“İmar affı affedilemez”
Karar, Erdoğan’ın “İmar Affı”yla ilgili açıklamalarını ve bu sözlere yönelik tepkileri manşete taşıdı.
14.04.2023
Karar gazetesinin manşetinde, “İmar affı affedilemez” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“50 binden fazla insanımızın can verdiği deprem felaketinin boyutunu artıran en önemli faktör olarak imar affı işaret edilmişti. Daha bir önceki seçimde reklam kampanyasıyla duyurulan ‘barış’ hâlâ tartışılırken Erdoğan, seçim vaadi olarak ‘İmar affı artık affedilmez suç kapsamına girecek. Bu işin affı olmaz’ açıklaması yaptı. Bu sözler ‘Geçen 21 yıldaki 9 imar affını kim çıkardı’ tepkisine yol açtı.
AK Parti iktidarları döneminde getirilen ve mağduriyetlere yol açan mülakat sistemi için ‘Kamuda mülakatı kaldıracağız, işe alımları sınavdaki başarıya göre yapacağız’ diyen Cumhurbaşkanı bu kez imar barışına değindi. Erdoğan ‘İmar affı katalog suçlar arasına girecek. Çünkü bu işin affı maffı olmaz’ dedi. Dikey mimariye karşı olduğunu da dile getirdi. ‘21 yıllık iktidar vaatte bulunacağına neden yapmadı’ tepkileri yükseldi.
İmar affı açıklaması, 2018 seçimleri öncesi reklam kampanyalarıyla duyurulan yapı barışını gündeme taşıdı. Oy kaygısıyla verilen ‘müjde’lerin depremlerde yaşamlara mal olduğu belirtildi. Popülist yaklaşıma dikkat çeken muhalefet ise ‘Sanki 9 imar affını biz çıkardık’ yorumunu yaptı. CHP’li Seyit Torun ‘Affettiğiniz binalar insanlarımızı canından etti. Suçsa, bu suçu siz işlediniz. Hesabını nasıl vereceksiniz?’ dedi.”
“100 günlük ajanda”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “100 günlük ajanda” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“CHP, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde ilk 100 günde yapacaklarını duyurdu. Broşürde ‘Sana söz yine baharlar gelecek’ sloganı kullanıldı.
Broşürde AKP’nin Türkiye’de derin yaralar açan uygulamalarının düzeltileceği vurgulandı. Ekonomik krize çare olacak adımlar Bülent Ecevit’in sözleriyle anlatıldı.”
“Kibirli iktidar halkla kavgalı”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Kibirli iktidar halkla kavgalı” başlıklı haberinde, “14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlere sadece 1 ay kaldı. Halk evine soğan, yumurta alamamanın derdindeyken iktidar ise seçim kampanyasını TOGG ve İHA-SİHA üzerine oturtuyor. Bu tutumun halkta bir karşılığı olmadığını söyleyen Araştırmacı Semih Turan ‘Halkın, seçmenin tavrına yön veren ekonomi. Soğan, yumurta, et, patates fiyatları ortada. Tencere boşsa oy yok’ dedi.
Ülke tarihinin en kritik seçimlerinden biri olan 14 Mayıs genel seçimlerine sadece bir ay kaldı. 30 gün sonra halk ya bu düzenin devamını onaylayacak ya da Saray rejimini tarihin çöplüğüne atacak. Seçim yaklaştıkça ittifakların ve partilerin de kampanyaları ve vaatleri de konuşulmaya başlandı. Bu dönemde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu özellikle halkın karşısına somut ve sorun çözecek önerilerle çıkarken Cumhur İttifakı Adayı Recep Tayyip Erdoğan ise sadece savunma sanayi ve kalkınma yatırımlarıyla illüzyon yaratıyor. Soğan fiyatını eleştirenleri TOGG almaya çağrıyor. Kılıçdaroğlu ‘Halil İbrahim Sofrası’ diyerek birleştirici bir politika yürütürken Erdoğan, milliyetçi ve dinciliği kullanarak ayrıştırıcı politikalarına devam ediyor” ifadelerine yer verdi.
“Depremzede öğrencilere kontenjan ayrılsın”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Depremzede öğrencilere kontenjan ayrılsın” başlıklı haber yer aldı:
“Sınavlara hazırlanan depremzede çocukların eşitsizliklerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Adnan Gümüş, depremzede öğrencilere kontenjan ayrılması gerektiğini söyledi.
Ev başta olmak üzere fiziki ve sosyal donatıdan, okul donatısından, ders süresinden, derslerin yapılabilmesinden, uyarlanabilmekten, öğretmen bulabilmekten veya öğretmenin hazır oluş düzeyinden materyal ve internet bulabilmeye kadar afet bölgesindeki öğrenciler her açıdan dezavantajlı duruma düşmüş bulunuyor.
Tüm bunlar dikkate alınarak önümüzdeki 4 yıl boyunca LGS ve YKS’de 6 Şubat 2023 tarihi itibarıyla afet illerine kayıtlı öğrenciler için toplam öğrenci oranı kadar kontenjan ayrılmalıdır. Yani mevcut kontenjanlar oransal olarak yeniden paylaştırılmalı, afet bölgesinde çocuklar/gençler kendi aralarında yarışmalıdır.”