“Bağış aldım makbuz yok, ihalede kayıt yok”

Karar gazetesi manşetinde, “Bağış aldım makbuz yok, ihalede kayıt yok” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Sayıştay, bakanlıklar, devlet kurum ve kuruluşlara ilişkin 2021 denetim raporlarını tamamladı. Kurumlardaki çürüme emareleri, yapılan dev ihalelerin kamudan gizlendiği, ihtiyaç sahiplerine verilmesi gereken ödemelerin özel işler için kullanıldığı teker teker tespit edildi.

Cumhurbaşkanlığı’nın geçen yıl 8 milyon lira olan günlük harcaması yaklaşık 10 milyon liraya ulaştı. ‘Zirai maddeler’ kalemindeki harcamalar beş kat arttı. Temsil ve tanıtma gideri 41 milyona çıktı.

Çalışma Bakanlığı 33 konutun 10 milyon liraya satışına ilişkin belge sunamadı. TMSF personelinin hastane gideri SGK’nın karşılamasına rağmen özel hastanelerle anlaşma yapılarak 18 milyon TL ödendi.

Aile Bakanlığı’na ait birimlere yapılan bağışların bir kısmı makbuz olmadan kabul edildi. Engellilere ödenen yardım paraları için özel bankalarda hesap açıldı. Karşılığında promosyon ödemesi alındı.

Ulaştırma Bakanlığı raporunda, iktidara yakın müteahhitlere özel davetle ihale verildiği tespiti yer aldı. 9 büyük ihalenin sonucunun ise bugüne kadar Kamu İhale Kurumu’na bildirilmediği belirtildi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, kendisine tahsis edilen Orman Çiftliği arazisini bir spor kulübüne verdi. Bu kulüp de 1. Derece SİT alanı üzerindeki arazide düğün, nikâh organizasyonları düzenledi.”

“AKP yönetemiyor”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “AKP yönetemiyor” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Sayıştay’ın 2021 yılı hesapları üzerindeki denetleme raporu yayımlandı. Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, SGK, Diyanet ve üniversiteler için hazırlanan raporlarda ihale oyunları, usulsüzlükler, hesap hataları tek tek sıralandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2021’de 13 milyar 39 milyon TL harcama yaptı. Diyanet, 2020 raporlarında eksiklik tespit edilen beş unsurun hiçbirini de düzeltmedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Türkiye Çevre Ajansı’na ve KKTC’deki saray projesine 1.4 milyon TL aktardı.

Kamu İhale Yasası defalarca delinirken oyunlar tek tek sıralandı. Örnek olarak Erzurum-Aşkale Ayrımı İspir Devlet Yolu Kırık Tüneli yapım işi gösterildi.

İktidarın övgüyle söz ettiği şehir hastanelerinde randevu bulunamıyor, testler gecikiyor, olmayan hizmetler için şirketlere garanti para ödeniyor.

133.2 milyar TL toplam alacağı olan SGK, Adıyaman’da bulunan bir tıp merkezinden bile 158.3 milyon TL’yi tahsis edemedi. İcraya düşen alacak miktarı 74.1 milyar TL.”

“Selvi ne yapsın!”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Selvi ne yapsın!” başlıklı haberinde, “İktidar olduğu dönem boyunca ana akım medyayı kontrolü altına alan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla yetinmeyip canlı yayında yandaş gazetecilere kendisi için daha fazla çalışmaları yönünde talimat verdi.

Önceki akşam Kanal D – CNN Türk ortak yayınına katılan Erdoğan, burada iktidara yakınlığıyla bilinen gazetecilerin sorularını cevapladı. Program içerisinde Erdoğan, yeterli bir şekilde kendi propagandasını yaptığını düşünmediği Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi’ye gözdağı verdi.

Abdülkadir Selvi’nin ‘Muhalefet şehir hastaneleri konusunda eleştiri yöneltiyordu, şimdi kesildi, nasıl açıklıyorsunuz?’ sorusu üzerine Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ı işaret eden Erdoğan, ‘Vallahi Abdülkadir Bey köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey gereğini yapıyor’ sözlerini kullandı.

Abdülkadir Selvi’ye yöneltilen sözün hem Ahmet Hakan hem de Selvi tarafından kabul gördüğünü dile getiren Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, ‘Erdoğan, bu sözleri sarf edince Abdülkadir Selvi ‘Evet’ diyor, Ahmet Hakan ise duymazdan geliyor. Bir anlamda Ahmet Hakan da Abdülkadir Selvi de Erdoğan’ın propagandasında rol aldığını kabul ediyor. Ancak gazeteci eleştirel davranır, güç odaklarının emir eri olmaz’” ifadelerine yer verdi.

“Nefessiz bırakanlar kendini sorgulasın”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Nefessiz bırakanlar kendini sorgulasın” başlıklı haber yer aldı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, gençlerin yurtdışına çıkma isteği için kullandığı ‘süfli hevesler’ sözüne karşı, genç işçi Cemil, iktidarın buna sebep olan politikaları sorgulaması gerektiğini söylüyor.

14 yaşında başlayan işçilik, günde 14 saati bulan mesailer, düşük ücret, bunca senenin sonunda elde bir şey olmaması… 25 yaşındaki işçi Cemil, bu nedenlerle yurt dışına gitmek istediğini söylüyor: ‘Derdim yeni bir araba, telefon değil, biraz nefes alabilmek. Cumhurbaşkanı hakaret edeceğine, ‘Biz nerede yanlış yapıyoruz’ diye sormalı.’”