“Yap-işlet-devret, dostu zengin et”
Birgün ve Sözcü gazeteleri, “yolcu garantili” havalimanlarının Hazine’ye getirdiği yükü manşete taşıdı.
06.06.2022
Birgün gazetesinin manşetinde, “Yap-işlet-devret, dostu zengin et” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Yap-işlet-devret projeleri havacılık sektöründe karadelik haline geldi. Havalimanlarındaki, ‘Garanti altı gerçekleşmeler’ nedeniyle DHMİ’nin kasasından şirketlere aktarılan toplam para 691,6 milyon dolara ulaştı.
AKP iktidarlarında, ‘Yandaşa rant aktarma aracı’ olarak kullanıldığı gerekçesiyle eleştirilen havalimanları, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) bütçesinde adeta bir karadelik oluşturdu. 2015 yılı itibarıyla havalimanları için şirketlere ödenen garanti ödemesi, DHMİ bütçesinden 2021 yılında aktarılan 172,6 milyon dolar ile 691,6 milyon dolara ulaştı.
DHMİ’nin 2021 yılına yönelik verileri de ‘Havaalanları özel sektöre rant kaynağı haline getirildi’ eleştirilerinin haklılığını ortaya koydu. İdarenin verilerine göre, havacılık sektöründe hayata geçirilen Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri toplamı 2021 itibarıyla 19 oldu. KÖİ kapsamında yapılan projelerden 10’unun yap-işlet-devret modelli projelerden oluştuğu bildirildi.
Havalimanlarında şirketlere verilen uçuş garantilerine ulaşılamaması nedeniyle DHMİ’nin kasasından 2015’te 42, 2016’da 47,4, 2017’de 60, 2018’de 65, 2019’da 133, 2020 yılında ise 172 milyon dolar çıktı. Verilen uçuş garantileri nedeniyle 2021 yılında da şirketlere yüz milyonlarca liralık ödeme yapıldı. 2021 yılında, ‘Garanti altı gerçekleşmeler’ nedeniyle özel sektöre 161 milyon avro ödeme gerçekleştirildi. Şirketlere aktarılan paranın dolar cinsinden karşılığı ise 172,6 milyon dolar ile ifade edildi.
DHMİ bütçesinden garanti altı gerçekleşmeler nedeniyle yedi yılda şirketlere ödenen paranın toplamı 691,6 milyon dolar olarak kaydedildi.”
Sözcü gazetesi ise manşetindeki, “Yolcular değil paralar uçtu!” başlıklı haberinde, “‘Yolcu garantili’ havalimanları için özel sektöre milyar dolarlar ödeyen devlet kendi işlettiği havalimanlarında battı. Çünkü buralarda yolcu yok, masraf çok.
AKP iktidarı havalimanı yağmakla övünüyor ama durum hiç de iç açıcı değil. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) 2021 raporu acı gerçeği ortaya koydu. İktidar, yolcu garantili havalimanları için özel sektöre sadece 2021’de Hazine’den 172.6 milyon dolar ödedi.
Zarar bu kadar değil. Bir de devletin kendi işlettiği havalimanları var ki, onları hiç sormayın. Burada da devlet tam batakta. Çünkü yanlış yatırımlar nedeniyle 4 ilde, 1.5 milyar lira harcanarak yapılan havalimanları sıfır yolcu çekti. Pistlere bir tane bile uçak inmedi.
Bunlardan 3’ünde 183 personel halen görev yapıyor. Hiçbir iş yapmamalarına rağmen maaş alıyor. Aydın Çıldır Havalimanı ise THY tarafından uçuş akademisi olarak kullanılıyor. Burada kaç kişi görev yapıyor bilinmiyor. Milletin parası havaya gidiyor” ifadelerine yer verdi.
“Asgari ücret yoksulluk sınırının üstüne çıkarılsın”
Evrensel gazetesi manşetini, “Asgari ücret yoksulluk sınırının üstüne çıkarılsın” başlıklı habere ayırdı:
“Temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla birlikte ücretlerdeki erime hız kesmeden sürerken emekçiler yoksulluk sınırının üstünde bir ücret talep ediyor.
Türkiye ekonomisi 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7.3 büyürken yoksulluk sınırı ile ücretler arasındaki makas da her geçen gün açıldı. Adana’nın Seyhan İlçesi Kurtuluş Mahallesi’nde kurulan pazarda zamlar karşısında insanca yaşamaya yetecek ücreti sorduğumuz yurttaşlar, ‘Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı’ dedi. ‘Kışın ısınabilmek istiyorum, yazın tatile gidip nefes alabilmek’ istediklerini ifade eden yurttaşlar ücret ve maaşların derhal artırılması gerektiğini kaydetti.
Pazara giriyoruz. Pazar esnafı, ‘Domates ucuz, domates ucuz’, ‘Yeşillik bedava, yeşillik bedava’ diyor. Etiketlere bakıp alamayan müşteriye son bir hamle olarak ‘Aklında kalacağına dolabında kalsın’ yazılmış. Birçok meyvede yüksek fiyatlar müşteriyi kaçıracağı için etiketlere yarım kilo fiyatı yazılı. Pazar esnafı malı elinde kalmasın diye türlü yöntemlerle müşteriyi tutmaya çalışıyor. Esnaf Mehmet Kadirçava, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: ‘Fiyatlar yüksek olduğu için gelen, giden ‘Yarım kilo ver’ diyor. Bir kilo fiyatını görünce bakmadan geçenler oluyor.’ Alışveriş yapan yurttaş ise elindeki birkaç parça poşeti gösterip 100 TL, 200 TL ödediğini belirtiyor.”
“Bir zamanlar ‘Süper Güç’tü”
Karar gazetesinin manşetinde, “Bir zamanlar ‘Süper Güç’tü” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Sovyet döneminde dünyanın iki kutbundan biri olan Rusya, son yirmi yıl boyunca giderek otoriterleşirken devlet kurumları etkisizleşti. Ülke doğalgaza dayalı zenginliğine rağmen ordusunu ve yönetim aygıtını modernleştiremedi. Güvenlik birimlerinin ‘Putin’in hoşuna gitmez’ diye uyarılarını dile getiremediği için başlatıldığı ortaya çıkan Ukrayna savaşında kağıt üstündeki büyük güç 100 günde tükendi.
Ukrayna işgalinde dördüncü aya girilirken Rusya, Donbas cephesinde de hedeflerine ulaşamıyor. Luhansk Bölge Valisi kilit önemdeki Severodonetsk kentinin önemli bir kısmında kontrolü sağladıklarını duyurdu. Askeri planlarını revize etmek zorunda kalan Moskova ise haftalar sonra namluyu yeniden Kiev’e çevirdi. Başkent yakınlarındaki üç bölgenin top atışlarıyla hedef alındığı ve sivil altyapının zarar gördüğü bildirildi.
ABD’den sonra Almanya’nın da Ukrayna’ya füze yardımında bulunacağını açıklamasına ise Kremlin’den en sert yanıt geldi. Putin ‘Batı uzun menzilli füze tedarik etmeye başlarsa daha önce dokunmadığımız tesislere saldırmak zorunda kalırız’ dedi. Gelinen noktada askeri planların işlememesi ve Moskova’nın bir çıkış planı ortaya koyamaması, devlet kurumlarının devre dışı bırakılmasının yarattığı zafiyeti gösterdi.”