“Hukuk nerede hukuk”
Karar gazetesi, hedef gösterilen zincir marketlere yapılan saldırılarla ilgili tepkileri manşete çekti.
07.12.2022
Karar gazetesi manşetinde, “Hukuk nerede hukuk” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Hedef gösterilen marketlere karşı günlerdir en ağır tehditler havada uçuşurken yargı kurumları bir türlü devreye girmedi. Kışkırtmaların taşlamaya kadar varması endişe yarattı. ‘Saldırılar nereye kadar devam edecek? Yargı neyi bekliyor?’ soruları ise henüz muhatabını bulamadı.
Enflasyonun sorumlusu olarak gösterilen zincir marketler için sosyal medyada ‘kapatılsın’ çağrıları yapıldı. Buna karşılık yüksek fiyatı zaten tüketicinin tercih etmeyeceği kaydedildi ancak BİM CEO’sunun açıklamaları sonrasında tehditler daha da yoğunlaştı. Ekmek Üreticileri Federasyonu Başkanı ‘Ekmeğini keserim, sen kimsin’ dedi. Antalya’da BİM’in camına ‘Devlet baba’ yazıldı, bir başka şube ise taşlandı.
Yaklaşık bir haftadır devam eden süreçte kamuoyu önündeki açık tehditler karşısında yargının devreye girmemesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Hukuk devleti ilkesi demokrasinin olmazsa olmaz şartı’ vurgusuna rağmen gelinen nokta ‘Kışkırtmalarla daha tehlikeli şeyler yaşanırsa sorumlusu kim olacak?’ dedirtti. Etiket tartışmasıyla başlayan sürecin hukuk dairesinden çıkmadan yürütülmesi gerektiği belirtildi.”
“Karanlık, vahşi, acı bir fotoğraf”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Karanlık, vahşi, acı bir fotoğraf” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını çocuk yaşta evlendirdiği yalanlandı. H.K.G.’nin çocukken imam nikahı kıyıldığının kanıtı olarak savcılığa verdiği fotoğraflara ulaştık. Fotoğrafların birinde H.K.G., 6 yaşında ve gelinlik içinde. Nişan fotoğrafında ise H.K.G. 13 yaşında ve kolunda bilezikler görünüyor. Tarikat kurallarına göre sarıklı, cübbeli ve sakallı olan Kadir İstekli ise çocuğa sarılıyor.
Haberimiz yayınlandıktan sonra Hiranur Vakfı’nın internet sitesindeki ‘Tarihçe’ ve ‘Hakkımızda’ bölümleri değiştirildi. Daha önce bu metinlerde Yusuf Ziya Gümüşel’in İsmailağa Cemaati Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun talebesi olduğu ve onun yolunda Hiranur Vakfı’nın kurduğu anlatılıyordu. Yusuf Ziya Gümüşel ve İsmailağa bağlantısı metinlerden silindi.
İsmailağa Cemaati’nden yapılan açıklamada Mahmut Ustaosmanoğlu’nun resmi nikah kıyılmadan imam nikahına izin vermediği savunuldu ve şöyle denildi: ‘Medyada yer aldığı ve maksatlı olarak cemaatimizle irtibatlandırılmaya çalışıldığı görülen nikah hususunda zikrettiğimiz hassasiyetlerle bağdaşmayan birtakım iddia ve haberlerin Mahmud Efendi Hazretlerimizi ve cemaatimizle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Münferiden gelişen çeşitli hadiseleri cemaatimizle ilişkilendirmeye yönelik yorumlara itibar edilmemesi önemle ricamızdır.’
Bir fotoğrafta H.K.G. gelinlik içinde. İfadesinde imam nikahı kıyıldığı gün Kadir İstekli’nin kendisini fotoğraf stüdyosuna götürdüğünü ve bu fotoğrafların çekildiğini anlatıyor. Diğer iki fotoğrafta ise tarikat kurallarına göre giyinen sarıklı, cübbeli ve sakallı Kadir İstekli’nin küçük kız çocuğuna sarıldığı görünüyor. Nişan fotoğrafında ise H.K.G. 13 yaşında ve kolunda bilezikler görünüyor. Kadir İstekli ona sarılıyor. H.K.G. bu fotoğrafların çekildiği dönemde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini ifade ediyor. Bu fotoğrafların tüm gerçekleri ortaya koyduğunu ifade ediyor.”
“Kardemir Katar yolunda”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Kardemir Katar yolunda” başlıklı haberinde, “Türkiye Varlık Fonu, Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın yüzde 4.4 hissesini 656.34 milyon TL ödeyerek satın almak için anlaştığını açıkladı. Bu hisse alımı akıllara, ‘AKP’nin seçimlerini finanse edebilmesi için Körfez’den verilen milyarlarca doların tahsilatı başladı mı’ sorusunu getirdi.
Özal ile kan kaybeden, Çiller’in kapatmayı kafasına koyduğu Kardemir, Karayalçın’ın desteğiyle çalışanlara, yöre halkına satıldı. 2010’da hisselerin yüzde 51’ini toplayan iki aile kavga edince iktidarın ‘arpalığı’ oldu. Kardemir’in satışı 2020’de Katar’la BMC’de ortak olan Tosyalı’yla gündeme geldi” ifadelerine yer verdi.
“Asıl gerçekçi olmayan bu koşullarda yaşamak”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Asıl gerçekçi olmayan bu koşullarda yaşamak” başlıklı haber yer aldı:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün toplanıyor. Toplantı öncesi, yoksulluğu dikkate alacak rakamları sendikalar da siyasi partiler de, ‘gerçekçi değil’ diyerek, telaffuz etmiyor. Bu duruma işçilerin itirazı var!
Türk-İş’in hesapladığı yoksulluk sınırının içinde hiçbir lüks yok! Sadece kira, gıda, enerji, yakıt, giyim, eğitim, sağlık, ulaşım gibi zorunlu ihtiyaçlar var. Hesaba göre bunların bolca değil asgari düzeyde karşılanmasının maliyeti 25 bin TL. Mevcut asgari ücretin 5 katı!
‘Ücretler eriyor, borçlarımız artıyor’ diyen BOSCH işçileri, açıklanan yoksulluk sınırına atfen ‘Bu bizim ihtiyacımız, asgari ücret için bu rakam nasıl uçuk bulunur’ sorusunu soruyor. EMEP, asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde olmasını talep ediyor.”