“Dün Kırım, bugün Donbas, yarın neresi”

​Rusya’nın Ukrayna üzerinden dünyaya meydan okuması gazetelerin manşetinde geniş yer buldu.

P24

23.02.2022

Rusya’nın, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgelerinin bağımsızlığını tanıması günlerdir devam eden gerilimi iyice tırmandırdı.

Karar gazetesi habere manşetinde, “Dün Kırım, bugün Donbas, yarın neresi” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Moskova’nın ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk’ı tanımasından sonra Rus askeri Ukrayna’nın doğusuna ayakbastı. 8 yıl önce Kırım göz göre göre işgal edilirken Batı’dan sert karşılık gelmemesinden cesaret alan Putin, yine cüretkâr hamleyle uluslararası hukuku çöpe attı. Avrupa ve ABD’nin Donbas’ta da ön alamaması ‘Tankların yarın başka toprağı çiğnemesini kim engelleyecek’ dedirtti.

Dünyaya kâbus yaşatan 72 saat… Donbas’ın Rusya’nın parçası olduğunu iddia eden Putin, bölgedeki ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk yönetimlerini tanıdı. Rus askerleri ‘barışı koruma’ göreviyle sıcak hatta girdi. Beyaz Saray, kararları işgal olarak nitelendirdi. Putin ise ‘Rusya eski Sovyet ülkelerinin egemenliğini destekledi. Ukrayna istisna’ dedi. Bu ifadeler ‘eski cumhuriyetlere sıra size gelmez’ mesajı olarak değerlendirildi.

Batı tepkisini yaptırım açıklamaktan ileri götüremedi. Kırım’ı da önce tanıyıp ardından ‘Meclis Rusya’ya katılma kararı aldı’ diyerek ilhak eden Rusya 8 yıl sonra aynı senaryoya sarılırken Ukrayna lideri Zelensky’den ‘2014 Şubat değil 2022 Şubat’tayız. Başka bir ülke, başka bir ordu’ yanıtı geldi. Kremlin Sözcüsü Peskov ise ‘Ukrayna konusunda Rusya ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıkları ilişkilerin sürmesini engellemez’ dedi.”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki habere, “Tehlike kapıda” başlığını attı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Rusya Devlet Başkanı Vladirmir Putin’in, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgelerinin bağımsızlığını tanıma ve bölgeye barış gücü gönderme adımı küresel çapta yankı buldu. Batı cephesinden Rusya’ya yönelik yaptırım adımları peş peşe geldi.

Önce Dışişleri Bakanlığı, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda Putin’in kararının ‘Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali’ olduğu belirtildi. Dışişleri Bakanlığı, Tanıma kararı Minsk Anlaşmaları’na aykırı. Kabul edilemez’ dedi.”

Birgün gazetesi manşetten, “Halklar kaybeder” başlığıyla paylaştığı haberde, “Rusya ile ABD arasındaki güç mücadelesine sahne olan Ukrayna’da kriz yeni bir boyut kazandı. NATO’nun sınırlarına yanaşmasına tepki gösteren Putin yanıtı Donbass’ta verdi, Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıdı. Orduya Doğu Ukrayna’ya girme talimatı veren Putin’e ABD liderliğindeki Batı dünyası yaptırımlarla karşılık verdi. Rus liderinin hamleleri yeni bir küresel döneme girişin göstergesi oldu. Gerilim tırmanırken dünya alarmda.

ABD öncülüğündeki Batı ittifakı ile Rusya’nın güç mücadelesine dönüşen Ukrayna’da uzun süredir devam eden kriz tehlikeli bir boyuta evrildi. Ukrayna’nın doğusunun tarihsel olarak kendilerine ait olduğunu ileri süren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını tanıdı. Batı’ya meydan okuyan Putin, Kiev yönetiminin ‘Donbass'ta askeri karar dışında hiçbir kararı tanımadığını’ belirterek ‘Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanınmasını çok geç kalınmış bir karar’ olarak değerlendirdi.

Kremlin Sarayı'nda önce bağımsızlık kararnamelerini imzalayan Putin ardından da 22.19’da Rus ordusunu ‘barışı koruma’ misyonuyla Donbass’a gitme emri verdi. Rusya ile bağımsızlıkları kabul edilen yönetimler arasında ‘dostluk’ ve ‘iş birliği’ anlaşmaları da imzalandı. Sözleşmenin 5'inci maddesinde her iki tarafına da ‘kendi topraklarında askeri altyapı, üsler ve diğer şeyler inşa etme, kullanma ve iyileştirme’ hakkı verildi. Putin akşam saatlerinde de Minsk Anlaşması’nın artık geçerli olmadığını söyledi” ifadelerine yer verdi.

Evrensel gazetesi habere manşetinde, “Elinizi çekin!” başlığıyla yer ayırdı:

“Batılı emperyalistler ile Rus emperyalizmi arasında Ukrayna üzerinden yükseltilen tansiyon halkları tehdit ediyor. Rusya’nın Donbass’ın bağımsızlığını tanımasına Batı’dan yaptırım tehdidi geldi. EMEP, ‘Emperyalistler halklardan elinizi çekin’ açıklaması yaptı.

