“Millet de sizi not etti”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Millet de sizi not etti” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Kahramanmaraş merkezli depremlerde ‘Cumhur İttifakı olarak sahadayız’ diyen iktidar eleştirenlere hakaret etti. Bu süreçte yurttaşların not ettiklerini bir araya getirdik.

‘- 48 saat boyunca enkazlara müdahale edilmediğini, pek çok yurttaşımızın bu nedenle kurtarılamadığını

– Askerin sahaya çok geç çıkarıldığını

– Enkazların kaldırılmasında sosyal medya kilit rol oynarken Twitter’ın engellenmesini

– Yıkılan binaların inşaatına imza atanları, göz yumanları, yol verenleri, destek olanları

– Yıkılan kamu binalarını, Hatay Havalimanı’nı, yıkılacak raporu ortada dururken insanlara mezar olan İskenderun Devlet Hastanesi’ni

– Cumhurbaşkanının muhalefetteki belediyeleri depremden sonra arama konusunda bile yaptığı ayrımcılığı

– AFAD’dan Aile Bakanlığı’na kadar afetlere müdahaledeki kritik yöneticilerin Diyanet personeli ve ilahiyat mezunu çıkmasını

– Borsa’nın 2 gün açık tutularak deprem bölgesindeki yurttaşların soyulmasına göz yumulmasını

– Yurttaşlarımız enkaz altında kurtarılmayı beklerken sela okutanları

– Günler sonra bölgeye gelen yardımların dağıtımındaki kaosu, 15 gün sonra bile tuvalet ve çadır bulunamamasını

– Ölü sayılarının gizlenmesini’ not ettik.”

“Çadır depremi”

Karar gazetesi manşetinde, “Çadır depremi” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“İlk yıkımın ardından iki hafta geçtiği halde afet bölgelerine yeterli çadır tedarik edilemeyince Hatay’daki ikinci depreme vatandaş yine hasarlı konutlarında yakalandı. ‘Bu havada sokakta mı yatalım’ feryatları sürerken, Kızılay Başkanı’ndan itiraf gibi açıklama geldi: Personelimizin ve gönüllülerin kaldığı çadırları boşaltıp Defne ve Samandağı ilçelerine gönderdik.

11 ilde yıkıma ve 41 binden fazla canın yitirildiği Kahramanmaraş depreminin üzerinden 17 gün geçmesine rağmen en temel ihtiyaç olan çadırların yokluğu koordinasyonsuzluğu bir kez daha gösterdi. Kırsaldan hâlâ çağrılar gelirken ekranlarda temin edilen çadırların reklamı yapıldı. Ancak Hatay’ı vuran depremin ardından benzer feryat yükseldi.

AFAD’ın tsunami uyarısı yaptığı bazı bölgelerde çadır kent kurulduğu, bazı ailelerin ise çadır yokluğundan dolayı tehlikeyiz göze alarak evlerine girdiği belirtildi. Bunlardan biri de çadır olmadığı için az hasarlı evine giren Suriyeli Culya Keykuni idi. Hamile olan ve çadır olmadığı için evine giren Keykuni yaşadığı şok sonrası doğum sancısı çekmeye başladı. Hastaneye kaldırılan kadın erken doğum yaptı.

Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz da çadır sıkıntısı olduğunu dile getirdi. Eryılmaz ‘Bugüne kadar hava çok kötüydü. Çadırı olmayan vatandaşlar eve girmek zorunda kaldı. İnsanları bu şekilde ölüme terk etmenin anlamı yok. Vatandaşlarımız bir an önce çadır ihtiyacının karşılanmasını talep ediyor’ dedi.

Hatay Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel ilçedeki çadır eksikliğine dikkat çekti. Güzel ‘Yardım istiyoruz. 166 bin 450 nüfusumuz var. Nüfusun yarısı ilçeyi terk etti. Ulaşımda sorun yaşıyoruz. İnsanlar tarımla, hayvancılıkla uğraşıyor. Çadırkentle uğraşmak yerine vatandaşlarımızın evlerin önüne çadır kurulmasının çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Çadır yardımını acilen istiyoruz’ ifadesini kullandı.”

“Siz yeter ki gölge etmeyin”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Siz yeter ki gölge etmeyin” başlıklı haberinde, “Hatay merkezli önceki gün art arda gerçekleşen iki deprem eksiklikleri gösterdi. İktidar, başta Erdoğan olmak üzere bol bol sayı vererek yaptıklarıyla övünürken insanların başlarını sokacağı bir çadır bile bulamaması tepkileri artırdı.

Maraş merkezli depremlerin on altıncı günü geride kalırken afet bölgelerinde bin bir zorlukla mücadele eden on binlerce yurttaş yaşam mücadelesi veriyor. Yıkılan, hasar gören binalarına girmeyen halk çadır ve konteyner beklerken hala ‘devlet’e sesini duyurmaya çalışıyor. Önceki gün akşam saatlerinde 6.4’lük depremle bir kez daha sarsılan Hatay’da halk geceyi sokaklarda geçirdi. Depremin ardından hasarlı binalar da yıkılırken ilk açıklamalara göre, 6 yurttaş daha yaşamını yitirdi. Sosyal medyadan sesini duyurmaya çalışan depremzedeler çadır ihtiyaçlarının acilen karşılanmasını talep etti. Yardım kampanyalarını kendi tekeline almaya çalışan iktidarın, ortak televizyon programında ‘Türkiye yaralarını sarıyor’ kampanyası kapsamında 115 milyar TL’yi aşkın para toplandığı ifade edildi. Ancak aradan günler geçmesine rağmen birçok noktaya çadır dahi gönderilemedi.

Muhalefet partilerinin, sendikaların, meslek odalarının ve yurttaşların yardımlarına ise AFAD tarafından el konuldu. Halkı yalnız bırakan devlet, yardımların kendi inisiyatifi dışında gitmesine de engel oldu. Duruma tepki gösteren halk, ‘Gölge etmeyin yeter’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Artçılar sürerken güvenli bina yapılamaz”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Artçılar sürerken güvenli bina yapılamaz” başlıklı haber yer aldı:

“Hükümet, depremzedelerin durumlarını iyileştirmek, acil ihtiyaçlarını karşılamak yerine bir an önce inşaata başlamak için kolları sıvadı. Konut ihaleleri hazırlandı, Erdoğan ‘Kentleri bir yılda yeniden inşa edeceğiz’ dedi. Uzmanlardan itiraz geldi!

Şiddetli artçıların 4 ay daha süreceği bölgede inşaata başlamanın risk olduğunu söyleyen JMO Genel Başkanı Hüseyin Alan: Şimdiden 5-6 büyüklüğündeki depremlerle karşı karşıya kalacak betonlar olası depremlerde benzer sorunlar yaşar. Depremin ardından hızla konut inşa edilen Muradiye'de şimdi neredeyse kimse yaşamıyor. Acele değil, planlı olunmalı.”