“Tehdit, yasak, ceza”

Birgün ve Cumhuriyet gazeteleri, iktidarın deprem sonrası aldığı ‘önlemleri” okuyucularıyla paylaştı.

23.02.2023

Birgün gazetesi manşetinde, “Tehdit, yasak, ceza” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İktidar felaketteki sorumluluğunu ve beceriksizliğini saklamak için baskının dozunu artırdı. Sosyal medya dahil tüm iletişim kanallarını susturma telaşında.

İlk dakikadan itibaren parmak sallayıp hedef gösterdiler. Meclis kürsüsünden gazete manşetlerini okudular. Yetkililer ve yandaşlar sanatçıları, gazetecileri, sosyal medya fenomenlerini ‘Not ettik, deftere yazdık’ diye tehdit ediyor.

Şovla ve kurguyla halk ikna olmadı. Bildikleri yolu deneyip Twitter’dan Ekşi Sözlük’e kadar her mecrayı yasaklama yoluna gittiler. Sosyal medyanın hayat kurtardığı deprem anında bile bant daraltması yöntemini kullanmaktan çekinmediler.

Devasa iletişim olanaklarına rağmen gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyemeyen iktidar İletişim Başkanlığı öncülüğündeki trol ordusuyla savaş başlattı. Sonuç vermeyince elinde bulundurduğu kurumlar medya kuruluşlarına ceza kesti.”

“Gerçeğe sansür”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Gerçeğe sansür” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Kahramanmaraş merkezli depremlerde yetersiz kalan Cumhur İttifakı, yurttaşın feryadını duyurmak için haber yapanları hedefe koydu. Günlerdir gerçekleri yazan basına karşı ‘Not alıyoruz. Hesap sorulacak’ tehditleri sürüyor. RTÜK ise pembe tablo çizmeyen TV kanallarına ceza yağdırdı.

Halk TV, TELE 1 ve Fox TV’ye verilen cezalara siyasiler, meslek örgütleri ve gazeteciler, ‘Gerçeği çarpıtanlar ödüllendiriliyor. İzini sürenler susturuluyor’ tepkisini gösterdi. Kanal yöneticileri, ‘Boyun eğmeyeceğiz’ dedi. Her gün yaklaşık 500 bin kişinin ziyaret ettiği ekşi sözlük sitesi de erişime kapatıldı.”

“Asrın afeti, asrın ihmali”

Karar gazetesi manşetindeki, “Asrın afeti, asrın ihmali” başlıklı haberinde, “Koordinasyonsuzluk ve ihmal eleştirilerine afetin büyüklüğü ile yanıt verilirken Şili örneği ‘asrın felaketi’ni çürütüyor. 13 yıl önce yaşanan 9.2’lik felakette sadece 500 kişiyi kaybeden Şili’de sıkı şekilde deprem mevzuatına uyuluyor. Binaları ayakta tutan perde duvar kullanımı yüzde üçü buluyor. Bu oran Türkiye’de binde beş.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde AFAD’ın son duyurusuna göre vefat edenlerin sayısı 42 bin 310 oldu. 110 binden fazla kişi yaralanırken ölü sayısının enkaz altından çıkarılamayan cenazeler ve kayıplarla birlikte şu ana dek açıklanan verilerin çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Afet öncesi hazırlık ve deprem sonrası kurumlar arasındaki koordinasyonsuzluk özellikle ilk 2-3 günde kurtarılabilecek binlerce vatandaşın hayatına mâl olurken afete dayanıksız yapılara imar afları çıkarılmasından arama-kurtarmadaki yetersizliğe Türkiye 17 gündür ihmaller zincirini tartışıyor.

İktidarın ‘asrın felaketi’ olarak nitelediği; büyüklüğü, etkili olduğunu alanın çapı ve etkilediği yaklaşık 13 milyonluk nüfus ile bu boyutta bir afete tam olarak hazırlanılamayacağı savunuluyor. Kahramanmaraş’taki aynı gün içerisinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler kent üzerindeki en büyük kara depremleri arasında gösterilse de Japonya ve Şili’de yaşanan depremler Türkiye’deki örneklerden çok daha güçlü. Okyanusta gerçekleştiği için tsunamiye de yol açan depremler, bu ülkelerdeki güvenli yapı stoku nedeniyle kitlesel ölümlere yol açmıyor. Kamuoyunda sıkça Japonya örneği tartışılırken bu kez Şili’de 2010’da meydana gelen deprem gündemde.

Şili’nin sosya-ekonomik anlamda Türkiye’ye çok benzediğini belirten Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik ‘Orada 2010’da 9.2 büyüklüğünde bir deprem oldu yani bu depremin 30-40 katı büyüklüğünde. O depremde 500 kişi hayatını kaybetti. Mali hasar yaklaşık 30 milyar dolardır. Deprem 500 kilometre kıyıyı etkiledi. Bunun sebebi yapı disiplinidir. Onlarda depremin dayanımı perde duvara bağlıdır. Perde duvarı bol miktarda kullanırlar. Bizde bir yapıda perde duvar binde 5’tir’ dedi” ifadelerine yer verdi.