“Uyarıları dinlemediler, vakaları patlattılar”

​Evrensel, son haftalarda kontrolden çıkan salgını ve patlama yapan vaka sayılarını manşete taşıdı.

22.07.2022

Evrensel gazetesi manşetinde, “Uyarıları dinlemediler, vakaları patlattılar” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“İktidar, ‘Pandemi bitti’ diyerek tüm önlemleri kaldırınca vakalar patladı. Resmi verilere göre vakalar geçtiğimiz haftaya göre 2 kat, ölümler ise 3 kat arttı.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Osman Elbek, artışı günlük yaşamda da gözlemlediklerini, önümüzdeki 4 haftanın çok zor olacağını söyleyerek ‘İstanbul’da pandemi servisleri yeniden açılıyor. Ama bu hasta yükü asıl sonbaharda yaşanacak. Sonbaharda kovid ile influenza birleşmesi en büyük kaygımız. Bu olursa sağlık sistemi krize girer’ dedi.

Sonbaharda okulların açılacağını ama Türkiye’nin hâlâ 12 yaş altına aşı hakkı tanımadığını, bu gruba yönelik aşıyı da temin etmediğini dile getiren Elbek ‘Türkiye bu yaş grubu için uygun olan aşıyı getirmeli ve hızla bu grup okullar açılmadan önce aşılanmalı. Ayrıca pandeminin 3. yılında hâlâ sınıf sayıları artırılmadı, sınıf mevcutları azaltılmadı’ diye konuştu. 

Sağlık Bakanlığının test sayısını açıklamadığını, kamu hastanelerinde PCR testi yaptırmanın neredeyse imkansız hale geldiğini dile getiren Doç. Dr. Elbek ‘Ayrıca hızlı testi de hiç kullanmadık. Halbuki hızlı test evde izolasyon için ciddi katkı sağlıyor’ dedi. Tüm bu nedenlerle günlük 32 bini bulan vaka sayısını tek başına değerlendirmemek gerektiğini belirten Doç. Dr. Elbek ‘Almanya’da son günlük vaka ortalaması 100 bini geçti. Yani bizdeki vaka sayısı da resmi açıklamanın aksine Almanya ile benzerdir. Vaka sayımız günlük 100 bin altında değildir’ diye konuştu. 30 Mayıs’a göre günlük vakalarda 31 kat, 13-14 Haziran’a göre vefatlarda 5 kat artış olduğu bilgisini veren Elbek ‘PCR testi başta bakılmadığı için ağırlaşan tablolar sonucunda yaşanan vefatlar da buna dahil değil’ dedi.”

“İnadın faturası! 1.400.000.000.000 TL”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “İnadın faturası! 1.400.000.000.000 TL” başlıklı haberinde, “İktidarın yeni ekonomi modeli, Hazine’nin vergilerimizle ödeyeceği iç borç faiz yükünü 1.4 trilyon lira artırdı. Yük, 2.1 trilyona yükseldi.

Erdoğan, ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ dedi, ‘Nas ortada’ dedi… Merkez Bankası politika faizini yüzde 14’e indirdi. 7 aydır da burada tutuyor. Bu indirim döviz kurlarını ve enflasyonu patlattı. Hazine’nin borçlanma maliyetleri de yükseldi.

Geçen yıl Hazine’nin iç borçlar için ödeyeceği faiz yükü 722 milyar lirayken, bu yıl 1.4 trilyon lira artışla 2.1 trilyon liraya yükseldi. Öte yandan, MB’nin politika faizi yüzde 14 ama devletin alacaklarına uyguladığı gecikme faizi yıllık yüzde 30’a çıkarıldı” ifadelerine yer verdi.

“Diyanet değil ticaret işleri!”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Diyanet değil ticaret işleri!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın “faizsiz finans kurumlarının tercih edilmesi” talimatı sonrası yapılan ihale, sendikaların kararı yargıya taşımasıyla iptal edildi. Böylelikle 2 bin 800 liralık promosyon ödemesi 16 bin TL’ye çıktı. Ancak Erbaş’ın talimatıyla bu karar Danıştay’a taşındı ve ödemeler durdu.

