“Yeter, gönderelim”

Birgün, Evrensel ve Cumhuriyet, 14 Mayıs olarak açıklanan seçim tarihiyle ilgili tepkileri manşete çekti.

19.01.2023

Birgün gazetesi manşetinde, “Yeter, gönderelim” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Erdoğan ne seçim yasasını ne de Anayasa’yı tanımayan bir şekilde seçim tarihini 14 Mayıs olarak açıkladı. Meclis’ten erken seçim kararı alamayacağını bilen Erdoğan, seçim tarihine yetkisini kullanarak karar verecek. Ama bu kez de Anayasa’nın ‘3’üncü kez aday olamaz’ maddesini çiğneyecek.

Muhalefet partileri bir yandan Erdoğan’ın 3’üncü kez adaylığının Anayasa’ya aykırılığına işaret ederken diğer yandan da hukuksuz bir karar olsa da ‘sandığa hazırız’ mesajı verdi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, ‘Mayıslar bizimdir’ diyerek meydan okudu. CHP de ‘Bu son kararın olacak’ dedi.

SOL Parti, seçim tarihi için 14 Mayıs’ı gösteren AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki göstererek, ’14 Mayıs’ta yapılacak seçimde Erdoğan’ın adaylığı yasal ve meşru değildir. Anayasa’yı ve hukuku yok sayarak, her türlü hile ve zorbalığa başvurarak sürdürdüğünüz iktidarınıza son vereceğiz’ dedi.”

“Çarpıtma, ilga ve dayatma”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Çarpıtma, ilga ve dayatma” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Menderes’in seçildiği 14 Mayıs 1950 seçimlerine benzetme yaparak 2023 seçimleri için 14 Mayıs’ı işaret etti. Tarihçi-Yazar Erdoğan Aydın, 2023 ve 1950 seçimleri arasında bir benzerlik bulunmadığını söyleyerek, AKP’nin tek adam rejimi uygulamalarıyla 1950 öncesi tek parti rejimini temsil ettiğini vurguladı.

Muhalefet erken seçim teklifine hayır derse, 360 oy bulamasa da Erdoğan’ın ülkeyi erken seçime götürerek Meclis’i ortadan kaldırma yetkisi bulunuyor. 14 Mayıs’ta seçim olması için Erdoğan’ın 8 Mart’ta Meclis’i feshetmesi gerekiyor.”

“Yine yasa tanımadı”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Yine yasa tanımadı” başlıklı haberinde, “Yurttaşı ‘2023 hedefleriyle oyalayan’ AKP, sözlerini tutmadı. Derin yoksulluk, adaletsizlik, geleceğe güvensizlik ve hemen hemen her yerde eşitsizlik ülkeyi sardı. ‘Tek adam’ rejimi yaratan Erdoğan, Bahçeli’nin ‘Mayıs’ta bu işi bitirelim’ sözlerinden 24 saat sonra sandığa 116 gün kaldığını duyurdu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Menderes 14 Mayıs 1950’de ‘Yeter söz milletindir’ diyerek milletin gönlüne girmiş ve sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştı. ‘Yeter söz de karar da gelecek de milletindir’ diyerek, 2023’te milletimizin desteğine talibiz’ dedi.

Adliyede tuz kokusu”

Karar gazetesinin manşetinde, “Adliyede tuz kokusu” başlıklı haber yer aldı:

“Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını tartışmaya açan iddialar çoğalıyor, Adalet Bakanlığı’ndan ise kuşku uyandıran işlemler hakkında doyurucu bir açıklama yapılmıyor. Son olarak İBB Başkanı’na ‘ihaleye fesat’ soruşturmasında takipsizlik veren savcının yerinin değiştirildiği ileri sürüldü. Sinan Ateş dosyasında da savcının ‘izne ayrıldığına’ ve yerine partili isimlerle fotoğrafı olan başka bir savcının görevlendirildiğine ilişkin iddialar soru işaretlerine yol açtı.

Geçen yıl haziran ayında yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu yaz kararnamesi ile kamuoyunda yakından takip edilen davalarda görevli hakim ve savcıların görev yerlerinde değişikliğe gidilmişti. 33 ile yeni başsavcı atanmış, 5 bin 426 hakim ve savcının görev yeri değişmişti. Sürgün iddialarıyla birlikte 30 Mayıs 2019’da duyurulan ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ ve 2 Mart 2021’de yayımlanan ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nda da yer verilen coğrafi teminatın kağıt üzerinde kaldığı eleştirileri yapılarak iktidarın bu konudaki samimiyeti tartışılmıştı. Gezi Parkı davası, Cemal Kaşıkçı dosyasının Riyad’a devri, İBB Başkanı İmamoğlu’na yönelik yargı süreçlerinin ardından benzer tablo Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında yaşandı.

25 Nisan 2022’de hakim Kürşad Bektaş, Gezi Davası’nda Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, yedi sanığa ise 18’er yıl hapis cezası verilmesine karşı çıktı. Bektaş şerhinde ‘Dosyada yeterli delil yok. Beraat verilmeli’ görüşüne yer verdi. Hazirandaki kararname ile Tokat’ın Turhal ilçesine görevlendirildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir de Kahramanmaraş Hâkimliği’ne görevlendirildi. Demir, Cemal Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan’a devredilmesi davasında karara şerh düşmüştü. Demir, mesleği bırakacağını belirterek ‘Bu kadar rahatsızlık hissedeceklerini tahmin etmemiştim’ demişti.”