Üniversitesi kapatılan öğrenciler kaygılı

OHAL kapsamında kapatılan üniversitelerin öğrencileri ‘’Alakamız olmayan bir terör örgütünün diyetini bize ödetmeyin’’ diyor

P24

18.08.2016

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’de ilan edilen OHAL kapsamındaki kararname ile Türkiye’nin 10 farklı ilinde toplamda 15 vakıf üniversitesi kapatıldı.
Kapatılan üniversitelerde 56 bin 703 öğrenci ve iki bin 808 akademisyen vardı. Başka deyişle, 56 bin 703 üniversite öğrencisi bu kararla okulsuz kalırken, iki bin 808 akademisyen de işsiz kaldı. Kapatılan 15 vakıf üniversitesinden sadece Adana'da yeni açılan Kanuni Üniversitesi’nin eğitim öğretim henüz başlamadığı için öğrencisi yoktu.

Kapatılan Üniversitelerin İsimleri:
Bursa Orhangazi Üniversitesi
Canik Başarı Üniversitesi
Gediz Üniversitesi (Hukuk Fakültesi Hariç)
Gediz Üniversitesi (Hukuk Fakültesi)
İpek Üniversitesi
İzmir Üniversitesi
Melikşah Üniversitesi
Mevlana Üniversitesi (Eğitim Fakültesi Hariç)
Mevlana Üniversitesi (Eğitim Fakültesi)
Murat Hüdavendigar Üniversitesi
Selahaddin Eyyubi Üniversitesi
Şifa Üniversitesi
Süleyman Şah Üniversitesi
Turgut Özal Üniversitesi
Zirve Üniversitesi
Fatih Üniversitesi (Tıp Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Hariç)
Fatih Üniversitesi (Tıp Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu)
15 vakıf üniversitesinin kapatılmasının ardından 4 Ağustos Perşembe günü Yüksek Öğretim Kurulu'nun yaptığı açıklamada, üniversiteleri kapatılan öğrencilerin hiçbir mağduriyet yaşamadan devlet üniversitelerine yerleştirileceği duyuruldu ve yerleştirme yapılacak devlet üniversitelerinin isimleri YÖK’ün resmî sitesinde açıklandı. Bu açıklamaya göre, ‘’üniversiteleri kapatılan öğrenciler, üniversiteye girdikleri sene aldıkları puanlarla yeniden tercih yapacak.’’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“OHAL KHK / 667 kapsamında kapatılan Vakıf Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin durumlarına ilişkin Yükseköğretim Kurulunca yapılan yeniden değerlendirme neticesinde: Kapatılan Vakıf Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin üniversiteye girmiş oldukları yıl aldıkları puanlar esas alınarak yeniden yerleştirilmesine karar verilmiştir.”
 
Yeni bir yüksek eğitim kurumuna yerleştirme işlemi gerçekleşene kadar öğrenim kredisi ve burs ödemesi yapılmayacak
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantısı olan Türkiye Burslusu uluslararası öğrencilerin burslarının kesileceğini ve emniyet güçleriyle işbirliği yapılarak ülkelerine geri gönderileceğini söyledi. Sonrasında üniversitesi kapatılan öğrenciler, bu sürecin cadı avına dönüşmesinden ve burslarının kesintiye uğrayacağından duydukları endişeyi dile getirirken YÖK'ten açıklama geldi.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne sorulan ‘’üniversiteleri kapatılan öğrencilerin devlet bursları ya da kredileri kesilecek mi’’ sorusu üzerine, kurumdan yapılan açıklamaya göre, kapatılan 15 vakıf üniversitesinin 56 bin 703 öğrencisi arasında KYK'dan burs ya da kredi alan öğrencilerin, yeni bir yüksek eğitim kurumuna yerleştirme işlemi gerçekleşene  kadar öğrenim kredisi ve burs ödemesi yapılmayacak.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameyle kapatılan yüksek öğretim kurumları öğrencisi olan ve Kurumumuzdan kredi/burs alan öğrenciler için; Burs Yönetmeliğinin 26’ıncı maddesi 'Çeşitli nedenlerle en az bir yarıyıl ve daha fazla süre ile öğretime kapalı tutulan öğretim kurumlarındaki öğrencilerin bursları kapatılan süre kadar kesilir. Öğretim kurumunun yeniden öğretime açılması halinde burslarının ödenmesine devam edilir. Öğrencinin alamadığı bursu normal öğrenim süresinden sonra verilir.' Öğrenim kredisi yönetmeliğinin; 27’inci maddesi 'Çeşitli nedenlerle bir yıl ve daha fazla süre ile öğretime kapalı tutulan öğretim kurumlarındaki öğrencilerin kredileri, kapatılan süre kadar kesilir ve bu süreye ait kredi bir daha öğrenciye ödenmez. Ancak; öğrenci almadığı kredisini normal öğrenim süresinin bittiği tarihten itibaren borcun geri ödeme tarihine kadar alabilir' hükmüne amir olduğundan, Ağustos 2016 tarihinden itibaren yeni bir yüksek eğitim kurumuna yerleştirme işlemi gerçekleşene kadar öğrenim kredisi ve burs ödemesi yapılmayacaktır. Öğrencilerin yeni yüksek öğretim kurumuna yerleştirilmeleri ve yeni öğretim kurumu öğrenci belgesi ve dilekçe ile Kurumumuza başvurması halinde mevzuata göre nakil süreci başlatılacaktır.”
 
