“Ölüme götüren 6 dakika kayıp”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Ölüme götüren 6 dakika kayıp” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, AKP MKYK ve TBMM’de facia günü yaşananları anlattı. Dönmez, yapılan ölçümleri tek tek sıralarken saat 18.09 ile patlamanın meydana geldiği saat 18.15 arasında yaşananlara ilişkin veri paylaşmadı. 41 madencinin yaşamına mal olan ‘o altı dakikada ne olduğu’ soru işareti.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Dönmez’i istifaya davet ederek şunları söyledi: ‘Soma’dan bu yana 600’ün üzerinde madenci öldü bu ülkede. Kim Kazım Eroğlu? Kozlu’da sekiz işçi öldü ya, dört yıl hapis cezası almış. Sonra o ceza kravat taktığı için indirilmiş, sonra para cezasına çevrilmiş. Siz de çift maaş bağlamışsınız. Soma’da, Maraş’tan bir hâkim getirdiniz ölenleri suçlu buldu. Aileleri savunan Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı dışında Soma’dan tutuklu yok. 41 can ölmüş. Bir gözaltı yok, yazıklar olsun.’

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ise Erdoğan’ın, ‘Biz kader planına inanmış insanlarız’ açıklamasına tepki göstererek ‘Keyfiliği ve denetimsizliği ‘fıtrat ve kader’ üzerinden meşrulaştırma girişimi insan hayatına kıymet vermeyen bir siyasi aklın hezeyanıdır’ dedi.”

“‘Bize kömür lazım, sizin canınız değil’”

Karar gazetesinin manşetinde, “‘Bize kömür lazım, sizin canınız değil’” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Amasra karanlığından çıkan acı hikayeler, çekmecede kalan denetim raporlarının ardında insan hayatına verilen değerin olduğunu gösteriyor. Faciayla evdeki ocağı da sönen acılı bir eşin feryadı ‘önce kazanç’ anlayışına isyan oldu: Madende gaz olduğunu söyleyince şefi ‘Bize sizin keyfiniz değil kömür lazım’ demiş. 41 can gitti, adalet yerini bulsun.

TTK’ya ait ocakta meydana gelen patlamaya ilişkin soruşturmada 16.00-24.00 vardiyasında görevli amirler, mühendisler ile işçilerin ifadesi alınmaya başlandı. Enerji Bakanı Dönmez, Meclis’i bilgilendirdi. CHP’li Ahmet Akın ise Dönmez’in ‘İş kazaları bıçak gibi kesildi’ sözlerine tepki gösterdi. Akın ‘Amasra’da son üç yılda 562 kaza yaşanmış. İki günde bir kaza olurken iş güvenliğinin bıçak gibi kesildiği açık’ dedi.

Ailelerin feryadı insan hayatını ikinci plana atan anlayışın varlığını gösterdi. Bartın’da can veren Soner Ak’ın eşi Özge Ak ‘Gaz var ama yapacak bir şey yok diyordu. Şef ‘Bize kömür lazım sizin keyfiniz değil’ demiş’ sözleriyle gözyaşı döktü. İki oğlu aynı ocağa verilen anne Fatma Ak da acıyı dile getirdi: Gaz var ocak kapanacak diyordu. Gitme dedim. Geçinemeyeceğini söyledi. Hak aransın, kimse bir daha bunu yaşamasın.”

“Bu kafa ancak ölüm getirir”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Bu kafa ancak ölüm getirir” başlıklı haberinde, “41 madencinin yaşamını yitirdiği Bartın’daki katliamın üzerinden günler geçti. Alınmayan önlemler, Sayıştay raporlarına rağmen faciadan önce hiçbir adım atmayan hükümet ölümleri bir kez daha ‘kader’e bağladı. İşçileri hayatta tutmak için bir varlık göstermeyen devlet, madencilerin cenazelerinde boy gösterdi. Olay yerinde incelemeler yapıldı, işçi ailelerine bir miktar para yardımı yapıldı, ardı arkası gelmeyen sözler verildi. Madendeki felaket, ülkenin içine sürüklendiği uçurumun bir resmi haline geldi. İktidardan farklı bir dil kullanmayan muhalefet temsilcileri de yaşamını yitirenleri ‘şehit’ ilan ederken katliamdan önce işçilerle boy boy fotoğraf çektiren bakanlar ve sendika temsilcileri de ülke gerçeğinin bir yansıması olarak yerini aldı.

Madenciliği sürekli ölümle anıp ‘İşin fıtratı bu’ diyenler, kafalarını kaldırıp başka ülkelere bakma zahmetini bile göstermiyor. Yaşananlardan ders çıkarıp önlem almak bir yana, sorumluluklarını hatırlatmayı ‘hainlik’ olarak değerlendiriyorlar. İletişim Başkanlığı, ‘Gerektirdiğinden fazla tedbir alınmıştır’ açıklaması yapıyor. Açık ki kurulacak mahkemelerden de bir şey çıkmayacak. Çünkü sermayenin fıtratında ceza almak yok” ifadelerine yer verdi.