“Batırmadıkları tek kurum yok”

Gündemin öne çıkan haberleri Birgün, Evrensel, Karar ve Cumhuriyet gazetelerinin manşetindeydi.

09.01.2023

Birgün gazetesi manşetinde, “Batırmadıkları tek kurum yok” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Faaliyetlerini kamu kaynakları ile sürdüren ancak AKP iktidarında arpalığa dönüşen kamu işletmelerinin mali dengeleri tamamıyla bozuldu. Liyakati göz ardı eden görevlendirmeler ve usulsüzlüğe konu olan uygulamalar nedeniyle tartışılan kamu iktisadi teşebbüslerinin öz kaynaklarında yaşanan erime, resmi veriler ile gözler önüne serildi. Kamu iktisadi teşebbüslerinin öz kaynaklarında yaşanan erime, Kamu İşletmeleri Genel Raporları ile ortaya konuldu. BOTAŞ, erimeden en fazla etkilenen KİT’lerin başında geldi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi (TÜRKŞEKER) de büyük yara alan kurumlardan oldu.

Raporlara göre BOTAŞ, 2020 yılını 12 milyar 759 milyon 917 bin TL’lik öz kaynak ile tamamladı. 2021 yılı ise kurum için adeta felaket yılı olarak ifade edildi. 2021’i 179 milyar TL zarar ile geride bırakan kurumun öz kaynakları 6 milyar 108 milyon 92 bin TL’ye kadar indi. Kurumun öz kaynaklarında bir yılda yaşanan erime 6,6 milyar TL olarak kayıtlara geçti.

Bol keseden verilen hayali yolcu garantili havalimanları nedeniyle mali yapısı bozulan DHMİ’deki öz kaynak erimesi de dikkati çekti. Kurumun 2020 yılı sonu itibarıyla 8 milyar 571 milyon 84 bin TL olan öz kaynakları, 2021 yılı sonunda 3 milyar 798 milyon 751 bin TL’ye kadar geriledi. Kurum, 12 ayda 4,7 milyar TL’lik öz kaynak kaybı yaşadı.

AKP’nin elektrik dağıtım ve üretimine yönelik özelleştirme adımlarının ardından adeta batağa saplanan EÜAŞ da öz kaynaklarının 144,7 milyon TL’lik bölümünü yitirdi. Kurumun 2020 yılında 20 milyar 42 milyon 419 bin TL’lik öz kaynakları, 2021 yılı sonu itibarıyla mali raporlara, 19 milyar 897 milyon 683 bin TL olarak yazıldı.”

“AKP’li başkanın aile boyu saadeti!”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “AKP’li başkanın aile boyu saadeti!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“AKP Urfa İl Başkanı Abdurrahman Kırıkçı ile kentte çeşitli makamlarda görev alan dört kardeşinin ‘yükselişi’ dikkat çekiyor.

Urfa’da Endülüs Peyzaj adındaki firmasıyla peyzaj işleri yapan AKP İl Başkanı Abdurrahman Kırıkçı’nın, başka firmalara ihale aldırarak bu firmalara taşeronluk yaptığı ve kamuda farklı makamlarda görev yapan dört kardeşinin önünü açtığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Kırıkçı’ya yönelik millet bahçeleri ile ilgili ihale iddialarını Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının, Kırıkçı’nın kardeşlerinin kamudaki yükseliş iddialarını ise ilgili bakanların yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi sundu.

Kırıkçı’nın kardeşleri hakkında bilgi veren Emir ‘Kırıkçı’nın bir kardeşi Mehmet Arif Kırıkçı, kentte il milli eğitim müdür yardımcısı olarak görev yapıyor. Diğer kardeş Mustafa Kırıkçı da gençlik ve spor il müdür yardımcısı. Kardeşlerden diğeri de Harran Üniversitesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı ve bölüm başkanı olan Abdullah Cevdet Kırıkçı. Diğer kardeş de ağabeyinin il başkan yardımcılığından il başkanlığına getirilmesinin ardından Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi genel sekreterliğinden istifa eden Mahmut Kırıkçı’ dedi.