Öğrencilerden ve ailelerden tepki
 
YÖK’ün yaptığı açıklamadan sonra, üniversiteleri kapatılan öğrenci ve veliler tepki göstermekte gecikmedi. Üniversitesi kapatılan birçok öğrenci sosyal medya üzerinden YÖK’ün açıklamalarına tepki gösterirken, change.org üzerinden de imza kampanyası başlatıldı. İmzaya açılan metinde şu ifadelere yer verildi:

“Bizler ÖSYM'nin tercih kılavuzuna bakarak tercih yaptık. Ne ideolojik, ne de siyasi bir amaç gütmeden iyi bir eğitim alabilmek, vatanına milletine faydalı insanlar olabilmek için imkânlarımız doğrultusunda seçimler yaptık. 15 Temmuz kanlı darbe gecesinin ardından okullarımız kapandı. Ülkemizin içinde bulunduğu bu dönemde alınan önlemlere, verilen kararlara saygı duyuyor, gelişmeleri dikkatle inceliyoruz. YÖK ilk açıklamasında bizleri mağdur etmeyeceğini söyleyerek, bizleri ülkemizin saygın üniversitelerine devretti. Ama en son alınan kararda sınava girdiğimiz yıldaki puanlarımızla yerleşeceğimiz, yeniden tercih yapacağımız yazıyor. Mağduriyetimizi görün, sesimize kulak verin. Alakamız olmayan bir terör örgütünün diyetini bize ödetmeyin, maddi ve manevi zorluğa sokmayın.”

 
Garantör Üniversite talep ediliyor

Üniversitesi kapatılan, farklı okullarda ve bölümlerde okuyan birçok üniversite öğrencisi yaşadıkları mağduriyeti ve endişeleri dile getirdi. Öğrenciler, garantör üniversiteler aracılığıyla kendi kampüslerinde öğrenim görmeye devam etmek istiyor. Garantör üniversitelerle kendi kampüslerinde eğitim imkânı sağlanmadıkça, birçok üniversite öğrencisi öğrenim hayatlarının biteceğini ya da zorlaşacağını dile getiriyor. Ancak, henüz garantör üniversiteler konuya dâhil edilmiş değil.
Üniversitesi kapatılan birçok öğrencinin kaygıları şöyle sıralanıyor:

*Başka şehirlere gitmek zorunda kalmak

*Özel öğrenci statüsünde ders alacakları üniversitede görevlilerce ayrımcılığa maruz kalmak

*Yerleştirilecekleri üniversitelerde diğer öğrencilerle kutuplaşma yaşamak

*Okul sonrası kamuda yaşayacakları ayrımcılıklar – FETÖ üyesi olarak fişlenme, karalanma

Garantör Üniversite Nedir?

Vakıf üniversiteleri kurulurken, ileride bir sorunla karşılaşıldığında öğrencilerin mağdur olmaması için devlet üniversiteleri vakıf üniversitelerine hâmi oluyor. Her özel üniversitenin bir garantör üniversitesi var. Örneğin; Başkent Üniversitesi'nin garantörü Gazi Üniversitesi.

Öğrenciler ne diyor

Üniversitesi kapatılan birçok öğrencinin genel sorunları ortak olmakla birlikte, bazı öğrenciler yaşadığı şehirden ve öğrenim gördüğü üniversite ya da bölümden kaynaklı kendilerine has sorunlarla da karşı karşıya kalabiliyor.
Yedi farklı üniversiteden, farklı bölümlerde okuyan öğrencilerin yaşadıkları sorunları kendilerinden dinledik:

Ankara İpek Üniversitesi

Orçun Yakın, Film Tasarımı Öğrencisi: YÖK'ün 4 Ağustos'ta aldığı ‘’yeniden yerleştirme’’ kararı sonrası öğrencilerin büyük bir mağduriyet yaşayacağı açıkça görülüyor. Yeniden tercih yapacak öğrencilerin aynı şehirde okuma olasılığının düşük olduğunu göz önünde bulundurursak, öğrencilerin yıllardır kurulu düzenlerinin bozulacağı, intibak nedeniyle yeni okullarında dönem veya yıl kaybedebileceği, ailesinin yanında okumak için şehir içinde okul tercih eden öğrencilerin şehir dışına çıkamadığı için öğrenim hayatının bitebileceği gibi hayati problemlerin ortaya çıkacağı söylenebilir.