Ukrayna-Rusya gerilimi Putin’in yeni açıklaması ve kararıyla yeni boyut kazandı. Uluslararası siyaseti takip eden Prof. Dr. İlhan Uzgel, daha büyük bir savaşın yaratacağı sonuçlara da dikkat çekerek, ‘Rusya-Amerikan çekişmesinin dünya haklarına, mazlum insanlara hiçbir faydası yok’ dedi. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in pazartesi akşamı gerçekleştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında verdiği mesajları yorumlayan Uzgel, ‘Putin uluslararası sistemi yeniden tanımlamak istiyor. Amerika’yı da bu çizgiye çekmek istiyor. Bu konuda Çin’le daha görüşmeleri var. Ve bir şekilde, yüzde yüz bir uzlaşma olmasa da Çin’le anlaşmış gibi duruyor. Soğuk Savaş sonrası kurulan bir düzen var. Bu düzende Rusya’ya çok edilgen bir pozisyon bıraktı Amerika. Putin’in esas derdi bunu yeniden düzenlemek. Bunu en rahat yapacağı yer Ukrayna’ dedi.”

Yeni Yaşam gazetesi manşetin altındaki haber için, “Ukrayna ateş üstünde” başlığını kullandı:

“Ukrayna’da karşılıklı hamleler derinleşen kriz önceki gün Putin’in Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzalamasıyla yeni bir boyuta taşındı. Rusya bölgeye ‘Barış Gücü’ göndereceğini açıklarken bazı haber kaynakları Rus güçlerinin Donetsk’e girdiğini yazdı. Bu arada patlamalar ve küçük çatışmalar sürüyor.

Ukrayna’nın ‘tarihsel olarak Rus toprağı olduğunu’ söyleyen ve bu bağı kopardığı için Lenin’i suçlayan Putin hamlelerini sürdürürken Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ‘Ukrayna’nın sınırları olduğu şekilde kalacaktır’ dedi.” 

Sabah gazetesi manşetindeki habere, “Rusya’nın kararı kabul edilemez” başlığını attı ve “Başkan Erdoğan: Donetsk ve Luhansk bölgelerini tanıma kararı, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına gelir. Biz Rusya’nın bu kararını kabul edilemez olarak değerlendiriyoruz” ifadelerine yer verdi.

Yeni Şafak gazetesi habere manşetinde, “Yeni dünya kaosu” başlığıyla yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Rusya’nın, Ukrayna’nın egemenliğini ihlal ederek Donbass bölgesindeki ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk yönetimlerini tanıma kararı dünyayı büyük bir çatışma ve kamplaşmanın eşiğine getirdi. Ukrayna lideri Zelenskiy, Rus işgaline karşı tüm dünyayı yardıma çağırırken, Avrupa’dan gelen ilk adım yaptırımlar oldu.

Rusya lideri Vladimir Putin'in, Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk ve Luhansk'ın bağımsızlıklarını kabul ettiğini ilan etmesi ve Rus ordusuna bölgeye girme emrini vermesi küresel kaosun fitilini ateşledi. Putin'in çıkışı mevcut dünya düzenine meydan okuma ve Soğuk Savaş'tan sonra Batı ile Rusya arasında yaşanan en derin krize neden oldu. ABD ve Avrupa'dan Rusya'yı hedef alan sert açıklamalar gelirken, yaptırım kararları da ardı ardına gelmeye başladı. İlk somut yaptırım hamlesi Almanya'dan geldi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kaderi çok tartışılan Kuzey Akım-2 boru hattının durdurulduğunu açıkladı.”

Akşam gazetesi manşetindeki habere, “Rusya’ya sağduyu çağrısı” başlığını attı:

“Başkan Erdoğan, Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararının kabul edilemez olduğunu açıkladı, sağduyu ve uluslararası hukuka uyma çağrısı yaptı.”

Hürriyet gazetesi, “Putin’in tankları nerede duracak” başlığıyla paylaştığı haberde, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donbas’ın bağımsızlığını tanıma kararının ardından Rus tankları uluslararası hukuka göre Ukrayna toprağı sayılan Donetsk ve Lugansk ayrılıkçı cumhuriyetlerine girdi. Şimdi tüm dünya, ‘Putin’in tankları nerede duracak’ diye soruyor. Rus ordusunun, Ukrayna ile Rus ayrılıkçıların cephe hattında mı duracağı, yoksa Donbas’ın Ukrayna kontrolündeki bölgelerine de mi gireceği merak ediliyor. Rusya’nın cephe hattını geçmesi ve Ukrayna ordusuyla karşı karşıya gelmesi krizi daha da içinden çıkılmaz bir hale çevirebilir.

Rusya’nın bağımsızlığı tanıma gerekçesiyle kuvvetlerini Donbas bölgesine sokmasının ardından ‘Putin’in tanklarının nerede duracağı’ senaryoları tartışılmaya başlandı. 2014 yılında Donetsk ve Lugansk ayrılıkçıları Kiev’den bağımsızlık ilan ettiklerinde iki bölgenin eski il sınırları yeni cumhuriyetlerin sınırı olarak ilan edilmişti. Ancak 2014-2015 yılları arasında Ukrayna ordusunun gerçekleştirdiği askeri operasyonlar neticesinde ayrılıkçı oluşumlara ait topraklar üçte iki oranında tekrar Kiev yönetiminin kontrolüne geçerek, yeni cephe hattı belirlenmişti” ifadelerini kullandı.