Akıllı saatler habercilik dünyasını nasıl etkileyecek

Geçtiğimiz hafta Danimarka’nın başkenti Kopenhag'taydım. Bir grup gazeteci, akademisyen ve girişimciyle birlikte akıllı saatlerin habercilik dünyasına neler getireceğini konuştuk. Dünyanın en iyi gazete tasarımcılarından Mario Garcia, Danimarka'nın köklü medya kuruluşu Berlingske Media ve startup hızlandırıcı şirketi Stibo Accelerator'ın organize ettiği etkinlikte bu yeni teknolojinin etkilerini tartıştık.

Teknoloji dalgaları, gazeteciliğin temelini aşındırırken, duygusal olmak için zaman yok. Gazetelerin yüzlerce yıllık geçmişi olması da önemli değil. Önemli olan tüketicilerin davranışına adapte olmak. Giyilebilir bilgisayarlar en son mücadele alanı. Bu yeni teknolojiyi anlamaya çalışırken farklı düşünmek zorundayız.

İki temel soru var: Akıllı saatin amacı nedir? Hayatımıza nasıl bir anlam katar? Akıllı telefonlar "beni kullanırsan hiç sıkılmayacaksın!" sözünü verdi ve popüler oldu. Peki akıllı saatler bize neyin sözünü veriyor?

Akıllı telefon ne kadar telefonsa, akıllı saat de o kadar saat!

Akıllı saati, bir dijital saat gibi düşünmek yanlış. Bir saatten daha fazlasına sahip. Tıpkı akıllı telefonun bir telefondan daha fazlası olduğu gibi. iPhone'la birlikte telefon sadece bir telefon olmaktan çıktı. Aynı şeyi Apple Watch'tan da bekleyebiliriz. Değeri zamanla anlaşılacak. Kısa bir süre sonra bütün medya dünyası bileğimizdeki o küçücük ekranda, ufacık bir yer kapabilmek için mücadele edebilir.

Guardian, New York Times ve Economist gibi bazı kuruluşlar Apple Watch uygulamalarını yayınladı. Bu uygulamaların ortak özelliği çarpıcı bir fotoğraf ve başlık kullanarak haber uyarıları göndermesi. Economist dergisi buna ek olarak sesli haber dinleme özelliği de sunuyor. Şahsi görüşüm burada çok fırsat olduğu yönünde.

Yapılan araştırmalara göre akıllı saat kullanımı henüz "early adaptors" (yeni bir teknoloji pazara sunulduğunda erkenden alıp deneyen kitle) seviyesinde. Daha geniş kitlelerde yaygınlaşmasının 2016 ve 2017'i bulacağı tahmin ediliyor. Buna ilk kitlenin deneyimi şekil verecek.

Kullanıcıların akıllı saatlerle etkileşimi 5 – 10 saniye civarında. Bir çok modelde video özelliği yok. Sağlık ve fitness bu saatlerin kullanımının önemli bir kısmını oluşturuyor fakat bu özellikleri kullanıp yenilikçi bir model sunan haber uygulaması henüz yok.

‘’Akıllı Saat Çalışması’’ndan çıkan beş sonuç

1. Akıllı saatler herkes için yeni bir teknoloji. Hazır çözüm veya reçete yok. Yapılacak en iyi şey uygulamaya geçmek, okuyucu etkileşimini ölçmek ve tekrar denemek.

2. Küçük boyutlu gazetecilik için hazırlanın! (Mario Garcia'nın deyimiyle ‘’bir bakışta gazetecilik’’ — at a glance journalism) Bu gazetecilik türünde haberler küçük bir fotoğraf ve başlıkla okuyucuların bileğine gönderilip dikkat çekmeye çalışacak.

3. Akıllı saat fiziksel olarak en kişisel teknoloji. Dikkat çekmeye çalışırken, bileğe gönderilen çok sayıdaki mesajla okuyucuyu bıktırma tehlikesi yüksek.

4. Akıllı saatler henüz gelişme aşamasında. Akıllı telefon ve tabletlerin geçmişine bakarak kısa sürede yaygınlaşacağını öngörmek mümkün. Kısa bir süre sonra tüm medya dünyası bileğin üzerindeki küçük bir ekranda ufacık bir yer almak için mücadele edecek.

5. Akıllı saat sadece bir saat değil, yepyeni bir platform. Bileğimize sarılmış, nabız atışlarımızı ölçen bu bilgisayar teknolojisi, insanlık tarihinde bugüne kadar üretilmiş en kişisel cihaz. Geleceğin dünyasında yer edinmek isteyen medya organizasyonları bu platformu sadece haber gönderdikleri bir servis gibi kullanmamalı. Okuyucuların ilgisini çekecek yepyeni ve farklı yöntemler bulmalı. Denemeli ve en uygun yöntemi keşfetmeli.

www.denizergurel.net  @denizergurel