Bursa Orhan Gazi Üniversitesi

Gamze Ayşe Taşdemir: Ben de kapatılmış olan Bursa Orhangazi Üniversitesi öğrencisiyim. Son alınan kararla, tercih yapmış olduğumuz yılki taban puanı ile tercih yapmak istemiyoruz. FETÖ terör örgütü ile hiçbir bağlantımız bulunmamakla birlikte, yapılan darbe girişimini şiddetle lanetliyoruz. Her zaman vatanımızın yanında olduğumuzu belirtmek isteriz, ama kurunun yanında yaşın yanmasını da asla istemiyoruz. Biz tercih yapmak veya dağıtılmak istemiyoruz. Aldığımız puanlar ile istediğimiz bölüm başka bir üniversitede tutsaydı, zamanında zaten yazardık. Bursa'da tek özel üniversite ve hayalimdeki meslek burda olduğu için, ailemin yanında ek masraf çıkmadan sadece yarı burslu olduğum parayı harcayarak burada okuyorum. Şehir dışında okumak, ek masraf olsun istemiyorum. Kurulu düzenimin bozulmasını istemiyorum. Biz aynı şehirde, aynı binanımızda, aynı imkanlarla, farklı kadroyla devlete bağlı bir kurumda eğitim hayatımıza devam etmek istiyoruz. Sesimizi duyun!
Orhan Berk Gülşan, Makine Mühendisliği Öğrencisi: Garantör üniversitemiz olarak Uludağ gözükmesine rağmen, Bursa Teknik Üniversitesine bağlandık ve okuduğumuz binadan çıkarılmamız dışında, okulumuz da kapandı. Aynı zamanda YÖK tarafından yapılan açıklamada; sizi açıkta bırakmayacağız, yerleşeceksiniz denmesine ve hâlâ öğrenci olmamıza rağmen, KYK burs ve kredilerimiz kesildi. Garantör üniversite bizi bünyesine alması gerekmesine rağmen başka üniversiteye devrolduk; üstüne okulumuzdan olduk! Gideceğimiz devlet üniversitesi puanlarının bizim puanımızın üstünde olduğunu biz de biliyoruz. Diplomamızda gideceğimiz üniversitenin isminin yazıp yazmaması önemli değil, eski üniversitemizin ismi yazsın. Ancak seçtiğimiz şehri, kurduğumuz düzeni ve ailemizin zamanında maddi-manevi düşünerek yazdığımız yerleri değiştirmek istemiyoruz. Zaten yine para ödemeye devam edeceğiz ve eski üniversite ismimiz de yazacak. Biz eski binalarımızda eğitimimize devam etmek istiyoruz ve mağdur olmak istemiyoruz. Kurunun yanında yaş da yanmasın. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğiyiz. Aramızda sadece para verip okuyan değil; tam burslu kazanıp, ailesi ile yaşamak zorunda olanlar da var. Lütfen bu mağduriyete son verilsin!

