Euro 2016’da teknolojik ilkler

Tüm yayın içerikleri streaming yolu ile cep telefonlarına, tabletlere ve akıllı saatlere şimdiye dek görülmemiş bir hızda iletiliyor

ASLI TUNÇ

12.06.2016

 

 

Fransa’nın farklı kentlerinde yapılan ve yirmi dört ulusal takımın katıldığı küresel futbol organizasyonu Euro 2016, 10 Haziran Cuma akşamı başladı. Bir sporsever olarak dört hafta boyunca elli bir maçın yayınlanacağı bu dev turnuvanın keyfini çıkarma planları yaparken işin biraz da medya, uluslararası yayıncılık ve yeni teknolojiler ayağını incelemek istedim. 

Uluslararası organizasyonlar beni her zaman çok etkilemiştir. Düşünsenize canlı maç yayınlarını toplam iki milyardan fazla kişi izliyor. Bir tek maçın canlı takipçi sayısı 130 milyondan fazla, final maçının ise 300 milyondan fazla sporsever tarafından izleyeceği öngörülüyor. 

Dünyanın önde gelen pek çok yayın kuruluşu, şimdiye dek görülmemiş dijital olanaklarla turnuvayı farklı ülkelere taşıyor. UEFA ev sahibi olarak dünyadaki partner yayıncı kuruluşlara hizmet sunuyor. Paris’teki 17 bin metrekareye yayılmış teknik altyapısıyla Uluslararası Yayın Merkezi (IBC) on farklı mekânda, her stadyumda yer alan otuz altı canlı yayın kamerası ve buna ek olarak tünellere ve farklı mekanlara yerleştirilmiş on kamera ile yayın yapıyor. Yarı final ve final maçları için ek helikopter kameraları da bekleniyor. 

Bu çapta bir organizasyon yeni teknolojileri hayata geçirmek için de iyi bir fırsat. Örneğin, bir disko topu görünüşünde olan Nokia OZO VR kameraları ilk kez Euro 2016’da 360 derece açıyla stadyumlarda çekim yapabilecek. Özellikle İngiltere, Galler ve İrlanda Cumhuriyeti’nin maçlarında bu küre şeklindeki kameranın sekiz merceğinden biri statlardaki tünellere yerleştirilmiş olacak. UEFA bunun şimdilik bir deneme olduğunu ancak bir gün mutlaka taraftarların maçı sanal gerçeklik ortamında izleyeceklerini belirtiyor. Nokia OZO kameraları bu hayale giden ilk adım olarak görülüyor. 

Teknolojinin bir başka yakası olarak antrenörler, oyuncular ve hakemler için giyilebilen teknolojiler ve EURO 2016’a getireceklerini ise ayrıca bekleyip görmemiz gerekecek.

Tüm yayın içerikleri streaming yolu ile cep telefonlarına, tabletlere ve akıllı saatlere şimdiye dek görülmemiş bir hızda iletiliyor. Bu bağlamda maç izleme alışkanlığında da gözle görülür farklılıklar göze çarpıyor. Bir kere dünya çapında her on yetişkinden dördü Euro 2016’yı izleyeceğini belirtmiş. Bu sayının yüzde 37’si maçları internet üzerinden izleyeceğini söylüyor. Kuşkusuz dünyanın farklı bölgelerine göre bu oran değişim gösteriyor. Avrupa kıtasının sadece beşte biri (yaklaşık yüzde 21’i) maçları internet üzerinden izliyor. Avrupalılar TV yayıncılığının keyfini sürerken Kuzey Amerika’da internet üzerinden izleme oranı yüzde 35’e, Ortadoğu ve Afrika’da yüzde 30’a yükseliyor.

Fransa’da malum en büyük sorun, terör endişesi. Bu yüzden tüm ülke alarm durumunda. Bunun için de teknolojiden yardım alınıyor. Fransa İçişleri Bakanlığı #SAIP yani Halk için Uyarı ve Bilgi Sistemi’nin baş harflerinden oluşan bir aplikasyon başlattı. Kullanıcılar terörle ilgili şüpheli gördükleri bilgileri bu uygulama üzerinden paylaşabilecek. Statlara girişte polis yoğunluğuna havada uçan dronelar da katılıyor. Maça giden grupların neredeyse her adımı izleniyor. Euro 2016 maçlarını cafélerde, barlarda, sokaklarda ya da kamuya açık yerlerde izlemek de güvenlik gerekçesiyle yasak. Genelde böyle organizasyonlarda parklara, meydanlara ve açık alanlara kurulan dev ekranlara bu kez izin yok. Fransız hükümeti ve organizatörler sokaklarda insan kalabalıkları yaratılmaması için uğraşıyorlar.

Sonuç olarak, milyonlarca insan, ulusal takımlarını desteklerken, heyecan dolu doksan dakikanın ardında devasa bir teknolojik altyapı yatıyor. Karşılaşmanın her ânı, maçların arka planı, sporcuların hareketleri ve taraftarların coşkusu dev bir küresel yayıncılık stratejisi sayesinde evlerimize geliyor.