“Açlık sınırına ince hesap”

Karar gazetesi manşetinde, “Açlık sınırına ince hesap” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“4 bin 253 TL’lik asgari ücrete imza atan Türk-İş, açlık sınırını 4 bin 249 TL açıkladı. Bir önceki ay yüzde 25 olan geçim hesabındaki artışın yüzde 5’te kalması ise asgari ücreti gözeten Türk-İş’in, TÜİK’ten farkı kalmadığını gösterdi. Dört kişilik ailenin karnını doyurduktan sonra cebinde 4 liradan az kalması ise ‘Kira ve faturalar ne olacak? Bu geçim hesabına mucize bile yetmez’ tepkilerine yol açtı.

Asgari ücret, liradaki çöküş ve enflasyondaki artışla hızla eridi. Ancak hayat pahalılığının geçim derdini iyice zorlaştırdığı dönemde Türk-İş, ocak ayında açlık sınırını 4 bin 249 lira 95 kuruş olarak açıkladı. Sendika rakamının, en düşük ücretin 3 lira 45 kuruş altında kalması ‘Asgari ücret gözetilerek ince hesap yapıldı’ yorumlarına yol açtı. Aralık ayında yüzde 25 yükselen açlık sınırının bu kez yüzde 5’te kalması ise dikkat çekti.

Her kesimden ‘Vatandaş elinde kalan 3 lirayla kirayı mı ödesin faturaları mı’ eleştirileri yapıldı. Uzmanlar ve muhalefet de hükümetin sorumluluğunu işaret etti: Açlık sınırı 4 bin 249 TL, asgari ücret 4 bin 250 TL. Bunlar hep tesadüf! Zamlı asgari ücret açlık sınırının üzerinde bir ay kalabildi. O da 4 TL. Dört kişilik ailede üç kişi çalışsa yine yoksul. Enflasyondaki yükseliş açık sınırında yaygınlaşma olasılığını artırıyor. Temel sorun yoksulluk artışı.”

Cumhuriyet gazetesi habere manşetin altında, “Açlık kemiğe dayandı” başlığıyla yer ayırdı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Türk-İş’in, geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın sonuçları açıklandı.

4 kişilik ailenin sağlıklı, yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 4 bin 250 lira oldu. Zorunlu diğer harcamalar eklendiğinde ‘yoksulluk sınırı’ 13 bin 844 lira olarak hesaplandı.”

Birgün gazetesi birinci sayfasından, “Bunun adı asgari değil açlık ücreti” başlığıyla paylaştığı haberde, “Türk-İş, ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ocak 2022 sonuçlarını açıkladı. Buna göre; 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 250, yoksulluk sınırı 13 bin 844 lira oldu. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ 5 bin lirayı aştı.

Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 4 bin 250 lira oldu.

Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ 13 bin 844 lira hesaplandı.

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 5 bin 587 lira oldu” ifadelerini kullandı.

“Kullanmadığı değer kalmadı”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Kullanmadığı değer kalmadı” başlıklı haber yer aldı:

“Trabzon’da düzenlenen açılışta kürsüye çıkan çocuğun cumhurbaşkanı için oy istemesi akıllara Erdoğan’ın daha ince de kutsal değerleri kullanarak yaptığı mitingleri getirdi. Erdoğan, 2015 seçimleri öncesinde kürsüye elinde Kuran’la çıkarak muhalefete, ‘Sen Kuran’ı dedenden öğrendiysen, Kuran ne diyorsa onu yaparsın’ demişti.

Zeytin Dalı Harekatı’nda 2018’de şehit düşen Piyade Teğmen Muhammet Kır’ın cenaze töreninde, mikrofonla konuşan Erdoğan, konuşması sırasında elini şehidin tabutunun üstüne atmıştı. Aynı yıl terör örgütü PKK tarafından katledilen Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül’e, miting sahnesinden ev anahtarı vermişti.”

“Damat sağolsun!”

Birgün gazetesi ön sayfasındaki, “Damat sağolsun!” başlıklı haberinde, “Bir yerde kamu çıkarı korunmuyorsa orada muhakkak bir şahsın tarikatın, vakfın, siyasetçinin veya şirketin çıkarı korunuyor demektir. İkisinin uzlaşamayacağını AKP öğretti artık. Bir şey daha öğretti. Tabii; damatların hatırının ne denli büyük olduğunu. İşte size Saray eşrafından bir damadın hatırına yapılan ‘şahsa özel imar değişikliği’ hikayesi daha. Marmaris’te Datça-Bozburun koruma bölgesindeki 23 bin metrekarelik bir tarlaya ‘şahsa özel imar planı’ değişikliği hazırlandığı ortaya çıktı. Tarlanın sahibi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’ın damadının annesi” ifadelerine yer verdi.