Gaziantep Zirve Üniversitesi

Ayhan Sönmez, Tıp Öğrencisi: YÖK'ün aldığı karar neticesinde, kapatılan 15 vakıf üniversitesindeki öğrenciler maddi-manevi çöküşe ve FETÖ örgütüne bağlı olup olmadığı incelenmeksizin tekrar tercih yapılmak suretiyle, başka illere gönderilmesi hakkında kararname çıkartmıştır. Şunu bilmenizi isteriz ki, biz bu terör örgütünün hiçbir zaman yanında olmayan öğrenciler olarak bu olay neticesinde hem maddi hem de manevi büyük çöküşe uğrayacağız. Ailelerimiz bizi bu üniversitelerde binbir zorluk ve güçlükle, dişini tırnağına takarak okutuyor. Ailelerimiz bizi bu üniversitelere ailelerimizle aynı ilde olduğumuzdan dolayı kolaylık olduğu için, kendi bütçelerini ayarlayıp gönderdiler. Eğer başka illere geçeceğimizi düşünürsek, bu aileler bu paraları ödeyemeyecek ve öğrenciler kurdukları düzen mahvolduğu için psikolojik çöküntüye uğrayacaktır. 65 bin öğrencinin bu şekilde mağdur olmasına göz yummayın lütfen. Sesimize destek olun. Öğrenciler için alınan garantör üniversiteye yerleşme hakkının geri verilmesi için destek olun. Ailelerimiz perişan durumda, iki haftadır uyuyamıyoruz, şahsen benim başka şehirde okuma şansım yok, mecburen okuldan ayrılacağım, ne olur yardımcı olun. 
Büşra Saburlu, Endüstri Mühendisliği Öğrencisi: Lütfen çağrılarımıza kulak verin! Biz bu vatanın gençleriyiz! Sesimizi duyurun! Mağdur edilmemize izin vermeyin! Biz, Gaziantep Zirve Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü 4'üncü sınıf öğrencileriyiz. Kapatılan üniversite öğrencilerinin mağdur edilmeyeceği duyurusu yapıldı ama biz şu anki mağduriyetlerimizi tekrar dile getiriyoruz.
1. Bu yaz üniversitemizin zorunlu kıldığı stajları Coca Cola İçecek, Temsa, Botaş, THY, Pegasus gibi iyi yerlerde yapmayı sürdürürken, okulun kapanma haberiyle stajlarımız iptal oldu. Okullarımız henüz belli değilken, şirketlere karşı yapabileceğimiz hiçbir şey de maalesef ki yok.
2. Stajlar bir yana, derslerini yaz okulunda verecek öğrenciler için yaz okulu açılamadı ve onlar da mağdur oldular.
3. Mayıs- Haziran aylarında okullarına erken ödeme yapan öğrenciler için de henüz bir açıklama yok.
4. Önce ilimizdeki devlet üniversitesine geçiş yapacağımız açıklandı, tam ona göre plan yapmaya başlarken yeni bir açıklamayla bunun iptal olduğunu, herkesin üniversiteye giriş yılında aldığı puana göre tercih yapacağı söylendi. Durumu müsait olanlar başka illerdeki özel üniversitelere geçebilecekken, zaten maddi durumları nedeniyle bu şehri tercih etmiş öğrenciler, yani maddi manevi başka şehirlerdeki üniversitelere geçiş yapmaya müsait olmayan öğrenciler başka şehirlerdeki pahalı yaşam şartlarına uyum sağlayamayacaklar.            
5. Bizler dört yıldır bu okulda dişimizle tırnağımızla derslerimize ve sınavlarımıza çalıştık. Emeklerimizin boşa gitmemesini, geçiş yapacak öğrencilerin de transkriptlerinin korunmasını siz değerli devlet büyüklerimizden talep ediyoruz.                      
Lütfen bize yardımcı olun, biliyoruz ki bu kötü haberlerin arasında bizleri de mağdur etmeyeceksiniz. Size yürekten inanıyor, geleceğimizi kurtardığınız ve devletimizi sırtından vurmak isteyen terör örgütüne ait bu okulların kapanmasını sağladığınız için teşekkür ediyoruz. Vatana ve milletimize hayırlı evlatlar olabilmek için yürüdüğümüz bu kariyer yolunda bizlere de ellerinizi uzatır, yeni okulumuzda emek verip de okuduğumuz dört yılımızı ziyan etmeyip bir mani olmaksızın devam edebilmemiz için yetkililerden iyi haberler bekliyoruz.

