“İyiliğe karşı organize kötülük”

Gündemin öne çıkan haberleri Karar, Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerinin manşetinde yer buldu.

24.02.2023

 

Karar gazetesinin manşetinde, “İyiliğe karşı organize kötülük” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Ocakları söndüren büyük yıkımın ardından 85 milyon afetzedeler için omuz omuza verdi. Toplumun her kesimi elinde avucunda ne varsa bir yaraya merhem olur diye ortaya döktü. Ancak büyük insanlık seferberliği sırasında bile kötülük boş durmadı. ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyasına organize siber saldırılar düzenlendi. En büyük acının ortasında yapılanlara öfke yağdı: Vicdanlarınız da mı enkaz altında kaldı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ilk saatlerinde başlayan ve süregelen koordinasyon eksikliği, yetersiz müdahale tartışmaları bir tarafa Türkiye afetzedeler için bir oldu. Felaketin ilk anından itibaren bölgeye onlarca sivil toplum kuruluşu, binlerce gönüllü gitti. Arama-kurtarma çalışmalarından yardımların organize edilmesine tam bir dayanışma örneği gösterildi. 81 ilde, yurt dışındaki temsilciliklerde yardım zinciri oluşturuldu. Yürütülen kampanyalara depremzedelere büyük destek verildi. 15 Şubat akşamı kanalların ortak yayınıyla düzenlenen Türkiye Tek Yürek kampanyasında 115 milyar 146 milyon 528 bin lira, SMS ile yapılan bağışlarda ise 9 milyonun üzerinde mesaj ile milyonlarca lira toplandı.

Yardımların büyük kısmının kamu kurumlarınca yapılması eleştirilse de kumbarasını bağışlayan çocuklardan, evini, maaşını verenlere yapılan yardımlar zor durumdaki yüzbinler için merhem oldu. İçişleri Bakanlığı da Evim Yuvan Olsun kampanyasına beş binden fazla başvuru yapıldığını duyurdu. Ancak bu süreçte sanatçı Haluk Levent’in kurucusu olduğu dayanışma ve paylaşım platformu AHBAP Derneği gibi bazı STK’lar hedef gösterildi. Depremin üçüncü günü, 9 Şubat’ta yardımların ve arama-kurtarmanın organize edildiği anlarda AHBAP’ın internet sitesine 400 binden fazla siber saldırı gerçekleştirildi. Saldırıların yurtiçinden ve mobil ağa sahip bir trafik ile yapıldığı öngörüldü. Benzer saldırı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kampanyasına da düzenlendi. Sosyal medyada ‘Bu kötülüğü unutmayın’ paylaşımlarıyla siber saldırılara tepki gösterildi. Diğer taraftan İzmir Valiliği de ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyasına SMS desteğine izin vermedi.”

“Kürsüde tehdit, sokakta çekiç”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Kürsüde tehdit, sokakta çekiç” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“İktidar, Kahramanmaraş merkezli depremlerde sınıfta kaldı. Gerçekleri dile getirenlere Meclis kürsüsünden yapılan ‘Not alıyoruz’ tehdidi dün sokağa indi. Malatya’da canlı yayın yapan Halk TV ekibini, eli çekiçli bir kişi, ‘Hükümete bir şey söylemeyeceksiniz. Sizi öldürürüm, vururum’ diyerek tehdit etti.

Meslek örgütleri, siyasilerin basını hedef göstermekten vazgeçmesini istedi. Siyasiler ve hukukçular, ‘İktidar halkın gerçek habere ulaşmasını engellemek için baskısını artırdı. Sitelere erişim engeli getirildi, ekranlar karartıldı. Saldırının nedenini iktidarın dilinde ve yarattığı politik iklimde aramak gerekli’ dedi.

“Milyonlarca konut risk altında”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Milyonlarca konut risk altında” başlıklı haberinde, “Mimarlar Odası deprem raporunu açıkladı. Raporda 2018’de iktidar tarafından çıkarılan imar affı ile risk durumu denetlenmeyen 7 milyon 393 bin konuta yapı kayıt belgesi verildiği belirtildi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası, 6 Şubat’ta yaşanan ve 10 kentte yıkıma neden olan depremlere ilişkin rapor açıkladı. 89 sayfalık raporun ‘Sonuç ve değerlendirmeler’ başlıklı bölümünde 2018’de iktidar tarafından çıkarılan imar affının kapsamına ilişkin korkutucu verilere yer verildi. Rapora göre imar affı yoluyla 7 milyon 393 bin konut imar affından yararlandı. Bu yapıların risk durumu, afet riski altındaki alanlarda olup olmadıkları, kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilip edilmediklerine bakılmadı.

Deprem bölgesinde yapılan inceleme, gözlem ve değerlendirmelere yer verilen raporun ‘Sonuç ve değerlendirme’ bölümünde ‘Yeni imar düzeni’, ‘Yapı Üretim ve Denetim Süreci’, ‘İmar Affı’, ‘Mesleki Uzmanlık ve Meslek Odaları’ ve ‘Afetler, Mimarlık ve Kentleşme’ başlıkları altında dikkat çekici bulgular sıralandı.

2002’de iktidara gelen AKP’nin yeni bir imar anlayışı ortaya koyduğunu ifade eden Mimarlar Odası, bu anlayışın tüm çevreyi rant odaklı gördüğü ve sermaye birikimi uğruna çevre tahribatına dayandığı belirtildi.

Yapı üretimi ve denetim sürecinde ise kamu yararı yerine özel çıkarlar korunarak çoklu imar uygulamalarına izin verildiği, nitelikli mimarlık ve planlama hizmetlerinin engellendiği, devletin kamu adına denetim sorumluluklarını yok sayan bir anlayışla yapı denetimi özel sektöre devrettiğine dikkat çekilen raporda, ‘En temel hak olan sağlıklı bir çevrede yaşam ve barınma hakkı; her yönüyle sermaye ve tüketim odaklı politikaların bileşeni haline getirilen ‘planlama ve mimarlık’ uygulamaları nedeniyle neredeyse olanaksız hale gelmiştir’ denildi.”