yurdunda kaldığını söylemesi dikkati çekti. Kara’nın kaldığı evin, Nur Cemaati’ne bağlı bir ev olduğu öğrenildi. Enes Kara’nın babası Mehmet Kara’nın, MEB’e bağlı bir okulda öğretmenlik yaptığı ve ‘28 yıldır içindeyim’ dediği Nur Cemaati’nin Okuyucular kolundan olduğu öğrenildi.

SOL Parti, üniversite öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskılar nedeniyle yaşamına son vermesine ilişkin yaptığı açıklamada, tarikat ve cemaat yurtlarının kapatılması gerektiği vurgulayarak, ‘Tarikat-cemaat ve yandaş Vakıflara kamudan aktarılan her kuruş geri alınmalı. AKP gericiliği gençlerimizin hayatını çalmaya devam ediyor. Kendileri Saray’da yaşayıp çocukları jetlerde gezerken halk çocuklarını istismara, intihara, geleceksizliğe sürüklediler. Yeter… Bu karanlık odaklar, tarikat-cemaat yurtları kapatılmalıdır. Tarikat-cemaat ve yandaş vakıflara kamudan aktarılan her kuruş geri alınmalı, bu kaynaklar gençlerin barınma ve istihdam sorunlarının çözümü için kullanılmalıdır’ denildi.”

“Cemaat yurtları kapatılsın”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Cemaat yurtları kapatılsın” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Sık sık istismar, cinayet, yangında ölüm gibi skandal olaylarla gündeme gelen tarikat-cemaat yurtlarının birinde kalan Tıp öğrencisi Enes Kara yurtta yaşadığı baskılardan dolayı yaşamına son verdi.

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara ardında, cemaat yurdunda yaşam enerjisini alan uygulamaları anlattığı görüntü ve bir de not bıraktı. Acı olay barınma sorununun, tarikatlar ve cemaatlerin insan kaynağını ve maddi servetini kazandığı fırsata çevrilmiş olması gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi.

Prof. Dr. Adnan Gümüş: Devlet gençlerin barınma sorununu çözmeli. Aile ya da ekonomik zorluklar yüzünden bir gencin bu yurtlara mahkum edilmesi, o gencin cemaatin ideolojisi, mezhebi doğrultusunda biçimlendirmeye itilmesidir. Yaşananların sorumlusu sorunu bu hale getiren sosyal politikalardır. Denetlemeyen kurumlardır.”

“Gerici kuşatma hayat kararttı”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Gerici kuşatma hayat kararttı” başlıklı haberinde, “Nitelikli ve yeterli sayıda yurt sağlamayan siyasi iktidar, gençleri rant paylaşım aracı olarak gördüğü cemaatlere ve tarikatlara mecbur bırakıyor. Son olarak cemaat evinde yaşadıklarını anlatan 20 yaşındaki Enes Kara, gelecek kaygısına ve ekonomik gelişmelere işaret edip yaşamına son verdi.

Hiç istememesine karşın bir cemaat yurdunda kaldığını anlatan Kara, videoda hekimlerin durumuna işaret ederek, ‘Böyle bir gelecek istemiyorum’ ifadelerini kullandı. Enes’in öğretmen babası Mehmet Kara ise Nur cemaati mensubu olduğunu belirtip ‘Manevi olarak da yetişmesini istedim’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Şimdi sıra şirketlerin dövizinde”

Karar gazetesinin manşetinde, “Şimdi sıra şirketlerin dövizinde” başlıklı haber yer aldı:

“Hükümet ‘faiz sebep’in yol açtığı sorunlara acil çare olarak dövize endeksli mevduatı getirdi. Arka kapıdan rezerv yakılınca kur geriledi ancak vatandaş ‘TL yine düşer’ korkusuyla dolarını satmadı. Beklenti boşa çıkınca kur korumalı sistem bu kez şirketler için başlatıldı. Yeni ‘döviz çekme’ hamlesi üzerine ‘128+20 milyar yetmedi. Kuru tutmak için yine satılacak dolar aranıyor’ yorumu yapıldı.

Yeni sistemle düşen kur için hükümet çevreleri ‘Millet liraya döndü’ dedi. Ancak vatandaş ilgisinin kısıtlı kaldığını rakamlar ortaya koydu. Bankalara ‘mevduatının yüzde 10’unu TL’ye çevirmeyen komisyon öder’ düzenlemesi sonrası şirketlere yönelik hamle geldi. Şirket ve kurumlar da döviz hesaplarını TL’ye çevirebilecek. Tüzel kişiler 6 ay veya 1 yıl vadeli TL mevduat hesabı açabilecek.

Lirada kalanın kaybettiği TÜİK verilerine yansırken yeni düzenleme ‘Rezerv satışıyla kur tutulamayacağı defalarca görüldü. Para yine bu amaç için mi kullanılacak’ tartışmalarını getirdi. Ekonomistler de kritik başlıklara dikkat çekti: Şirketler üzerindeki vergi teftişi, kredi onayı gibi baskılar daha yoğun olabilir. İthalat yapmak için 6 ay bekle. Ticaretini döndüren kaç şirket parasını 1 yıl bağlar?”