“Yurttaşa karşı sorumlusunuz”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Yurttaşa karşı sorumlusunuz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“İktidar tam gaz seçime giderken muhalefet bileşenleri seçime sayılı günler kala aday ismi üzerinden tartışamaya tutuştu. HDP’den sonra 6’lı Masa’da yaşanan gelişmelerle şimdiden cumhurbaşkanlığı seçimleri için ikinci tur hesapları yapılmaya başlandı.

6’lı Masa 30 Ocak Pazartesi günü kamuoyuna nasıl bir Türkiye vaat ettiklerini açıklayacak. Ya da niyetleri bu yönde. Ankara’da gerçekleşecek bu adım adaylık açıklamasından önceki son buluşma olarak not edilmiş durumda. Erdoğan’ın açıkladığı seçim tarihi veri olarak kabul edilirse seçime 15 hafta yani sadece 105 gün kalmış olacak. Muhalefet blokunun bu haliyle bile hâlâ cumhurbaşkanlığı adaylığı etrafında yoğunlaşan bir tartışma içinde olması çok anlaşılabilir değil. Bu arada en ilginç nokta da her ‘aday çıkarabilirim’ diyene karşı taraftan gelen ‘hakkınızdır’ minvalinde son derece nazik yanıtlar. Kuşkusuz her partinin, her anlayışın cumhurbaşkanı çıkarma hakkı var. Hatta koşulları uyan her yurttaşın da hakkı var. Ama sanırım tartışmanın bu olmadığı konusunda herkes hemfikir. Nasıl ortaklaşacağı ve bu konuda nelerin yapılması gerektiği konusuna yoğunlaşmak yerine çoklu adayla seçime girilmesini normalleştiren muhalefet anlayışının egemen olmasını yurttaş büyük bir tedirginlikle izliyor. Aday açıklanıp bu konuda uzlaşılıncaya kadar da benzer korku yaşanmaya devam edecek.

Muhalefet cenahı atacağı adımlarla sorun krize dönüşmeden çözüme doğru gidebilir. Daha önceki dönemlerde de benzer krizli durumlar aşılmıştı. Ama unutulmasın ki her kriz yurttaşın bilincinde ciddi bir iz bırakıyor. Ülke yangın yeriyken, Türkiye yol ayrımına girmişken, milyonların değişim talebi ortadayken muhalefet partilerinin hiçbir şey yokmuş gibi sürekli kendi parti ve kişisel konumları üzerinden değerlendirmelerde bulunmalarının artık hoş görülecek bir tarafı kalmadı. Böyle bir tutumun ne yeri ne de zamanı. Yurttaşın iktidara öfkesini, değişim talebini ve özlemini kendi başarıları olarak gören muhalefet partileri çok yanılıyor. Yurttaş kimin cumhurbaşkanı olacağından çok kimin olmayacağı ile ilgileniyor. Bu durumu bugüne kadar göremeyen muhalefet partileri bir an önce kendilerine gelmezlerse hem ülkeye hem de kedilerine güvenen milyonlara büyük haksızlık yapmış olacaklar. Seçimin boyu iyice kısaldı. Bugünden tezi yok ülkenin bekası için uğraşmak gerekiyor.”

“En zor toplantı”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “En zor toplantı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Seçim tarihinin 14 Mayıs olarak açıklanmasından sonra 6’lı masa ilk toplantısını dün yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğindeki toplantıda güçlendirilmiş parlamenter sistemin yol haritasına son rötuşları yapıldı. Liderler, hükümet programını ve komisyonların raporlarını da görüştü.

En önemli gündem maddesi cumhurbaşkanı adayı tartışması oldu. Kulislere yansıyan bilgiye göre genel başkanlar, akşam geç saatlere kadar devam eden toplantıda ilk kez isim üzerinde konuştu. Masanın ‘ortak’ cumhurbaşkanı adayının ise 30 Ocak’taki toplantıda açıklanması bekleniyor.”

“Eyy aday! Geldiysen 6 kez masaya vur”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “Eyy aday! Geldiysen 6 kez masaya vur” başlıklı haberinde, “Cumhur İttifakı’nın karşısında yer alan 6 liderden oluşan 6’lı masa, dün 11’inci toplantısını yaptı. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ev sahipliğinde yapılan toplantıda gündem, ortak politikalar metni ve cumhurbaşkanı adayının özellikleriydi. Liderler 9 saat konuştu.

Herkes masadan artık bir aday isminin çıkmasını bekliyordu. Ama bir başka toplantıya kaldı. Sosyal medyada bu durum, esprili paylaşımlarla eleştirildi. Nitekim umudunu 6’lı masaya bağlamış olan milyonlarca seçmen ‘Artık aday açıklansın, bu bekleyiş bitsin’ diyor” ifadelerine yer verdi.

“Şimdi sıra ‘Duvardaki tuğla’da”

Karar gazetesinin manşetinde, “Şimdi sıra ‘Duvardaki tuğla’da” başlıklı haber yer aldı:

“Devletin itibar sınavı olarak görülen Sinan Ateş cinayetinde kritik aşama kat edildi. Tetikçiyi olay yerinden kaçıran ve iki kez serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş ile Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel bir ay sonra tutuklandı. ‘Zor dosya’da her gün bir başka vahim iddia ortaya atılırken kilit isim konumundaki firari tetikçinin bir an önce yakalanmasına dönük beklenti arttı.

Soruşturma kapsamında 25 Ocak’ta gözaltına alınan Tolgahan Demirbaş ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel tutuklandı. Demirbaş’ın, cinayet akşamı MHP Mersin Milletvekili, eski Ülkü Ocakları Başkanı Olcay Kılavuz ile aynı evdeyken gözaltına alındığı ancak savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı iddia edilmişti. Demirbaş ile birlikte cinayet kapsamında tutuklanan bazı şüphelilerin avukatlığını yapan Serdar Öktem ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel de gözaltına almıştı.

Soruşturma savcısının izine çıkarılması ve ikinci savcının dosyaya atanmasının ardından Demirbaş, geçen hafta savcılığa ifade verdikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Demirbaş’ın, Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi olduğu belirtilen ve henüz yakalanamayan Eray Özyağcı’nın saldırıdan sonra olay yerinden kaçışını organize ettiği öne sürülüyordu. Öte yandan cinayetten tutuklanan Doğukan Çep, MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk ve firari tetikçi Eray Özyağcı’nın geçmişte avukatlığını yapan Serdar Öktem’in emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.”