“Ne demek ‘İki yıldır biliyorduk’”

Karar ve Sözcü, Aile Bakanı’nın istismar skandalıyla ilgili sözlerine yönelik tepkileri manşete taşıdı.

13.12.2022

Karar gazetesinin manşetinde, “Ne demek ‘İki yıldır biliyorduk’” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“İstismar rezaleti için Aile Bakanı ‘2020’de savcılığa başvuran mağduru biz de kabul ettik. Kuruluşlarımızda kaldı, aşçılık eğitimi aldı’ dedi. Türkiye korkunç olayı gazete haberiyle öğrenirken, eleştirileri yanıtlayan bakanın olayı iki yıldır bildiklerini ifşa etmesi skandalı büyüttü. Şimdi 85 milyon ‘Devlet böylesi hassas bir konuda iki yıl nasıl adım atmaz?’ sorusunun yanıtını bekliyor.

Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in bugün 24 yaşında olan kızının şikâyetiyle ortaya çıkan istismarda skandallar bitmiyor. Aile Bakanı Derya Yanık olayı takip ettiklerini anlatmak isterken bir başka vahameti ortaya koydu. Yanık ‘Mağdur 2020’den beri kuruluşlarımızda kalıyor. İlkokul diploması alındı. Aşçılık ve İngilizce eğitimi verildi’ dedi.

Aile Bakanı’nın sözleri ‘Ya kamuoyuna yansımasaydı ne olacaktı?’ sorusunu gündeme getirdi. Kadın dernekleri Yanık’a istifa çağrısı yaptı. Muhalefet ‘Mağdur 2020’de korumaya alınıyor ama suçlular iki yıldır serbest’ tepkisini gösterdi. CHP lideri de Adalet Bakanlığı’nın sessiz kalmasını hedefe koydu. Kılıçdaroğlu ‘Bakan bu meseleyi iki yıldır biliyoruz diyor. Sistematik tecavüzü biliyorsunuz ama gıkınız bile çıkmadı’ dedi.

İstismar davasında hâlâ tutuklu olmaması Türkiye’yi isyan ettirirken bir çarpıcı iddia daha dile getirildi. Savcının 2020’de baba Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli için iki kez tutuklama istediği ancak reddedildiği kamuoyuna yansıdı. İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan şimdiki davada da İstekli hakkındaki tutuklama talebi geri çevrildi. Gümüşel çiftinin ifadesinin Sesli ve Görüntülü Bilgi Sistemi’yle alınacağı belirtildi.”

“2 yıldır biliyorsunuz gıkınız bile çıkmadı”

Sözcü gazetesi manşetinde, “2 yıldır biliyorsunuz gıkınız bile çıkmadı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Kılıçdaroğlu, CHP’li vekillerle Adalet Bakanlığı’na yürüdü. 6 yaşında evlendirilen ve cinsel istismara uğrayan mağdur kız için adalet istedi.

100’den fazla vekille dün sabah yürüyen Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı önünde şu açıklamayı yaptı: ‘Gerçekten çok öfkeliyim. 6 yaşındaki bir çocuğa sistematik bir şekilde tecavüz edildi bu ülkede. Aile Bakanı, ‘2 yıldır bu meseleyi biliyoruz’ diyor. Biliyorsunuz da ne yaptınız? 2 yıldır gıkınız çıkmadı.’

‘Bereket versin ki gazeteciler var bu ülkede. Olayı haber yaptılar da bizler de duyduk. Adalet Bakanlığı’nın önündeyiz ama bakanlık sessiz. Bir de fotoroman var, polislerin elini kolunu bağlamış. Mağdur kızımıza sesleniyorum. Hepimiz senden yanayız.’”

“Kız çocuklarının anayasası yapılsın”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Kız çocuklarının anayasası yapılsın” başlıklı haberinde, “Tüm ülke tarikatlaşan devlet yapısı içinde altı yaşındaki kız çocuğunun istismara maruz bırakılmasını konuşurken kadının nasıl örtüneceği anayasada yazılı kural haline geliyor. İktidarın seçimi gözeten anayasa hamlesine karşı muhalefet ‘muhafazakâr hassasiyet’ nedeniyle teslim oldu. Seçimde üçüncü sandık tehlikesini ‘evet’ diyerek aşmayı düşünüyor.

Bir haber AKP iktidarının yarattığı tarikatlar ülkesinde tüm pislikleri ortaya döktü. İktidar bir hamleyle süreci tersine çevirme uğraşında. Anayasa teklifiyle gündemi değiştirmeyi düşünen iktidar tabanın gönlünü hoş ettiği gibi muhalefeti de etkisiz bıraktı.

Anayasa’yı yok eden bir partiyle masaya oturmanın yanlışlığı bir yana ‘değiştirilemez’ denilen laikliği bitirecek düzenleme anlaşılan o ki TBMM’de kabul görecek. Meclis bir kez daha milyonlarca yurttaşın ve kız çocuklarının talebine kulaklarını kapattı” ifadelerine yer verdi.

“Ahiretle kandırdılar”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Ahiretle kandırdılar” başlıklı haber yer aldı:

“1924’te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla birlikte kapatılan medreseler, dernek ve vakıf çatısı altında yeniden hortladı. AKP’li belediyelerden büyük destek gören tarikatlar, ‘Yetim ve kimsesizleri okutuyoruz’ diyerek yurttaşlardan da para topluyor. Toplanan bağışlar ise ‘Ahiret sermayesi’ olarak adlandırılıyor.

​İsmailağa cemaatinin sitesinde ‘Hayır sahipleri, yardımlarla yeni alınan parsellerde pay sahibi olabilecekler ve dileyenler bağış kalemleri vasıtasıyla temel inşaat malzemelerini de üstlenebilecekler. Ahiret sermayesi anlamına gelen bu kalıcı eserde pay sahibi olmak için geç kalmayın’ diyor.”