İstanbul Fatih Üniversitesi

Batuhan Akkuş, Hukuk Öğrencisi: Okula giriş zamanımızda ne yazık ki malum yapının ihanet içerisinde olduğunu, herkesin bilmediği gibi biz de bilmiyorduk. Sonrasında kurulan düzeni bozmak zor olacağı için devletin okulumuza el atmasını bekledik. Kayyum atanıp rektörümüzün değiştirilmesiyle beraber, bir miktar rahatlamış okulumuz mütevelli heyetiyle ve rektörümüz Ramazan Korkmaz ile yapılan toplantımızda okulumuzun devlet koruması altında olduğunun söylenmesiyle beraber, mensubu olmadığımız bir topluluğun elinden kurtulduğumuz için sevinmiştik. Bir akşam rektörümüz istifasını açıkladı, ertesi sabah okulumuz kapatıldı. Devlet bizi mağdur etmeyecektir diye düşünüp bekledik, garantör üniversitemize aktarıldık ancak oradaki öğrenci ayaklanmalarına karşılık diplomamızda fatih üniversitesi yazacağı açıklaması yapıldı. Bu günlerdir meydanlarda olan bizlerin yani terör girişiminde bulunan cemaate mensup olmayan öğrencilerin bir başka deyişle fişlenmesi demekti. Son gelen haberle de yeniden tercih yapacağımız ve girdiğimiz senenin puanlarını dikkate alacağımız söylendi, bu birçok öğrenci mağdur olacak, senesi uzayacak, bursu gidecek ve çeşit çeşit mağduriyetler yaşayacak demektir. Tüm bunların dışında yapının ihaneti kesinlik kazanmamışken dahi şahsım ve çevrem cemaat ve sempatizanlarıyla sürekli çatışma halinde olmuştur. Gerek okulumuz içerisinde bulunan Akfatihliler teşkilatında olan bizler gerek farklı görüşe sahip cemaatle çatışan birçok arkadaşımız, mensubu olmadıkları bir örgütün cezasını çekmemelidirler. Zor zamanında her zaman yanında olduğumuz devletimizin biz masum öğrencileri mağdur etmemesini umuyor, çaresiz bir şekilde açıklamalar bekliyoruz. Adalet konuşulan ülkemizde adaletle muamele görmek istiyoruz. Garantör üniversitede devlete bağlı kadro ile eğitim almak istiyoruz. Çünkü bu bizim kanundaki hakkımız diye düşünüyoruz. Açıklanan karara göre bizim tekrar tercih yapmamız gerekmektedir. Bu karar gerek bizi gerekse ailelerimizi, hem ekonomik olsun hem de manevi olsun, çok büyük bir külfet altına sokmuştur. Biz vatanına ve milletine bağlı, bu uğurda canlarını verebilecek öğrencileriz. Adı geçen terör örgütünün darbe teşebbüsü sonucunda biz de töhmet altında kaldık ve bu bizi daha da derinden yaralamıştır. Hepimiz eğitimimizi bulunduğumuz ilde bulunan kendi kampüsümüzde görmek istiyoruz. Devlete ait kadroyla, kendi kampüsümüzde adı geçen terör örgütüyle bağdaştırılmadan ve damgalanmadan eğitimimize devam etmek istiyoruz. Ayrıca intibaj dönemi denilen illet bir kararla karşı karşıya kaldık ve bu fazladan dersler alıcağımız anlamına gelmektedir. Bu da okulumuzun uzamasına neden olacaktır. Biz kendi kampüsümüzde, devlete bağlı kadroyla eğitim almak istiyoruz.

Çift Anadal Hakkımı Kaybetmek İstemiyorum

Bünyamin Bulkurcuoğlu, Biyoloji ve Genetik ve Biyomühendislik Öğrencisi: Adım Bünyamin Bulkurcuoğlu, kapatılan Fatih Üniversitesi’nde 4'üncü sınıfa geçmiş bir Biyoloji ve Genetik ve Biyomühendislik öğrencisiydim. Anladığınız üzere çift anadal okumaktaydım. Okumakta olduğum biyoloji bölümünün de müfredatı moleküler biyolojiydi. Eğer ki ben başka bir biyoloji bölümüne aktarılırsam benim için büyük bir sıkıntı oluşturabilir, çünkü diğer biyoloji bölümlerinin müfredatı klasik biyoloji iken benim bölümümde ise moleküler biyoloji ve genetik müfredatı okutulmaktaydı. Bu sebeple moleküler biyoloji bölümüne aktarılmam gerektiğini düşünmekteyim, fakat mevcut yeniden tercih yapma sürecinde bana sadece biyoloji bölümüne tercih yapabileceğim söylenmekte. Buna ek olarak okul kapatılınca çift anadal okuma hakkımın elimden alınmasından korkuyorum. Ben hiçbir terör örgütüne bağlı olmayan, devletini, milletini seven bir Türk genciyim. İsteğim, benim durumumdaki öğrencilerin hakları çiğnenmesin. Gecemi gündüzüme katarak kazandığım çift anadal hakkımı kaybetmek istemiyorum.
Eyüp Güzel, Bilgisayar Mühendisliği Öğrencisi: Fatih Üniversitesi, bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyorum ve YÖK'ün aldığı son kararlar bizim her açıdan mağdur olmamıza neden oluyor. Biz zaten YÖK'ün izniyle bir tercih yapmıştık, eğer tekrar tercih yapılacaksa bunu tüm üniversite okuyan öğrenciler de yapmalı. Çünkü her üniversitede mutlaka o yapıya mensup öğrenciler vardı. Bu yüzden bize FETÖ'cüymüş damgası vurulup, bizi tekrardan tercih etmeye zorlanmamalı. Biz vatanımızı, milletimizi seven, sadece okumak isteyen, mağdur olmak istemeyen öğrencileriz. Son bir haftadır 65 bin öğrencinin yaşadığı stresi, sıkıntıyı, sadece biz biliyoruz. Tek ricamız aynı kampüste garantör üniversitemiz adı altında devam etmemiz.

