“Seçime böyle mi gidiyoruz”

Karar, 14 Mayıs seçimleri öncesi muhalefete yönelik saldırıları manşete taşıdı.

20.04.2023

Karar gazetesinin manşetinde “Seçime böyle mi gidiyoruz” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi: 

Muhalefet partilerine yönelik provokasyonlar CHP Ataşehir ilçe binasına silahlı saldırıyla devam etti. Hükümet üyeleriyle ilgili iddialarda bulunan kişiyle röportaj yapan gazeteci sabaha karşı apar topar gözaltına alındı. İstanbul’da kamera karşısına geçip ‘Kılıçdaroğlu kazanırsa’ diyerek milleti açık açık tehdit eden kişi ve bağlantıları hakkında ise hiçbir işlem yapılmadı. 14 Mayıs öncesi vahim gelişmeler seçim güvenliğine dönük kaygıları artırdı.

İstanbul Silivri'de yaşayan Yusuf Ziya K. isimli kullanıcı sosyal medya hesabından yayınladığı videoda tehditler savurdu. Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması halinde Türkiye'nin karışacağını ileri süren K. "O zaman cehennem başlıyor. Silivri'de HDP'lilerin listesi var, çocuklarına kadar biliyoruz" ifadelerini kullandı. Seçime 24 gün kala ölüm tehdidine işlem yapılmaması 'Bu adama neden dokunan yok?' sorularına yol açtı.”

“Hedefleri korku iklimi” 

Cumhuriyet gazetesi de 14 Mayıs seçimleri öncesi muhalefete yönelik saldırıları manşete taşıdı. “Hedefleri korku iklimi” başlıklı haberde şöyle denildi: 

“14 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine 1 aydan az bir zaman kaldı. Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birisi olarak tanımlanan bu seçimlerde zaman azaldıkça muhaliflere yönelik hem iktidar kanadından hem de kimliği belirsiz kişi ya da kişilerden sözlü ve fiziki saldırılar geliyor. CHP’nin Ataşehir ilçe binasına yönelik önceki gün saldırı düzenlenirken dün de gazeteci Serdar Akinan gözaltına alındı. Geçen haftalarda CHP ve İYİ Parti İstanbul il binalarına yönelik saldırılar meydana gelmişti. Saldırıların ya failleri bulunamadı ya da serbest bırakıldı. Aynı günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve ekonomiyi eleştiren etiketleri tasarladığı için grafiker Mahir Akkoyun İzmir’de gözaltına alındı. İktidar kanadından gelen tehditkâr açıklamaların dozu ise her geçen gün artıyor. Erdoğan meydanlardan muhalefet liderleri ve temsilcilerini hedef alırken Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “Vur de vuralım öl de ölelim” tezahüratına “Onun da zamanı gelecek” diye yanıt verdi.”

Hukuk siyisallaştığında adalet ve demokrasiden bahsedilemeyeceğini söyleyen eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, “Hukuku siyasal baskı aracı olarak kullanmak hukuku ortadan kaldırmak demektir. Hukuku bir silah gibi kullanmak bir ülkenin geleceğine ilişkin sorunlar ortaya çıkarır. Muhalefet partilerine saldırılara hukuki yaptırım yapılmazken etkili bir önlem de alınmıyor. Bu durum hukukun siyasallaştığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. “Ellerinde sadece baskıyı daha da arttırmak kaldı” diyen akademisyen yazar Fatih Yaşlı ise seçimleri kaybetme olasılığı giderek artan iktidarın giderek çoğalan baskıcı tutumuna dikkat çekti. Yaşlı, “Gazeteciler üzerindeki baskıyı biz zaten uzun zamandır görüyorduk ancak artık daha da yaygınlaştı” dedi."

“Ne şeker ne tatil ne de misafir var” 

BirGün gazetesi manşetinde “Ne şeker ne tatil ne de misafir var” başlıklı habere yer verildi. Haberde şöyle denildi: 

“BirGün muhabirleri Şeker Bayramı öncesi İstanbul Eminönü ve İzmir Kemeraltı’nda çarşı ve pazarın nabzını tuttu. Bayram alışverişi için pazarın yolunu tutan yurttaşlar bütçesine uygun ürünler bulmakta zorlanıyor. En ucuz bayram şekeri 80 TL’den başlarken, 200 TL’ye kadar yükseliyor. Bayram sofralarının vazgeçilmezi baklavanın fiyatı ise cep yakıyor. Artan kira, faturalar ve gıda fiyatları nedeniyle bütçeyi denkleştirmekte zorlandıklarını belirten yurttaşlar, "Kıyafet alabilmek için ya boğazımızdan kısmak zorunda kalıyoruz ya da kredi kartıyla almak zorunda kalıyoruz" diyor.”