‘Ancak, halen Kırıkçı’nın belediyede kadrosu bulunuyor. Bu durumda Mahmut Kırıkçı, belediyede ne iş yapıyor?’ diyen Emir ‘Belediyede işe gitmeden maaş mı alıyor? Bu soruların da yanıtlanması gerekiyor. Öte yandan binlerce üniversite mezunu işsiz geziyorken, asgari ücretli işler için yüz binlerce üniversite mezunu gencimiz İŞKUR kapılarında kuyruk oluştururken, bu Kırıkçı ailesinin ne özelliği var da her bir kardeş ayrı makamlarda aynı anda yükselebiliyor?’ diye konuştu.”

“Vesayet yok, ortak akıl var”

Karar gazetesi manşetindeki, “Vesayet yok, ortak akıl var” başlıklı haberinde, “Seçim takviminden başörtüsüne kadar kritik başlıklarda tam mutabakat vurgusu yapan Altılı Masa’ya karşı başlatılan ‘vesayet’ tartışmasına muhalefet liderlerinden art arda ‘karşılığı yok’ yanıtları geldi. Babacan ‘istişare kültürü’ne işaret ederken, Davutoğlu ‘müşterek aklın’ altını çizdi: Masada vesayet ilişkisi değil, ortak sorumluluk anlayışı var. Türkiye’yi kara tünelden birlikte çıkaracağız.

Muhalefet liderlerinin en uzun toplantısının ardından yapılan açıklama kamuoyunda tartışılan temel başlıklarda mutabakatı yansıttı. Erken seçim takvimine ilişkin gündem ısınırken adaylık maddesi öne çıkarıldı. Genel başkanlar ortak adayın çalışma prensibinde ‘istişare’nin kilit taşı olacağını kaydetti. Babacan ‘Seçilecek cumhurbaşkanı önemli konularda altı partiyle istişare ettikten sonra kararını verecek’ dedi.

Davutoğlu, altı genel başkanın yönetim mekanizmasına katılımı üzerinden yapılan eleştirilere yanıt verdi. Gelecek Partisi lideri ‘Buradan vesayet çıkaranlar zihnen tek kişinin tek akılla tüm yetkiye sahip olduğu Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi mantığına zihnen teslim olanlardır’ dedi. ‘Burada vesayet ilişkisi değil ortak akıl-ortak sorumluluk anlayışı var’ vurgusu yaptı” ifadelerine yer verdi.

“6’lı masada çifte formül”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “6’lı masada çifte formül” başlıklı haber yer aldı:

“Yeni seçim yasası sonrası sekiz seçenek belirleyen 6’lı masanın son liderler zirvesinde ‘milletvekili aday listeleri’ de konuşuldu. Masada iki ya da üç partiyle seçime girme olasılığı gündeme geldi. 

Cumhuriyet, 17 Nisan 2022’de, 6’lı masanın simülasyon çalışmalarını ‘İşte Millet’in sekiz seçeneği” manşetiyle gündeme getirdi. Altı parti, 2023 seçimine bu sekiz seçenekten biriyle gidecek. İlk seçeneğe göre, altı partinin adayları CHP ve İYİ Parti’nin listelerinde yer alacak. Daha önce ‘kendi amblemi ve listeleriyle seçime gideceğini’ açıklayan DEVA Partisi’nin ‘Üçüncü bir liste oluşturması’ da seçenekler arasında yer alıyor. Listelere ilişkin son karar, ‘illerde yapılacak kamuoyu araştırmaları ve kurmayların çalışmaları’ sonrası verilecek. 

Her iki seçenekte de Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin göstereceği adayların diğer partilerin listelerinden seçime gireceği kaydediliyor. Kulislerde, ‘Gelecek Partisi’nin TBMM’de grup kurmayı arzuladığı, bu nedenle de partili ‘en az 20 ismin listelerin seçilebilecek sıralarında yer alması’ isteminde bulunduğu’ belirtiliyor.”