“Mafya rejimi”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Mafya rejimi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Art arda çıkan zimmet, çökme ve kaset haberleri bir yandan çürüyen iktidarın fotoğrafını ortaya seriyor. Öte yandan da seçim yolculuğunun meşru zeminde değil, karanlık bir kavşakta ilerleyeceğini gösteriyor.

Borçlu şirketlere çökmeler, fabrikaların içini boşaltmalar, sahte faturalarla devleti dolandırmalar ve hileli iflaslar… AKP dönemindeki kariyerinin kısa bir özeti bu. Öncesinde de benzer işlerle meşguldü zaten: Organize suç örgütü faaliyetleri, cinayete azmettirme, naylon fatura, kara para aklama…

İşte size siyaset-ticaret-mafya ilişkisinin 40 yıldır değişmeyen bir ‘Türkiye hatırası’ daha. Sedat Peker’in itiraf ve ifşalarıyla hızlanan Susurluk dejavusunda Mehmet Ağar, Korkut Eken, Mehmet Eymür, Alaattin Çakıcı vs. derken sahnenin olmazsa olmazı Erol Evcil de yerini aldı sonunda. Dün demir çelik şirketleri aracılığıyla ‘manipülasyon yapmak’ ve ‘sahte faturalarla kamuyu 25 milyar lira dolandırmak’tan, 250 kişi ile beraber gözaltına alındı.

Türkiye’nin iki farklı dönemine damgasını vurmuş bir isim Evcil. 90’larda kamuoyunun karşısına ‘zeytin kralı’ olarak çıkmış, pek çok suçla itham edilmiş, cinayete azmettirmekten cezaevinde yatmış ve 2020’de tahliye olmuştu. Meğer arada kariyerini daha da parlatmış. 20 yıl öncenin ‘zeytin kralı’, bugün bir ‘çelik kralı’na dönüşmüş!

‘Devlet dersinden’ öğrendiğimiz bir şey varsa, sokakları dolduran halk yığınlarının baskısı yoksa bu operasyonların pek azının adalet uğruna yapıldığıdır. Yıllarca dokunulmayan birilerine el uzatılması, mızrağın çuvala sığmamasından ziyade, siyasal ve iktisadi sıkışmışlık zamanlarında iktidarı oluşturan güçler arasındaki uzlaşının hesaplaşmaya dönüşmeye başladığının işaretidir. Gerilim en fazla irinin toplandığı yerlerde patlar.”

“‘Partiler üstü’ ayıp”

Karar gazetesi manşetinde, “‘Partiler üstü’ ayıp” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“CHP liderinin Türk Ocakları’nda konuşması gündem oldu. Ancak ‘demokrasinin normali’ olarak görülmesi gereken tarihi buluşmaya tahammül gösterilmedi. İstanbul yönetimi 24 saat geçmeden görevden alındı. Siyaset üstü kalma iddiasına rağmen atılan adım ‘Başka parti temsilcilerine sergilenen hoşgörü bu kez unutuldu’ eleştirilerine yol açtı. Baskı iddiaları gündeme geldi.

Türk Ocakları İstanbul Şubesi’nin düzenlediği programda, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı İmamoğlu da konuşma yaptı. İslam dünyasının sorunlarına dikkat çekildi, çözüm önerileri dile getirildi. Ancak CHP liderinin Türk Ocakları’nın programına davet edilmesi bazı kesimlerde rahatsızlık konusu oldu. Türk Ocakları Genel Merkezi önce bir ‘kınama’ açıklaması yayınladı. İki saat sonra da İstanbul İl Yönetimi görevden alındı.

Genel merkezin açıklamasında, parti siyasetinin dışında kalmaya azami özen gösterildiği vurgulandı. Kılıçdaroğlu’na refaketen toplantı salonunda bulunan Kaftancıoğlu kastedilerek ‘Devlete ‘seri katil’ diyenlerin Türk Ocakları toplantılarında boy göstermesi kabul edilemez’ ifadesi kullanıldı. Demokrasinin, fikir zenginliğinin gereği olan bir konuda ortaya konulan tahammülsüz tavır seçim öncesi baskı iddialarına da yol açtı.”

“Çocuklar aç, gençler yurtsuz”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Çocuklar aç, gençler yurtsuz” başlıklı haberinde, “Yüksek enflasyon ve zamlar nedeniyle geçinmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Ekonomik kriz, her yaştan yurttaşı derinden etkilerken, ortaya çıkan yoksullaşmanın tahribatı çocuklar üzerinde daha yıkıcı oluyor. Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasına göre beş yaş altı çocuk ölümlerinin neredeyse yarısı yetersiz beslenme kaynaklı.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı, ülke genelinde ev bulmayı da zorlaştırdı. Çalışma yaşamındaki yurttaşlar bile binlerce lirayı bulan kiraları karşılamakta zorlanırken, üniversiteler de yurt ücretlerine yüzde 70’lerde zam yapmaya başladı. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında üniversite öğrencileri, barınma kriziyle karşı karşıya kalacak” ifadelerine yer verdi.

“Seçimlik değil, geçimlik zam!”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Seçimlik değil, geçimlik zam!” başlıklı haber yer aldı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün toplanacak. Öncesinde Türk-İş açıkladı: ‘4 kişilik bir ailenin asgari yaşam maliyeti 20 bin 800 lira; bekar bir işçininki ise 8 bin 300 lira.’ İşçilerin beklentisi asgari ücretin bu gerçeğe göre belirlenmesi!

‘İnsanca geçinebileceğimiz bir ücret istiyoruz’ diyen çeşitli iş kollarında çalışan işçiler sadece bunun yetmeyeceğini de söylüyor: ‘Enflasyonun ücretlerimize yeni yapılacak zamları da yutmaması için temel tüketim maddelerine yapılan zamlar da durdurulmalı.’”