“‘Hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız!’”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “‘Hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız!’” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Gidiyorlarsa, gitsinler’ dediği hekimler, hakları ve halkın sağlık hakkı için mücadeleye devam edeceklerini belirterek, ’14 Mart’ta G(Ö)REV’deyiz, buradayız, gitmiyoruz’ dedi.

Kocaeli’de Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen hekimler, cumhurbaşkanının sözlerini sağlıkta yaşanan krizi, hekimler üzerinde örtme çabası olarak değerlendirdi ve ‘Hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız’ dedi. TTB 2. Başkanı Ökten, pandeminin başında kendilerini alkışlayanların bugün rencide etmeye çalıştığını söyledi. Meltem Günbağı ise genç bir hekim olarak Erdoğan’a ‘Sizinle bu bozuk yolda yürümem’ diye seslendi.

Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin kendi alın terlerinden başka kimseye borcu olmadığını belirten SES MYK Üyesi Eylem Eroğlu, ‘Kimin gitmesi gerektiğini öğretmeliyiz’ dedi.”

“Yaptırım Putin’in enerjisini tüketti”

Karar gazetesi manşetinde, “Yaptırım Putin’in enerjisini tüketti” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“8 yıl önce Kırım’ı yutarken oluşan sessizliğe ve Batı’nın Rus enerjisine bağımlılığına güvenerek Ukrayna’ya giren Putin’in planı bu kez tutmadı. Petrol vanasını kapatan Biden’ı, İngiltere ile Avrupa takip etti. Suud, İran ve Venezuela’nın da boşluğu dolduracak seçenek olarak öne çıkması Moskova’nın elini iyice zayıflattı. Yanlış hesapla ekonomisini çıkmaza sokan Kremlin barış sinyallerini artırdı.

Ukrayna'da istediği askeri başarıyı elde edemeyen Moskova kapsamlı yaptırımlarla zora girdi. Kritik adım atan Biden, Rusya'dan petrol ve gaz alımını durdurduklarını açıkladı. İngiltere ve AB de yıl sonuna kadar enerji alımını keseceklerini bildirdi. Gazının yüzde 54'ünü Rusya'dan temin eden Almanya da nükleeri yeniden masaya koydu. Batı'nın enerji köprüsünü atması Putin'in elindeki en büyük kozu boşa düşürdü.

Enerji açığının kapatılması için trafik de hızlandı. İran ve Suudi Arabistan'ın petrol arzını artırması için süreç başlatan Washington, hükümetini devirmeye çalıştığı Venezuela'yla bile masa kurdu. Devlet Başkanı Maduro ‘Daha kapsayıcı bir diyalog sürecini canlandıracağız’ açıklaması yaptı. Avrupa gazının yüzde 45'ini temin eden Rusya, etkileri uzun süreli olacak adımlarla çıkmaza girince barış sinyallerini artırdı.

Gürcistan, Kırım ve Donbas’taki işgal ve ilhak eylemleri zayıf yaptırımlarla karşılaşan Putin’in Ukrayna savaşı sabırları taşırdı. Rus lider, dev savaş makinesini besleyen en büyük kozu petrol ve doğalgaza gelen yaptırımlarla sarsıldı. Rus petrol ve doğalgazına bağımlılıktan kurtulmak isteyen ABD ve Avrupa, İran ve Venezuela gibi düşman ülkelere zeytin dalı uzattı, nükleer enerjiden vazgeçme planları askıya alındı, alternatif enerji kaynakları gündemde.”

“Akaryakıtta fren patladı”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Akaryakıtta fren patladı” başlıklı haberinde, “Küresel fiyat artışları, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’de ekonomik riskleri artırıyor. Türkiye doğalgazda yüzde 99,1, petrol ve ürünlerinde yüzde 92,4 dışa bağımlı. Akaryakıtın yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 60 zamlandı.

Akaryakıta zam üretimin tüm alanlarındaki maliyeti artırırken tüketici açısından da hayatı durduracak noktaya geldi. Özel otomobillerin deposunu doldurmanın maliyeti bin lirayı aştı. Köprü ve otobanlardaki zamla birlikte çok sayıda araç sahibi trafiğe çıkmıyor. Toplu taşımada yolcu sayısı artıyor.

Akaryakıtın en fazla etkilediği alanlardan biri şehirlerarası yolcu taşımacılığı. Kontak kapama artık otobüs şirketlerinin gündeminde TOFED (Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Birol Özcan durumu şöyle özetledi: ‘Akaryakıt zammı özel aracıyla şehirlerarası yolculuk yapanları toplu taşımacılığa yöneltti. Buna rağmen durum iç açıcı değil. Pandemiden önce İstanbul Esenler Otogarı'ndan günde 1400- 1500 otobüs çıkış yapıyordu. Şimdi bu sayı bin 100'e indi. Çıkanların da neredeyse yarısı boş gidiyor. Şu an zararına ulaştırma yapılıyor. Ama buna ne kadar dayanılır bilmiyorum.’

Özcan, İstanbul'dan Elazığ'a giden bir otobüsün yakıt maliyeti 18 bin lira olduğunu belirterek şöyle konuştu: ‘Diğer masrafları koymadan. Otoban, köprü, otogar ücreti üstüne eklemeden. Bu durumda bileti 400-500 liradan satmak zorundayız. Bu bilet parasını kim verir? Bir de üstüne yemek parası ödeyecek. Trenle gider, uçakla gider daha ucuza.’

Sorunun çözümüne yönelik önerilerini bakanlığa sunduklarını belirten Özcan, ‘Kontak kapatalım diye sürekli arıyorlar. KDV ve ÖTV'nin indirilmesine ilişkin önerilerin sonuçlarını bekliyoruz’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Devletin malı gerçekten deniz”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Devletin malı gerçekten deniz” başlıklı haber yer aldı:

“Kamuya ait fabrikaları, santralları, arazileri elden çıkaran iktidar sonunda ‘denizi’ de özelleştirme kapsamına aldı. Tekirdağ Doğalgaz Kombine Çevrim A ve B santralları 2026 başına dek özelleştirilecek. Planda Marmara Denizi’nin Tekirdağ sahil hattı da var.

Resmi Gazete’de dün yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla, Elektrik Üretim AŞ’ye ait (EÜAŞ) Tekirdağ Doğalgaz Kombine Çevrim A ve B santralları ile bu santrallerin kullanımında bulunan taşınmazlar da özelleştirme kapsam ve programına alındı. Bu kapsamda devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan deniz alanları ise “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilecek. Özelleştirme işlemi 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlanacak. Ayrıca Mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait Ankara Etimesgut’taki dört taşınmaz ile İstanbul Tuzla’daki bir taşınmaz da özelleştirme kapsamına alındı.”