“Yoksulluk girdabı”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Yoksulluk girdabı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İktidar eliyle yaratılan yoksulluk, çarpıcı boyutlara ulaştı. Bu yılın ilk yarısına ilişkin verilere göre kendi imkânları ile çocuğunun bakımını sağlayamayan muhtaç hane sayısı 10 bin 408’e, elektrik faturasını ancak yardım ile ödeyebilen hane sayısı ise 2,3 milyona çıktı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2022 yılının ilk yarısına yönelik verileri, Türkiye’de giderek derinleşen yoksulluğun ulaştığı çarpıcı boyutu gözler önüne serdi. Bakanlığın verileri, oturulamayacak derecede bakımsız ve sağlıksız hane sayısının 16 bin 424’e ulaştığını, 10 bin 498 hanenin çocuklarının öz bakımını kendi imkânları ile sağlayamadığını, 2 milyon 345 bin hanenin elektrik faturasını, 330 bin 804 hanenin ise doğalgaz faturasını ancak sosyal yardım ile ödeyebildiğini ortaya koydu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye genelindeki 16 bin 424 hane, ‘Oturulamayacak derecede eski, bakımsız ve sağlıksız’ olarak sınıflandırıldı. Bakımsız ve sağlıksız 16 bin 424 hanenin bakım ve onarımı ile ev eşyası ve kirası için 52 milyon 246 bin TL’lik barınma yardımı gerçekleştirildi.

İktidarın ekonomi politikaları ile artık önlenemez hale gelen yoksulluk, milyonlarca haneyi elektrik tüketim desteğine de muhtaç bıraktı. 2022 yılının ilk altı ayında, 2 milyon 345 bin 939 hane elektrik faturasını ancak elektrik tüketim desteği ile ödeyebildi. Benzer bir tablo, doğalgazda da yaşandı. Toplam 330 bin 804 hane, doğalgaz faturasını ödeyebilmek için sosyal yardım almak zorunda kaldı.

Bakanlığın, ‘Yoksullukla Mücadele’ programı kapsamında harcadığı paradaki artış da dikkati çekti. Yoksulluğun boyutunu gözler önüne seren ve ‘İktidar seçimler öncesi, siyasi ikbali için kesenin ağzını açıyor’ iddialarını anımsatan verilere göre, 2022 yılının ilk yarısında yoksullukla mücadele için bakanlığın kasasından 24 milyar 206 milyon 99 bin TL çıktı. Yoksullukla mücadele için 2022’nin ilk yarısında harcanan para, 14 milyar 906 milyon 985 bin TL harcanan 2021 yılının ilk yarısına oranla yüzde 62 arttı.”

“Dinleyin! Öğretmen konuşuyor”

Karar gazetesi manşetinde, “Dinleyin! Öğretmen konuşuyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Ekonomik krizle geçim derdi artan, itibarı dibe vuran öğretmenler şimdi de apar topar geçirilen meslek kanununa karşı ses yükseltiyor. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren önemli konuda eğitimcilere kulak verilmedi. ‘Öğretmenler Odası’ndan ortak çağrı geldi: Eğitmenleri ayrıştıran kanun geri çekilsin. Bizim de görüşümüz alınıp, atamadan gelire asıl sorunlara çözüm bulan adımlar atılsın.

Batılı ülkelerde öğretmenler rahat yaşam eşiğinin üstünde tutuluyor, Türkiye'de sorunlar katlanıyor. Eğitimciler 'Ay sonunu nasıl getiririz' hesabı yaparken hazırlık ödeneğindeki artış tepki çekti. Yüzde 80 enflasyonda harcırahın yüzde 5 arttığını kaydeden eğitimci Özgür Bozdoğan ‘Okul yöneticileri gelir için eski kitapları toplayıp sattı’ iddiasında bulundu. Hükümetin 'müjde' diye nitelediği Öğretmenlik Meslek Kanunu'na tepkiler de arttı.

Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay: Öğretmen kanunu, öğretmene sorulmadan çıkarıldı. Hukuksuz kanun ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişiyor. Öğretmenler bölünüyor.

Özgür Eğitim Sen Başkanı Abdulbaki Değer: Seçim gözetilerek hazırlanan düzenlemede Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nun adayları hangi kriterlere göre değerlendireceği belirsiz. Sözleşmeli öğretmenlik ise bırakın kaldırılmayı kanunla tahkim ediliyor.”

“Aradığınız eğitime ulaşılamıyor”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Aradığınız eğitime ulaşılamıyor” başlıklı haberde, “İktidar ‘Kapasiteyi artırdık, sorun yok’ dese de üniversiteli gençler barınma sorunu nedeniyle çaresiz ve tedirgin. KYK yurdu çıkmayan gençler ya evine geri dönüyor ya da akraba yanına sığınıyor.

Üniversitelilerin barınma sorunu büyüyor. Kerdi ve Yurtlar Kurumu (KYK) başvuru sonuçları açıklanırken yine on binlerce öğrenci dışarıda kaldı. İktidar yurt kapasitelerini artırdıklarını ileri sürerken üniversiteyi yeni kazanan gençler devlet yurduna yerleşemedikleri için ne yapacakları konusunda tedirgin. Nitelikli barınma şartları bir yana, kalacak yer bulamayan öğrenciler şimdilik ya bir akrabasının yanına sığınıyor ya da yedekten yurt sırası beklemek için memleketine dönmek zorunda kalıyor. Artan ev kiraları ve özel yurt ücretleri de birçok öğrenciyi kara kara düşündürüyor. Devlet yurtlarına yerleşemeyen öğrenciler yaşadıkları çaresizliği ve stresi gazetemize anlattı.

Denizli’den İstanbul Üniversitesini kazanan Mehmet, üniversiteye yerleşebilmenin sevincini yaşayamadan barınma sıkıntısıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Üç kardeş olduklarını ve babasının asgari ücretten biraz fazla ücret aldığını dile getiren Mehmet ‘Babamın beni özel bir yurda yerleştirmesi imkânsız. KYK sonuçları açıklandı ama gördüm ki benden önce 2 binden fazla kişi var yerleşecek’ dedi. KYK yurdundan başka bir alternatifi olmadığını da belirten Mehmet ‘Ne eve çıkacak bir bütçem var ne de İstanbul’da yurt sırası gelene kadar yanında kalabileceğim bir akrabam. Yerleşme sırası gelene kadar mecbur Denizli’ye ailemin yanına döneceğim’ dedi” ifadelerine yer verdi.