“Ülke son hız iflasa gidiyor”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Ülke son hız iflasa gidiyor” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Ekonomik krizin faturası her geçen gün ağırlaşıyor. Bu yılın ilk beş ayında 47 bin, son 17.5 yılda ise 2 milyon 145 bin esnaf kepenk indirdi. Borçla ayakta kalmaya çalışanlar ise aldıkları krediyi ödeyemiyor. İcra dairelerinde icra ve iflas doyası sayısı 24 milyona dayandı.

Gezici Araştırma Merkezi’nin anketine göre, yurttaşın yüzde 74.8’i Türkiye’deki en önemli sorunu ‘ekonomi/geçim sıkıntısı’ olarak görüyor. İktidarın başta ekonomi olmak üzere çok sayıda sorunun gerekçesi olduğunu savunduğu ‘dış mihrakların’ yurttaştaki karşılığı ise yüzde 24.9. Ankete katılanların yüzde 62.4’ü fiyat yükselişlerini ‘hükümetin yanlış politikalarına’ bağlarken yüzde 60.6’sı da ‘borçlu’ olduğunu söylüyor.”

“Kayyum korumalı mevzuat”

Karar gazetesi manşetindeki, “Kayyum korumalı mevzuat” başlıklı haberinde, “Devlet garantili projelerin müteahhitleri için geliştirilen ‘İngiliz tahkimi’ tedbirinden sonra şimdi de TMSF‘nin el koyduğu şirketlerin yöneticilerine kalkan olacak bir düzenleme geldi. 15 Temmuz sürecinde darbecilere karşı alınan kararları uygulayan memurlara koruma sağlayan kanuna 6 yıl sonra, bugünlerde haklarında çeşitli iddialar bulunan şirket kayyumları da eklendi. Seçim tartışmalarının ısındığı süreçte atılan adım dikkat çekti.

Garantili köprü ve otoyollarda İngiliz mahkemelerinin tahkim olduğunun ortaya çıkması ‘müteahhite koruma’ tartışmasına yol açtı. TMSF’ye geçen şirketlerin yönetimine atanan isimlerle ilgili iddialar da benzer tartışmalara zemin hazırladı. Erciyes Holding’e atanan Ertunç Laçinel’in 20 milyon euroyla kayıplara karıştığı iddiası ileri sürüldü. TBMM’de 682 kayyum şirketine ilişkin iddiaların araştırılması için verilen önerge reddedildi.

Gazeteci Metin Cihan da AK Partili Nurettin Canikli’nin üç holdinge yakınlarını atadığını savundu. Vahim iddiaların ortaya atıldığı süreçte ise kritik gelişme yaşandı. 15 Temmuz sonrası darbenin bastırılmasında görev alan memurları cezai sorumluluktan muaf tutan KHK’ya TMSF kayyumları da dahil edildi. Hukukçu Prof. Dr. İzzet Özgenç ‘Şirketleri yönetecek kişilerin hukukî, malî ve cezaî sorumlulukları kaldırıldı’ paylaşımı yaptı’ ifadelerini kullandı.

“Yoksullaşma sağlığı tehdit ediyor”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Yoksullaşma sağlığı tehdit ediyor” başlıklı haber yer aldı:

“Sağlık örgütleri İstanbul’da yoksulluk ve sağlık ilişkisini masaya yatırdı. İlaca ulaşamamaktan yetersiz beslenme ve barınamamaya kadar pek çok sonucu olan yoksulluk arttıkça sağlık sorunları artıyor.

Çocuk ölümlerinin üçte biri yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor.

Varsıl ailelerde ortalama yaşam süresi yoksul ailelere göre 10-15 yıl daha fazla.

Aşılar ücretsiz olmasına rağmen yoksul aile çocuklarında tam aşılılık oranı yüzde 57.

Kadınların yüzde 37’si hijyenik pede erişemiyor. Zamlar nedeniyle pedi paketle değil tek alanlar var.

Merdiven altı ve havasız yerlerde çalışan tekstil işçisi kadınların yarısında tüberküloz gözleniyor.

Bir kadın akşamları ‘Yemek yaptığını’ söylediği tencerede su kaynatarak çocukları oyalamak zorunda kalıyor.

Bodrum’da diyabet hastası bir çocuğun evinde buzdolabı yok. İlaçlar komşunun buzdolabında saklanıyor.”

“Rantçı düzen, halkçı direniş”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Rantçı düzen, halkçı direniş” başlıklı haberinde, “Kazdağları, Cerattepe, Tozkoparan fark etmiyor. İktidar tüm gücüyle daha çok rant için saldırırken halk direniyor. Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi’nde elektriği, doğalgazı ve suyu kesilen halk dayanışma içinde yeni bir yaşam kuruyor.

İstanbul Okmeydanı’ndaki Fetihtepe Mahallesi'nde 20 gün önceki elektriği, suyu, doğalgazı kesik olan yurttaşların AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin ‘zoraki dönüşüm’ projesine karşı direniş sürüyor. ‘Kentsel dönüşüme’ karşı olmadıklarını belirten bölge halkı, haklarının verilmesini talep ediyor. Ekonomik kriz ve ev kiralarının aşırı yükselmesi nedeniyle kiralık ev bulamadıklarına dikkat çeken yurttaşlar, belediyenin yeni evler için borçlandırmasına tepki gösteriyor. Mum ışığında, susuz ve doğalgazsız yaşamaya mecbur bırakılan Fetihtepeliler, evlerini, yaşam alanlarını, mahallelerini terk etmiyor. BirGün, Okmeydanı’nda bir gün geçirdi, evlerinden çıkarılmak istenen yurttaşları dinledi.

1964 yılında Fetihtepe’ye taşındıklarını belirten Metin Aktaş, ‘Eskiye döndük’ diyor: ‘Buralarda elektrik, su yoktu. Okul dahi yoktu. Çamurlar içinde evlerimize girerdik.’

Süreci aktaran Aktaş, ‘1984 yılında 2981 sayılı Gecekonduları Islah Yasası çıktı bununla birlikte tapu tahsis belgeleri ve sonrasında tapularımızı verme sözü verildi. Bölge halkının önemli bir kısmı tapularını alamadı. Tapuları önemli bir kısım alamadı. 3550. Ada denilen yerde %75'i tapulu, kalan %25'i ise tapusuzdur ama Okmeydanı'nın diğer bölgelerinde bu oranda tapu sahibi zaten yok’ dedi” ifadelerine yer verdi.