“Beş şirkete siyaset sigortası”

Akşener’in Türk Telekom ve “5’li çete”yle ilgili açıklamaları Karar ve Sözcü gazetelerinde öne çıktı.

P24

17.03.2022

Karar gazetesinin manşetinde, “Beş şirkete siyaset sigortası” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Hazine garantili projelere yönelik ‘müteahhitlerin cebi dolduruluyor’ eleştirileri sürerken İYİ Parti lideri çarpıcı detaya dikkat çekti. Köprülerin, şehir hastanelerinin verildiği 5 şirketi işaret etti: Dünya Bankası'ndan yatırımları için siyasi risk sigortası yaptırmışlar. Tarif edilen risklerden biri de kamulaştırma. Yani AK Parti'den sonra yeni hükümet kamulaştırmaya gitmesin diye bu yola başvurmuşlar.

Yap-İşlet-Devret modeli tartışılırken Akşener, aynı modelle yapılan şehir hastaneleri için her yıl milyarlarca lira kira ödendiğini belirtti. ‘Milletin ilaç harcamalarını desteklemek için kullanacağımız bütçeyi Erdoğan’ın rantçılarını zengin etmek için kullanıyoruz’ ifadesini kullanan İYİ Parti lideri ‘Rantın 5 atlısı utanmadan Dünya Bankası’nın, yatırım sigortası birimi MIGA’ya yatırımları için siyasi risk sigortası yaptırmış’ dedi.

Akşener ‘Bu vesileyle yolsuzluğu sigortalamanın mümkün olduğunu öğrenmiş olduk. Tarif edilen siyasi risklerden biri kamulaştırma. Yani iktidar gittiğinde ve usulsüzlükleri açığa çıktığında yeni hükümet kamulaştırmaya başvurmasın diye bu yolu seçmişler’ diye konuştu. Türk Telekom’un özelleştirilmesi sürecine de değinerek ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek ve isteyerek göz yumdular’ suçlamasını yöneltti.”

“Telekom’u Varlık Fonu’na 1.6 milyar dolara çaktılar!”

Sözcü gazetesi manşetinde, “Telekom’u Varlık Fonu’na 1.6 milyar dolara çaktılar!” başlıklı habere yer verdi:

“İYİ Parti lideri Akşener, ‘Telekom’u geri almak için ödenen 1.6 milyar dolar (yaklaşık 24.5 milyar lira) ile yoksullukla boğuşan pek çok kesime destek verilebilirdi’ dedi ve ekledi:

‘Türk Telekom’un %55’ini ailece muhabbet kurdukları Lübnanlı Hariri’ye ‘Özelleştirme yapıyoruz’ tezahüratları eşliğinde 6.5 milyar dolara sattılar. Hariri Türk bankalarından kredi kullandı, gıklarını çıkarmadılar. Söz verdiği hiçbir yatırımı yapmadı. Telekom’un kârını cebe indirdi.

Kimse ‘Sen ne yapıyorsun’ demedi. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek ve isteyerek göz yumdular. Soygun bitmedi. 2026’da ücretsiz olarak devlete geçecek hisseleri, Varlık Fonu’na 1.6 milyar dolara çaktılar.’”

“Oligarklar iktidarı”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Oligarklar iktidarı” başlıklı haberinde, “AKP iktidarında 45 milyonu aşkın yurttaş yoksulluk yaşıyor. AKP’yle en yüksek gelire sahip imtiyazlı yüzde 1’lik kesim, tüm ülkenin toplam gelirinin yüzde 23’ünü kasasına koyuyor. Eşitsizlik her geçen gün derinleşiyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel'in hazırladığı rapor, AKP’nin 20 yıl boyunca kendisine yakın küçük bir grubun çıkarını gözeten rantçı politikalarıyla eşitsizliklerini ve yoksulluğu derinleştirdiğini ortaya koydu. Raporda, ‘Gelir ve servette adalet ortadan kayboldu, gıda yoksulluğu, barınma ve eğitim gibi alanlarda yoksullaşma derinleşti. Vatandaşlar, çocuk, genç, yaşlı, emekli ve hatta çalışan yoksulluğunun her türlüsüne maruz bırakıldı’ ifadelerine yer verildi.

AKP’nin kötü yönetimi ve sermayedarlara yakın politikaları nedeniyle yurttaşların ‘tükenme’ noktasına geldiği vurgulanan rapordan öne çıkan tespitler şöyle:

Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 1’lik kesim, toplam gelirin yüzde 23’ünü alıyor. Türkiye’nin ürettiği 4 birim gelirin 1 birimini tepedeki en zengin yüzde 1’lik kesim, yani yaklaşık 1 milyon kişi alıyor. BM Gelir Dağılımı eşitsizliği göstergelerinden biri olan nüfusun en zengin yüzde 1’lik kesiminin milli gelirden aldığı pay sıralamasında Türkiye, 119 ülke arasında en kötü 7’nci sırada yer alıyor.

Türkiye, zengin ve yoksul yurttaşlar arasındaki gelir dağılımı adaletsizliğinin göstergesi olan Gini katsayısında Dünya Bankası tarihsel göstergelerinde 170 ülke arasında en kötü 30 ülke arasına girdi. Türkiye, OECD ülkeleri arasında gelir adaletsizliği açısından en kötü 4 ülkeden 1’i oldu. 2019’da 94 bin olan dolar milyoneri sayısı yalnızca bir yıl içinde 115 bin kişiye ulaştı” ifadelerini kullandı.

“Adım adım süt krizine doğru”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Adım adım süt krizine doğru” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“İklim değişikliği, kuraklık gibi çevresel sorunların yanı sıra enerji, petrol, gübre ve yemdeki yüksek fiyat artışları tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkiledi. Türkiye, yanlış politikalar nedeniyle yıllar içinde dışa bağımlı bir duruma geldi.

Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Gülay Ertürk, Türkiye’nin kendine yeterlilik özelliğinin tersine döndürüldüğünü, planlama yapmak için dahi çok geç kalındığını belirterek ‘Hayvansal gıda kıtlığı kapıya dayandı’ dedi.”