İzmir Üniversitesi

Damla Aktaş, Hukuk Öğrencisi: Kapatılan İzmir Üniversitesi öğrencileri olarak çok mağduruz. İçimize sinen yerlerde okumaya ne puanımız ne maddi durumumuz yeterli gelmiyor. FETÖ ile hiçbir şekilde ilgimiz yoktur. Kampüslerimizde kalmak istiyoruz.
Her gün okula tekerlekli sandalyemde gidip geldim!
Güler Hülagü, Psikoloji Öğrencisi: İzmir Üniversitesi, psikoloji bölümünde tam burslu, engelli bursuyla okuyordum. Kas hastasıyım, ailemin desteğiyle yaşayabiliyorum. Başka şehre gidemem ve burdaki diğer vakıflara da gidemem, maddi durumum buna yetmez. Bursum elimden alındı. Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kredim kesildi ve eğer İzmir dışına yerleştirilirsem her gün severek gittiğim okulumu bırakmak zorunda kalacağım. Okuyabilmek için çok çaba harcadım. Her gün okula tekerlekli sandalyemle gidip geldim. Bana umut oldu, yaşama sevinci oldu. Hayata bağladı. Şimdi ise bu elimden alınıyor. Ne olur bize yardım edin. Mağdur etmelerine izin vermeyin, kendi kampüsümüzde öğrenim görmeye farklı bir isimde devam edebiliriz.
Sedef Sağlam, Tıp Öğrencisi: Biz İzmir Üniversitesi, tıp fakültesinde okuyorduk. Bilindiği üzere, tıp zor bir bölüm ve İzmir'de tıp eğitimi veren 2 vakıf üniversitesi kapandığı için, yeni karar doğrultusunda bizim İzmir'de aldığımız ÖSYM puanlarıyla okumamıza imkan yok. Ayrıca bazılarımızın aileleri şehir dışında okumayı karşılayamayacak durumda, bazılarımız başka şehirlerden gelip burda ev alıp kendi düzenlerini kurdu ve bazılarımız sadece aileleriyle kalmak isteyip kendi şehrinde okumak istiyor. Başka üniversitelerin itirazları bizleri ve ailelerimizi hem maddi hem de manevi anlamda mağdur duruma soktu. Bu üniversitelerin kapatılmaları durumunda garantör üniversitelere geçeceğimiz söylenmişti. Sadece itiraz edildi diye bundan mahrum bırakılmamalıyız. Okullarımızın kapatılması bizim suçumuz değil. Biz buraları okul sahiplerine bakıp seçmedik, sadece İzmir'de tıp eğitimi alabilmek için seçtik. Bu yüzden ya garantör üniversitelerimizde ya da garantör üniversitelerimizin denetimi altında kendi kampüslerimizde eğitimimize devam etmek istiyoruz.
Üç çocuğunu üniversitede okutmaya çalışan bir memurun kızıyım
Elif Sayın, Psikoloji Öğrencisi: Bildiğiniz üzere, bu kapatılan 15 üniversitenin öğrencilerinin ilk etapta sayın Cumhurbaşkamız ve YÖK başkanı hiçbir şekilde mağdur edilmeyeklerini beyan ettiler ve buna istinaden YÖK'ün ilk çıkan KHK ile kapatılan özel üniversitelerin garantör üniversiteye bağlanmasına ve yatay geçiş yapmak isteyenlerin taban puan şartı aranmaksızın yerleştirileceğine karar verilmişti. Bu karar, biz şuan mağdur olan öğrenciler için de yerinde bir karardı, ama daha 24 saat geçmeden yeni bir kararname çıkarıldı ve öğrencilerin puan şartıyla yerleştirme yapılacağını kamuoyuna sundular. Bu karar 65 bin öğrenci ve ailelerini mağdur etmekten başka bir işe yaramadı. Çünkü, biz bu üniversiteleri tercih ederken ailemize yakın olmak ve maddi imkanlar el vermediği için başka bir şehirde okuyamayacağımızdan kaynaklı bu üniversiteleri seçtik. Tabii şimdiki kararname ise 65 bin  öğrencinin puan yetmezliğinden dolayı farklı şehirdeki vakıf üniversitelerine gidilebilecek ya da boşta kalmalarına sebep olacak. Örneğin; ben üç çocuğunu üniversitede okutmaya çalışan  bir devlet memurunun kızıyım. Tek maaş ile şimdilik zar zor da olsa yetebilen babam; farklı bir şehirde okumamı asla  karşılayabilecek durumda değil. Bir diğer konu ise 2'nci ya da 3'üncü sınıfta olan arkadaşlarımız. Gideceği yeni okullarında daha önce almış oldukları dersleri tekrar alma endişesi ile karşı karşıya kaldılar ve şunu da belirtmek isteriz ki, yabancı uyruklu öğrencilerin garantör okullarına yerleştirmelerine karar verilirken, bu ülkenin evlatları, bu ülkenin geleceği için mücadele eden aydın gençleri için mağdur edilen bir karar niye verildi? Ailemize yakın olduğu için ve puanlarımız bu üniversitelere yettiğinden dolayı, gittiğimiz bu üniversitelerden şu an 65 bin öğrencinin geleceği tehlike altına girmiştir. Bu mağduriyetimizin giderilmesi için devlet büyüklerimizin yardımına ihtiyacımız var. Lütfen bizi mağdur etmeyin!
Çocuklarımız sosyal medyada 'FETÖ'cü diye hedef gösteriliyor
Nezaket Müftüoğlu, Öğrenci Velisi: Kızımın ve benim yaşanan süreçte olay ile ilgili hiçbir alakamız yokken çok mağdur edildik. Bu belirsizlik kızımın psikolojisini bozdu. Psikiyatri yardımı almaya başladık. İzmir Üniversitesini tercih etme sebebimiz kızımın astım hastası olması ve doktorumuzun da İzmir'de olmasıydı. Kızımı zamanında cemaate bağlı diye bir dershaneye göndermediğimi biliyorum. İzmir Üniversitesi hakkında hiç böyle bir şey duymamıştık. Duysam ya da şahit olsam asla kabul etmez ve kızımı okuldan alırdım. Fakat, çocuklarımız çok mutluydu. Başarıya koşuyorlardı. Bu durum ailece hepimizin psikolojisini derinden sarstı. Çocuklarımız sosyal medyada dahil 'Fetöcüsünüz' diyerek hedef gösteriliyor. Bu kabul edilemez. Çocuklarımızın sosyal medya üzerinden yapılan yorumları gördükçe psikolojisi daha da bozuluyor. Ben yine de İzmir Üniversitesinin bu durumla ilgili uzaktan ya da yakından bir alakası olduğuna inanmıyorum. İnandığım tek şey, bu durum çocuklarımızı mağdur etmeyecektir. Yetkililer gerekeni yapacaktır. Sesimizi duyun; bu vatana hainlik yapanlar cezalarını çeksinler, bu ülkenin çocukları değil!

