“Şahsım hukuku ödüllendirdi”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Şahsım hukuku ödüllendirdi” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “yeni Zekeriya Öz” dediği Akın Gürlek, Adalet Bakanlığı’na bakan yardımcısı olarak atandı. Gürlek, AYM’nin Enis Berberoğlu kararına direnmiş, Canan Kaftancıoğlu, Emin Çölaşan, Necati Doğru ve Selahattin Demirtaş’a hapis cezası veren mahkeme heyetleri içinde yer almıştı.

Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, ‘Bu atama yargıdaki her türlü sınırın aşıldığını gösteriyor. İktidar, muhalif güçlere ‘Aklınızı başınıza alın, yargı elimde’ diyerek herkese sopa gösteriyor. Yaklaşan seçim sürecinde insanlara ‘Ayağınızı denk alın’ diyor” dedi.

Haber Evrensel gazetesinin manşetinde, “Joker atama” başlığıyla yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“‘Özel Yetkili Hakim’ Akın Gürlek’in adalet bakan yardımcılığına atanması ‘Erdoğan’ın joker ataması’ olarak yorumlandı.

Kritik siyasi davalarda çok tartışılacak kararlar veren Akın Gürlek’in adalet bakan yardımcılığına getirilmesini değerlendiren Siyaset Bilimci Dinçer Demirkent’e göre ‘Erdoğan yeni sezon için takımını kuruyor’. Demirkent şöyle diyor: ‘Bu Anayasa’ya sadakat ile cumhurbaşkanına sadakat arasındaki zıtlığın sonuçları bakımından en önemli atamalardan biri. Hakaret-sadakat rejimi bürokrasi, özellikle yargı bürokrasisi bakımından okumak gerek.’

Demirtaş ve Kaftancıoğlu için siyasi yasak kararı alan, ÇHD’li avukatlar hakkında tutuklama kararı veren, duruşmasını hukuksuz şekilde öne alarak Gazeteci Can Dündar’ı kaçak ilan eden, Dink cinayeti davasında kamu görevlilerini aklayan Gürlek’in kısa sürede farklı mahkemelerde görev alması ve verdiği kararların ardından hızla terfi etmesi dikkat çekiyor.”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “AYM kararını tanımayan hakimi, Adalet Bakan Yardımcısı yaptılar” başlıklı haberinde, “Adalet Bakan Yardımcısı Uğurhan Kuş’un Danıştay üyeliğine seçilmesiyle boşalan koltuğa önceki gece sürpriz bir atama yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Akın Gürlek Adalet Bakan Yardımcılığı’na getirildi. Gürlek son olarak AYM kararını uygulamamıştı.

Bu atamaya tepki yağdı. CHP’li Ali Mahir Başarır, ‘AYM kararını tanımayan, sipariş davaları gören Akın Gürlek’in bu ataması utanç vericidir’ dedi. DP’li Cemal Enginyurt ise ‘Adaleti tanımayanı, bakan yardımcısı olarak tanımıyoruz. Akın Gürlek yok hükmündedir’ diye tepki gösterdi” ifadelerine yer verdi.

“Övündükleri sağlık iflasta”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Övündükleri sağlık iflasta” başlıklı haber yer aldı:

“Başta Güney Marmara olmak üzere pek çok ile sağlık hizmeti veren Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Çocuk Onkolojisi bölümü hekimsiz kaldı. 18 yaş altı kanser tanısı almış yüzlerce çocuğun tedavi gördüğü bölümün kapatılacağı öne sürüldü. Hastanede görev yapan iki doktorun ayrıldığını söyleyen hasta yakınları mağdur olduklarını dile getirerek sosyal medyadan tepki gösterdi.

BirGün’ün ulaştığı hastane yetkilileri ‘Kapatılacağı doğru. Yeni hasta alınmayacak, mevcut hastaların tedavisine bir süre devam edilecek’ açıklaması yaptı. Ancak gelen tepkilerin üzerine Üniversite Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, kapatılma iddialarını yalanlayan bir açıklama yayımladı. Kılavuz, bölümün kapatılmayacağını vurgularken hekimin kalmadığını doğrulaması dikkat çekti.

Çocuk Onkoloji Kliniği’nde görevli bir akademisyenin önceki hafta kritik bir ameliyat geçirdiğini ve uzun süreli bir tedavi sürecine ihtiyacı olacağının altını çizen Kılavuz ‘Geride kalan bir uzmanımız da istifa kararı almış. Eksikliklerimizi en aza indirecek ve meseleyi kendi içimizde bir an evvel çözecek şekilde organizasyonumuzu yaptık. Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi’nde Hematoloji Bilim Dalı’ndaki bir arkadaşımızı aynı zamanda onkolog olması hasebiyle çocuk onkolojisinde görevlendirdik. Hasta yakınları müsterih olsunlar. İleri takviyeler için de kadro ilanlarımız olacak’ dedi.”

“Çin oyununa BM perdesi”

Karar gazetesi manşetinde, “Çin oyununa BM perdesi” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Doğu Türkistan’daki insanlık dışı uygulamaları incelemesi için Çin’e gönderilen BM Komiseri Bachelet, bir gün önce sızan ve işkenceyi kanıtlayan belgelere rağmen tek bir kampa gitmedi. Ziyaret boyunca BM ekibine erişim sağlanamadı. İki ay sonra görevi bitecek olan komiser, Pekin’in resmi söylemiyle zulmün üstünü örttü. 5 yıldır süren insanlık davasına büyük darbe indi.

Doğu Türkistan’daki sistemli soykırımı, bölgedeki polis bilgisayarlarından sızdırılan binlerce resmi belge ve fotoğraf ortaya koydu. Buna rağmen zulmü incelemek için bölgeye giden Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiseri Michelle Bachelet, iki milyon kişinin tutulduğu kampları ziyaret etmedi. Beklentileri boşa çıkaran komiser, Pekin’e terörle mücadele politikalarını gözden geçirme çağrısı yapmakla yetindi.

Bachelet’in ağustos sonunda görev süresinin dolacak olması soru işaretlerini artırdı. ABD, gezinin manipüle edildiğini belirtti. Af Örgütü ‘Diplomatik tiyatro’ tepkisini gösterdi. Almanya Dışişleri de Çin kısıtlaması nedeniyle suçlamalara açıklık getirilemediğini vurguladı. Bachelet’in raporunu bir an önce yayınlaması istendi. Uygur aktivistler ise ‘Parmaklıklar ardındaki vahşeti dünyaya duyurma çabaları baltalandı’ dedi.”