Türk Diyanet Vakıf Sen’in AYM’ye gideceği öğrenilirken Diyanet ile sendikalar arasındaki tartışmaya imam Konakcı da katıldı. ‘Adamlar kurumu mahkemeye vermiş. Dinini 250 liraya mı satıyorsun?’ diyen Konakcı’nın yargı kararını Danıştay’dan dört gün önce açıklaması dikkat çekti.”

“Resmi Gazete yağmayı yazdı”

Birgün gazetesi manşetinde, “Resmi Gazete yağmayı yazdı” başlıklı habere yer verdi:

“İktidarda son günlerini yaşayan AKP, giderayak kamuya ait ne varsa satışa çıkardı. Bodrum, Çeşme ve Nilüfer gibi yerlerdeki araziler satışa çıkarıldı. 12 özelleştirme ihalesi ve 6 plan değişikliği kararı yayımlandı.

Anketlerde her geçen gün oyları eriyen AKP iktidarı giderayak kamuya ait ne varsa satıyor. ‘Satış bülteni’ haline dönen Resmi Gazete’de gün aşırı kamu arazilerinin satışı ve sermayeye peşkeş çekilmek üzere alınmış acele kamulaştırma kararları bulunuyor. Son olarak dünkü Resmi Gazete’de AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 12 özelleştirme ihalesi ve 6 plan değişikliği kararı yayımlandı. Bodrum Türkbükü, İzmir Çeşme ve Bursa Nilüfer gibi yerlerdeki pek çok değerli arazi, ederinin altındaki fiyatlara elden çıkarıldı. Yaklaşık 100 bin metrekarelik kamu taşınmazları 853 milyon liraya satıldı. Satılan-işletme hakkı devredilen taşınmazlardan 988,3 milyon lira gelir elde edilecek.

CHP TBMM Grubu’nun Şubat ayında hazırladığı rapor, özelleştirmenin boyutunu gözler önüne serdi. Raporda, AKP’nin 2021’de 413 milyon dolarlık özelleştirme yaptığı vurgulandı. Rapora göre, geçen yıl yapılan özelleştirmelerin 187,2 milyon dolarla en büyük bölümünü taşınmaz (arsa, arazi vb.) satışları oluşturdu. 175 milyon dolarlık kısmı da işletme/tesis satışlarından kaynaklandı. 2021 sonu itibarıyla Türkiye’de 70,8 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi. Bu özelleştirmenin de 62,7 milyar dolarlık kısmı AKP tarafından yapıldı. Bir başka açıdan bakıldığında; devletin 62,7 milyar dolarlık (bugünkü kurlarla 846 milyar lira) varlığının azaldığına işaret edildi.”

“Zaho için iş birliği çağrısı”

Karar gazetesi manşetindeki, “Zaho için iş birliği çağrısı” başlıklı haberinde, “Irak’ın kuzeyindeki Zaho kentine yönelik saldırıda ikisi çocuk 9 sivil hayatını kaybetti. Ülkede ulusal yas ilan edildi. Bağdat acı olayın ardından Türkiye’yi suçlarken iddiaları kabul etmeyen Ankara, terör örgütünü işaret etti. Birlikte çalışma vurgusu yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ‘Faillerin açığa çıkarılması için Irak yönetimini iş birliğine davet ediyoruz’ dedi.

Kuzey Irak’ta bulunan ve tatil beldesi olduğu belirtilen bir köye havan toplu saldırı düzenlendi. Olayda ikisi çocuk en az 9 kişi hayatını kaybetti. Bölgesel yöneticiler kayıpların tatil için gelen yerli turistler olduğunu söyledi. Saldırının ardından bir günlük ulusal yas ilan edildi. Bağdat yönetiminin, Ankara’daki maslahatgüzarını istişare amacıyla geri çağıracağı ve konuyu BMGK’ya taşıyacağı ifade edildi.

Ülkede saldırıya dönük protestolar düzenlendi. Bağdat’ın saldırının sorumluluğuna ilişkin suçlamalarını ise Ankara reddetti. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘Saldırının terör örgütü kaynaklı olduğu değerlendiriliyor. Türkiye gerçeğin açığa çıkması için her türlü adımı atmaya hazır’ denildi. Bakan Çavuşoğlu da iş birliği çağrısı yaptı. Beyaz Saray olayı kınayarak gelişmelerin izlendiğini açıkladı” ifadelerini kullandı.