İzmir Gediz Üniversitesi

Çağrı Altınüzengi, Hukuk Öğrencisi: Ben Gediz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi öğrencisiyim. 3'üncü sınıfı bitirip, 4'üncü sınıfa geçtim. Bu kapsamda benim durumumda olan pek çok öğrenci gibi, bizim en çok rahatsız olduğumuz ve mağdur olacağımız konu derslerimizin sayılmaması halinde okullarımızın yıl uzaması durumudur. Halbuki bizler, yasal olarak kurulmuş bir üniversiteyi yasal haklar kapsamında kazanmış olup, derslerimizi başarılı olarak verdiğimiz takdirde 4 yılda bitirme hakkına sahibiz. Fakat, geçiş durumlarında üniversitelerin derslerimizi saymama durumlarına göre en az 1 yıl kayıpların yaşanacağı, kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda garantör üniversite haklarımızın gözetilmesi ve derslerimizin seçtiğimiz üniversitelerde muadilleri yerine, harf notları dikkate alınmaksızın, yalnızca geçilip geçilmediği dikkate alınarak sayılmaları gerekmektedir. Kaç senemiz kaldı ise, o kadar senede bitirebilmek hakkımızdır.

İzmir Şifa Üniversitesi

Esra Deniz Kalkan, Tıp Öğrencisi: Kapatılan üniversitelerden, Şifa üniversitesi, Tıp Fakültesi 2'inci sınıf öğrencisiydim. Okulumuz kapatıldı ve YÖK'ün verdiği karara göre, tercih yapmak zorundayım. Ailem, ben şehir dışına gitmeyeyim, hayallerimi gerçekleştireyim diye bu cefaya katlandı. Bu okullarda okuyan çoğu insan binbir zorlukla okuyor, okul paralarını güçlükle ödüyor. Benim şu an İzmir'de gidebileceğim ne devlet üniversitesi, ne de vakıf ünivesitesi var. Yani, resmen şehirdışına sürülüyoruz. En büyük haksızlık bu bence; öğrencilerin mağdur edilmesi. Bu öğrencilerin şehirdışında yaşam masrafları ne olacak diye kimse düşünmüyor mu? Günlerdir gergin bekleyişteyiz ve başka bir şey düşünemiyoruz. Şehrimizden ayrılmak istemiyoruz. Düzenimiz bozulsun istemiyoruz. Hakkımız olan garantör üniversitemizi istiyoruz!

