“Çözüm öğrenci olmayan okulda”
Birgün gazetesi, eğitim sistemindeki çöküşü ortaya koyan çarpıcı bir örneği manşete taşıdı.
27.09.2022
Birgün gazetesinin manşetinde, “Çözüm öğrenci olmayan okulda” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“MEB’den okullara, itiraf niteliğinde bir belge gönderildi. Belgede, fiziki kapasitesi yetersiz okullarda devamsız ya da başarısız öğrencilerin, mevcut durumlarına bakılmaksızın bir üst sınıfa geçirilmesi gerektiği belirtildi.
MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, mesleki ve teknik liseler arasındaki nakiller ile alan geçiş işlemlerine yönelik okullara yazı gönderdi. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Nazan Şener imzası ile 22 Eylül’de gönderilen yazıda, eğitim sistemindeki çöküşün itirafı niteliğinde ifadeler kullanıldı. Geçen yıl lisede sınıf tekrarını kaldıran MEB bu kez fiziki kapasitesi yetersiz okullarda öğrencilere sınıf tekrarı yaptırılmamasını istedi.
Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Nazan Şener, öğrencilerin öğrenim gördükleri alan ve dallar ile yeni alan ve dallar arasındaki ders farklılıkları nedeniyle ortak derslerde diğer 11’inci sınıf öğrencileriyle fark derslerinde ise öğrenci sayısına bakılmaksızın mevcut alanlarında derslere devam edeceğini belirtti. Bu durumdaki öğrenci sayısının ise 22 bin olduğu bildirildi. Şener, devamsız ya da başarısız durumdaki öğrenciler için ise ayrı bir parantez açtı. Yazıda, ‘e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde ders programı oluşturulmasında yaşanan sorunlar, okulların fiziki kapasitelerinin yetersizliği’ gibi nedenlerle devamsız ya da başarısız öğrencilerin, ‘Bir defaya mahsus’ üst sınıfa alınması talimatı verildi.
Eğitimin Gücü Sendikası Genel Başkanı Oğuz Özat, skandal yazıyı BirGün’e yorumladı. Pandemi nedeniyle öğrencilerin ölçme değerlendirmeye alınmadan bir üst sınıfa geçirildiğini vurgulayan Özat, ‘Bakanlık şimdi de ‘Ben öğrencileri ölçemedim, bu okul şartlarında onlara sınıf da bulamadım’ itirafında bulunuyor’ dedi. Özat, MEB’in kariyer sınavı ile öğretmenleri ölçme değerlendirmeye aldığının altını çizerek, ‘Öğretmenleri ölçmeye kalkan bakanlık, daha öğrencilerini ölçemiyor’ diye konuştu.”
“Yurt yerine saray yaptırdı”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Yurt yerine saray yaptırdı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Rektörlük binası yakın zamanda yenilenen Artvin Çoruh Üniversitesi’nde yurt tartışması başladı. Bir türlü bitirilemeyen yeni yurt inşaatı ve barınma sorunu nedeniyle misafirhane kız yurduna dönüştürüldü.
Öğrenciler, kalacak yer için çözüm bekliyor. Coğrafi şartları gereği yapılaşmanın kısıtlı olduğu Artvin’de, 2018’de ‘çözülecek’ denilen barınma sorunu yeni dönemde de kendini gösterdi. Eğitim öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kala Artvin Çoruh Üniversitesi’nin yeni rektörlük binası tamamlanırken rektörlük binasıyla benzer dönemde başlayan yurt inşaatı ise bitmedi. 2018’de ‘Yurt sorunu temelli çözülüyor’ haberlerine konu olan Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü yurdunun tamamlanamaması nedeniyle öğrenciler açıkta kaldı.
Öğrenciler ve veliler yaşanan duruma tepki gösterdi. Rektörlük binasını eleştiren bazı kişiler, sosyal medyada ‘Kendinize saray yapana kadar öğrencilere yurt yapsaydınız’ ve ‘Rektörlük binası dikeceğinize keşke KYK yurt sayısını artırsaydınız. Artvin coğrafi özelliği itibarıyla zaten yapılaşmaya müsait değil. Birkaç düzgün alan vardı onu da rektörlük binası yapmışsınız’ paylaşımlarını yaptı. Eleştirilere yanıt veren Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Mustafa Sıtkı Bilgin, temmuzda yaptığı paylaşımında, inşaatı işaret ederek ‘Yandaki yurt binalarına bakman yeterli olur’ dedi.”
“Etnik temizlik seferberliği”
Karar gazetesi manşetindeki, “Etnik temizlik seferberliği” başlıklı haberinde, “Ukrayna’da bataklığa saplanınca seferberlik ilan eden Putin, bunu da Kırım Tatarlarına karşı silaha çevirdi. 2014’te işgal edilen bölgedeki Rus çoğunluk yerine azınlıktaki Müslüman Tatar toplumunun erkekleri ‘ölüm cephesine’ sürülmeye başladı. Kırım Türkleri dünyaya seslendi: Moskova askere alma bahanesiyle buradaki varlığımızı ortan kaldırmaya çalışıyor.
Putin’in seferberlik çağrısıyla birlikte Ruslar yurt dışına kaçmaya başladı. Kalanlar tepkilerini meydanlara çıkarak gösterdi. Moskova da yönünü özerk cumhuriyetlere çevirdi. Ancak bu bölgelerde askerlik çağrısı insan avına döndü. Dağıstan’da ‘Putin’in savaşına katılmak istemiyoruz’ diyen protestoculara polis sert karşılık verdi. Kırım’da ise seferberlik ‘yarım kalan etnik temizlik’ için araca dönüştü.
Bir buçuk asırlık Ruslaştırma mücadelesinin ardından 2014’te yeniden işgal edilen Kırım’daki Müslüman Tatarlar zorla cepheye sürülmeye başladı. Seferberlik çağrılarının yüzde 90’ı, nüfusun yüzde 13’ünü oluşturan Tatarlara gönderildi. Askerlik bahanesiyle bölgedeki Türk kimliğinin silinmek istendiği dile getirildi. Yıllardır zulüm altında olan halk ‘Rus yönetimini istemediğimiz için bizi ateşe atıyorlar’ dedi” ifadelerine yer verdi.