“Başkanlık geldi, yolsuzluk patladı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Başkanlık geldi, yolsuzluk patladı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“2017’de yapılan anayasa değişikliğiyle Saray tüm yetkileri kendinde toplayıp ‘keyfi’ bir rejim yarattı. Tek adam rejiminde yolsuzlukla mücadele edilememesi ve soruşturmalara siyasi baskılar uygulanması cezasızlık algısını artırırken uluslararası alanda Türkiye’nin notu da giderek kötüleşti. 

Türkiye Ekonomik Özgürlük Endeksi’nde 165 ülke arasında 14 sıra birden gerileyerek Fiji ile beraber 114. sırada yer aldı. Endeksteki en kötü not yolsuzluk, rüşvet ve adam kayırmaya verildi. Yönetimin merkezileşmesi ve liyakatin öneminin kalmaması da özgürlük notunu düşürdü.”

“Anahtarları verdiler ama evleri vermediler”

Sözcü gazetesi manşetini, “Anahtarları verdiler ama evleri vermediler” başlıklı habere ayırdı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremden sonra, evleri ağır hasar gören yüzlerce depremzede için TOKİ, 5 bin 74 konut, 353 dükkan yapılmasını kararlaştırdı. 1 yıl sonra ‘Konutlar bitti’ denildi.

26 Kasım 2021’de Erdoğan’ın katılımıyla 8 kişiye sembolik anahtar teslim töreni yapıldı. 741 hak sahibine de ev ve dükkanlarının verildiği açıklandı. Ancak öyle olmadığı ortaya çıktı. Depremzedelere evleri teslim edilmedi. 

Sesini duyurmak isteyen 500 depremzede Proje Alanı Mağdurları Platformu’nu kurdu. Vatandaşlar, Şimdiye kadar tamamlandığı açıklanan yapılarda tapu verilip evi teslim edilen hiçbir hak sahibi yok. Mağduruz’ dedi.”

“Şeyhler uçmuş!”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Şeyhler uçmuş!” başlıklı haberinde, “Ülke, Enes Kara’nın cemaat evinde soldurulan yaşamını konuşurken gençlere hayatı zindan eden tarikatlar yayılıyor. Irak ve Suriye merkezli tarikatlar, laikliğin yok edildiği ülkede uyduruk kerametlerle at koşturuyor. İktidarın tarikatlara sağladığı imtiyazlar onlara da eşsiz fırsatlar sundu. O kadar hızlı yayılıyorlar ki; Türkiye merkezli tarikatlar bile mürit kaynaklarının tüketilmesinden rahatsız. Tarikat ve cemaatlerin uyduruk hikayelerinden bazıları şöyle:

Irak Musul doğumlu şeyhin kendisine verdiği isim ‘El Hüseyni’; yani ‘Hz. Hüseyin’in soyundan gelen.’ Şeyhin Facebook sayfasındaki biyografisinde atış serbest. 22 ülkede şeriat üzerine doktora yapmış. İnternette yazılmayan, kulaktan kulağa üfürülen hikaye ise daha eğlenceli. Meğer Iraklı şeyh, ABD’nin Guantanamo kampından uçarak kaçmış. Şeyh uçuyor yani… Müride bile gerek yok. Üstelik ‘El Hüseyni’ Sakarya’da devlet protokolü tarafından ağırlanmıştı.

Yüksekten uçan bir başka şeyh ise Ubeydullah Hüseyni. Kadiri tarikatının şeyhi olduğu iddiasında. 1944’te Suriye’de doğmuş. O da ‘Peygamber torunuyum’ diyor. Biyografisindeki uyduruk kerametlerinden birinde, görme engelli bir kişinin, sayesinde görmeye başladığı yazılı. Ubeydullah’ın özelliği herkese halifelik dağıtması. Sosyal medyada halifelerin hangi bölgenin halifesi olduklarını yazıyor. Bazıları halifelikten alınınca sosyal medya karışıyor.

Dış kaynakları tarikatlar arasında en örgütlü olan Hazneviler. Tarikatın şeyhi Muhammed Haznevi ölünce yerine oğlu Muta Haznevi geçti. Yeni şeyhin torpilini örtmek için kutsallığına dair hikayeler uyduruldu. Adalet Bakanı Gül’ün, Haznevi’nin elini öpmek istediği anların görüntüleri çıkmıştı. Dünya malında gözü olmayan bir tarikat imajı çizilirken gerçek hayatta kaçak inşaatlar, bedava çalıştırılan müritler, sürekli güçlenen bir örgütlenme var” ifadelerine yer verdi.

“Pandemide bahar havası”

Karar gazetesinin manşetinde, “Pandemide bahar havası” başlıklı haber yer aldı:

“İspanya, İtalya, İsrail ve Türkiye gibi birçok ülkede gevşeyen Kovid kuralları uzmanları ikiye böldü. Uzmanların bir kısmı Omicron varyantının toplumsal bağışıklığı artırarak salgının baharda hafifleyeceğini savunurken, bir kısmı da kuralları gevşeterek Omicron’un bulaşmasına izin verilmesinin yeni varyantlara kapı açacağını ileri sürüyor.

Omicron varyantının ardından vakaların artmasına rağmen ölümlerin azalması dünyada ilk kez ‘salgın bitiyor mu?’ sorusunu gündeme getirdi. Bazı ülkeler Kovid’in sıradan gribe, endemiye dönüşme ihtimali üzerine gevşeme stratejisine geçmeye hazırlanıyor. Test zorunluğu kalkan Türkiye’de ise bilim insanları ikiye bölündü. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü yeni varyantın toplumsal bağışıklığı artıracağı görüşünü savunurken, Türk Tabipleri Birliği ise erken gevşemenin ölüm sayılarını artırabileceği uyarısında bulunuyor.

Kovid kurallarını gevşetmek için henüz erken olduğunu düşünen isimler arasında yer alan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan kararı ‘Bu resmen ‘Kaç kişi ölürse ölsün, Omicron ne kadar yayılırsa yayılsın’ demektir’ ifadeleriyle eleştirdi. Ceyhan ‘Bugün açıklanan bu karar, hiçbir şekilde bilimsel olarak kabul edilebilecek bir karar değil’ dedi. Kararlara tepki veren Türk Tabipleri Birliği (TTB) de ‘Ölüm sayılarını artıracak ve sağlık sistemine etkisiyle iş yükünü artıracak olan bu düzenlemenin sorumluları derhal istifa etmelidir’ çağrısında bulundu.”