“Ortak adayla kazanırız”

Karar gazetesi manşetinde, “Ortak adayla kazanırız” başlıklı habere yer verdi:

“KARAR TV’ye konuşan SP lideri ‘Altılı masa birlikte olmakta kararlı’ vurgusu yaptı. Muhalefetin adayıyla ilgili tartışmalara ‘Tavrımız net, sandık tarihi ilan edilince belirleyeceğiz’ sözleriyle noktayı koydu. Ortak adayda mutabakatı işaret etti: Tek isimle devam edilmesi en isabetli tavırdır. Ortak adayla çıkarsak seçimlerde karşımızdaki aday kim olursa olsun yüzde 90 kazanırız.

-Cumhurbaşkanlığı için müşterek bir adayın belirlenmesi kararlaştırıldı. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlü bir ihtimal olabilir. Seçim tarihi belli olduktan sonra altılı masa bir araya gelip adayı belirleyecek.

–Halkın derdi karnının doyması, adaletin sağlanması. Erdoğan ‘Devlet benim’ diyen 14’üncü Louis’ye benzetiliyor. Bugün bir numaralı mesele adalet. Adaletin dibine kibrit suyunun döküldüğü bir dönemdeyiz.

–İktidar, Suriye politikasındaki hatayı 10 yıl gecikmeyle kabul etti. Geçmiş hatalar tekrarlanıp barış, günlük siyasete kurban edilmemeli. ABD istedi diye Esad’ı düşman bildik, Putin istedi diye görüşmeyelim.

-Akıl dışı politikalarla Türkiye her gün biraz daha batıyor. Tedbir alınmazsa farklı sonuç doğmaz. Bu iktidar gidici ama kimse ümitsizliğe kapılmasın. Biz dümenin başına geçip gemiyi sağlam bir yere oturtacağız.”

“Varlık Fonu otele çökecek”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Varlık Fonu otele çökecek” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Kamunun varını yoğunu özelleştirme adı altında yandaşlara satan iktidar gözünü şimdi de Türk Hava Kurumu’nun (THK) en değerli mülkü olan ve değerinin milyarlarca lirayı bulduğu ifade edilen İstanbul’daki oteline göz dikti.

Üç yıldır tüm itirazlara ve skandallara rağmen THK’yi yönetmeye devam eden Abdullah Kaya, Ali Yüksel ve Adnan Zengin’den oluşan kayyum heyeti, geçen haftalarda şube başkanlarıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıda kayyumlar, THK’nin ekonomik durumunun iyiye gitmediğini, ertelenen borçların ve kredilerin erteleme süresinin dolmak üzere olduğunu belirtti. Kayyumlar, THK’yi içinde bulunduğu ekonomik krizden, kurumun en değerli gayrimenkulü olan, uzun yıllardır otel olarak kullanılan İstanbul Laleli’deki Tayyare Apartmanları’nı Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devrederek çıkaracaklarını söyledi.

THK’nin eski Merkez Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Duman ise BirGün’e yaptığı değerlendirmede, THK’nin Varlık Fonu’na devretmeye hazırlandığı otelin değerinin yaklaşık 9-10 milyar TL olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: ‘Oteli işleten şirket, THK’ye ödediği kira bedelini sadece kiraya verdiği dükkanlardan kazanıyor. Kayyumun planı ‘oteli satmak, kurumun borçlarını kapatmak’ deniyor ama bence kayyumlara da bunu birileri yaptırıyor. Kayyumun işi satmak değil onarmak. Bunu yapmaya hakları yok. Bu otel THK’nin en değerli varlığıdır.’

THK’nin isminin açıklanmasını istemeyen bazı yöneticileri de ‘Varlık Fonu’ oteli devraldıktan sonra ne yapacak? Katarlılara, Araplara mı satacak?” diye sordu. Kurumun eski yöneticileri, Varlık Fonu’nun bu oteli işleteceğine inanmadıklarını vurguladı.”

“Partililere ‘meydan’ ayarı”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Partililere ‘meydan’ ayarı” başlıklı haberinde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeminde olmamasına karşın AKP Genel Merkezi’nde kurmaylarıyla ‘olağanüstü’ toplantı yaptı. TBMM’nin kapanmasının ardından sahaya inen Erdoğan’ın yaptığı toplantıda mitinglere gelen kalabalığı ‘beğenmediği’ için kurmaylarına ‘meydan ayarı’ verdiği öğrenildi.

Erdoğan’ın toplantıda ‘meydanlarda daha fazla kalabalık istediği’ belirtildi. ‘Seçime kısa bir süre kaldığını’ belirten Erdoğan’ın ‘Sahada olun, 20 yıllık icraatımızda olanları anlatın’ talimatı verdiği öğrenildi. Ayrıca Erdoğan’ın İstanbul’daki seçim çalışmalarına özel olarak dikkat çektiği kaydedildi” ifadelerine yer verdi.

“Okullar velilerin cebine bakıyor!”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Okullar velilerin cebine bakıyor!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Okulların ihtiyaçlarını karşılamayan, yeterli ödenek ayırmayan MEB, ‘kayıt parası yasak’ dese de velilerden alınan paralara göz yumuyor. Okulların ihtiyaçları ve yükü ise velilerin sırtına yıkılıyor.

Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği nedeniyle uzun zamandır kendi ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalan devlet okulları çözümü velilerin cebinde arıyor. Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala gündem yine kayıt parası ve zorunlu bağışlar. Okullara yeterli kaynak ayırmayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) her yıl ‘zorunlu bağış ve kayıt parası yasak’ açıklaması yapsa da okulların ihtiyaçları orta yerde duruyor. Her kayıt döneminde velilerden ‘kayıt parası ve bağış’ adı altında para isteniyor. Özellikle ikamet ettiği adres, kayıt olmak istediği okulla uyuşmayan öğrencilerin işlemleri için velilerden istenen paralar 8 bin TL’den başlıyor. Bunun dışında velilerden ‘ihtiyaç maddeleri’ listesi adı altında ‘A4 kağıdı, sıvı sabun ve tuvalet kağıdı’ gibi diğer ürünler için 350-500 TL arasında paralar isteniyor.

Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Ramazan Gürbüz, eğitimin parasız olmasının anayasal bir zorunluluk olduğuna dikkat çekerek ‘Fakat son 20-30 yıldır kayıt parası altında bir para toplanıyor’ dedi. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in kayıt parası adı altında para toplanmasına kesinlikle izin vermeyeceğine dair açıklamasını hatırlatan Gürbüz ‘Bu açıklama yeterli değil çünkü hiçbir şekilde velinin okulla parasal bir bağının olmaması gerekir. Giderlerin tamamen devlet tarafından karşılanması gerekir’ diye konuştu.