“Tarla bankada rehin”
Karar, Birgün ve Evrensel, rehine düşen tarım arazilerini ve tarımdaki tehlikeyi manşete taşıdı.
08.08.2022
Karar gazetesi manşetinde, “Tarla bankada rehin” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Yazın pahalı domates yiyen vatandaşın sofrasının kışın hepten boş kalacağını gösteren alarm zili… Gübre, mazot fiyatları katlandığı için üretimini azaltan çiftçi, tarlayı borçla döndüremez hale gelince beş yılda 1.3 milyon tarım arazisi rehine düştü. Uzmanlar uyardı: Tarla biterse mutfaktaki yangın kontrolden çıkar. Türkiye’nin önündeki en hassas konuya acil önlem şart.
Rekor üstüne rekor kıran enflasyonun yol açtığı sıkıntıların en vahim yansıması tarlada görülüyor. Hükümetin yardım adı altında verdiği nakit desteklerin de etkisiyle Türkiye’de kayıtlı çiftçi sayısı son 10 yılda yüzde 55 azaldı. Tarım alanları ise son 10 yılda yüzde 5, son 19 yılda yüzde 12 geriledi. Mazottan gübreye patlayan fiyatlar üretimi vururken çiftçiyi boğan gidişat, tarlanın da elden çıkmasına kadar vardı.
CHP’li Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Çevre Bakanı Murat Kurum, tapu kayıtlarına göre son 5 yılda bankalara rehin bırakılan tarım arazisi sayısının 1 milyon 366 bin olduğunu açıkladı. Gürer, gübrede son bir yıldaki fiyat artışının yüzde 342’yi bulduğunu belirtti. ‘Çiftçi kredi borcunu ödeyerek yeni kredi alıyor. Alan daraltıp ekim yapıyor ama borçları döndüremezse malı mülkü elden gidiyor’ dedi.”
“Ekilecek toprak bankalara rehin”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Ekilecek toprak bankalara rehin” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Tarladaki ürün maliyetini karşılayamıyor. Çiftçiye yapılan destekler yetersiz, çiftçi borcunu ödeyemez durumda. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, muhalefetin sorusu üzerine verdiği yanıtta 1,3 milyon tarım arazisinin ödenemeyen borç nedeniyle bankalar tarafından rehin alındığını açıklamak zorunda kaldı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son 5 yılda çiftçilerin ödeyemediği borç nedeniyle rehin altına alınan arazi sayısına ilişkin Murat Kurum’a soru önergesi verdi. Bakan Kurum verdiği yanıtta 1 milyon 366 bin 172 tarım arazisinin rehin altında tutulduğunu açıkladı.
Gürer şöyle tepki gösterdi: ‘Çiftçi tarlasını rehin bırakıyor, ekim yapıyor. Sonra gidip kredi borcunu ödeyerek tekrar yeni kredi alıyor. Çiftçi, ‘Ürünü sattığım zaman ilk işim bankaya koşuyorum. Borcumu ödemeye çalışıyorum. Borcumu ödeyemezsem arkasından icrayla karşılaşıyorum’ diyor. Çiftçiler, borcu borçla çevirerek çiftçiliğe devam ediyorlar.’
Çiftçinin borçluluğuna yönelik veriler de dikkat çekici. Buna göre çiftçilerin borçluluğu 250 milyar liraya dayandı. Borçluluk 2002 yılında 2 milyar 400 bin liraydı. Borçluluktaki artış 20 yılda 100 kat artmış durumda.
Çiftçi sayısı ise giderek azalıyor. 2001 yılında 2 milyon 182 bin kişi Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlıydı. Bu rakam 2021 yılında 2 milyon 173 bine geriledi. 2001 yılında ülke nüfusu 64 milyonken bugün 84 milyon.
Borcunu ödeyemez duruma gelen çiftçinin toprağı terk ettiğini gösteren bir diğer çarpıcı veri ise tarım arazisi alanlarında gerçekleşen gerileme. 28 milyon hektar tarım arazisi alanı 20 yılda 23 milyon hektara geriledi.”
“Tarım rehin”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Tarım rehin” başlıklı haberinde, “Gübre, mazot, tohum fiyatlarındaki artış çiftçi üretimden uzaklaştırdı. Yüz binlerce tarım arazisi bankaların elinde rehin hale gelirken, borcunu çeviremeyen çiftçiler tarlalarını satışa çıkardı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, son 5 yılda bankalara rehin bırakılan tarım arazisi sayısının 1 milyon 366 bin 172 olduğunu açıkladı. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ‘İcra takibinde çiftçi borçları önemli yer tutuyor. Çiftçi krediyle üretim yapıyor. Geliriyle borcunu kapatıyor. Borcu borçla döndürüyor’ diyerek çiftçilerin yaşadığı kısır döngüyü anlattı” ifadelerine yer verdi.
“Boğaz yalıları şeyhlere gitti”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Boğaz yalıları şeyhlere gitti” başlıklı haber yer aldı:
“Yabancıların gözü İstanbul’un en değerli gayrimenkulleri olan Boğaz yalılarında. İstanbul Boğazı’ndaki 622 yalının yaklaşık 50 tanesi satılık. Son bir yılda da yalıların yüzde 3’e yakını el değiştirdi. Uzmanlara göre, milyonlarca dolara satılan yalıların en büyük alıcısı da zengin Araplar. Öte yandan Araplar ve Azerilerin boğaz manzaralı daire ve villalara da talebinin arttığı belirtiliyor.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, ‘Yalı piyasası çok özel bir piyasa. Çok aktif değildir. Yalı fiyatları 20-30 milyon dolar olduğu için bunu ya bir Arap zengin ya da Türk zengin alıyor’ dedi.
Bir emlak sitesine 27 Temmuz tarihinde verilen ve Rumelihisarı’nda satılık olan tarihi yalının fiyatı 1 milyar 650 milyon TL. Sitede İstanbul’da Boğaz dışındaki yerlerin çoğunda da yüzlerce satılık yalı ilanı bulunuyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Yöneticisi Serkan Bal, İstanbul Boğazı’nda yer alan yalı sayısının yaklaşık yüzde 2-3’ü kadarının son bir yıl içerisinde el değiştirdiğini söyledi. Bu el değişimlere aile vefatı sonrası miras durumu ve gizliliği korunarak gerçekleşmiş satışların dahil olmadığını vurgulayan Bal, ‘Satışa çıkarılan taşınmazlar piyasa değerlerine yakın ve gerçekçi bir rakam aralığında ise uzun sürmeden satışlar gerçekleşiyor’ diye konuştu.”