Vakıf üniversitelerinde okuyan gençlerin hepsini zengin sanıyorlar

Billur Arıkan, Beslenme ve Diyetetik Öğrencisi: İzmir'de kapanan Şifa Üniversitesi'nde beslenme ve diyetetik bölümü öğrencisiydim. Okuduğum bölüm İzmir'de tek bir üniversitede bulunup, o da kapanmış bulunmakta. Bizler geleceğin aydınları, hayallerinin peşinden koşan fakat mağdur öğrencileriz. YÖK tarafından alınan kararda ve aslında olması gereken şekilde ilk olarak garantör üniversitemiz olan Ege Üniversitesi'ne bağlanacağımız duyruldu. Kısa bir süre sonra bu kararın kaldırıldığını ve sebebinin devlet üniversitesinde okuyan ve okutan kişilerin şikayetlerinin olduğunu öğrendik. Bu durum bizim istek dışımızda gelişen bir olaydır, bu nedenle insanların bu denli tepkilerini anlamakta güçlük çekiyoruz. Biz vakıf üniversitelerinde okuyan gençlerin hepsini zengin olarak nitelendirmeleri son derecede acınasıdır. Ailelerimiz bizi aldıkları kredilerle, borçlarla zar zor okutmaktadır. Bu kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte 65 bin öğrenci okulu bırakmak zorunda kalacaktır. Bizler yarınların doktorları, avukatları ve mühendisleriyiz. Bizler FETÖ'cü teroristler değil, bizler öğrenciyiz. Bu kadar insanın başka illere sürgün edilmesi mantık dışı bir karardır. Bunun okul masrafı, yurt masrafı, diğer ihtiyaçlar olmak üzere vermemiz gereken en az 30-40 bin lira gerekmektedir. Tarlada, direksiyon başında, ahırlarda çalışan binlerce aile çocuklarını bu zor şartlarda okutmaya çalışırken hangi biri çıkarıp bu parayı verebilecek? Bizler ailelerimizin yanında kalmak istiyoruz. Garantör üniversitelerin kampüslerinde gözümüz yok, bizler eğitimin peşindeyiz. O kadar heyecanlandılar ki binaları alıp öğrencileri bıraktılar. Bizler aynı ilde garantör üniversitesi bağlantısıyla aynı binalarımızda devletin atadığı kadroyla devam etmek istiyoruz. 65 bin öğrenciye yapılan bu darbenin en kısa sürede püskürtülmesini ve hakkımızda en doğru kararın verilmesini diliyorum.

Özel Öğrenci Statüsünde Ders Alabilecekler

Açıklamaların ardından mağdur olan birçok üniversite öğrencisinin mağduriyetini giderebilmek için çalışmalara başlayan YÖK, 10 Ağustos Çarşamba günü resmî sitesinde mağdur öğrencilerle ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Ancak, YÖK'ün resmî sitesinde yaptığı açıklamada öğrencilerin talebine karşılık verilmedi.

“Kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin durumlarının görüşüldüğü Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında bu öğrencilere ilişkin karar alındı. 10.08.2016 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin özellikle aynı ilde kalma talepleri değerlendirildi. Toplantı sonrasında alınan karara göre kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğrenciler ÖSYM tarafından kayıt olduğu yıldaki puanları esas alınarak merkezi olarak yerleştirildikten sonra eğer isterlerse kapatılan vakıf yükseköğretim kurumunun bulunduğu ildeki devlet veya vakıf yükseköğretim kurumlarında “özel öğrenci” statüsünde ders alabilecekler.Öğrencilerin aldığı bu dersler yerleştirildiği üniversite tarafından sayılacak. Bu öğrenciler, özel öğrenci olarak ders aldıkları üniversitenin diplomasını değil, yerleştirildiği üniversitenin diplomasını alacak. İsteyen vakıf üniversitelerine not ortalaması ile yatay geçiş yapılabilecek Toplantıda alınan diğer bir karara göre de kapatılan üniversitelerin öğrencileri kurumlararası yatay geçiş yönetmeliği kapsamında, isteyen vakıf yükseköğretim kurumlarına, kapatılan üniversitesindeki “not ortalaması” ile yatay geçiş yapabilecek. YÖK, kurumlararası yatay geçiş başvurularını bu kapsamda 31 Ağustos 2016 tarihine kadar uzattı.”

Özel Öğrenci Statüsü Nedir

Özel öğrenciler, üniversitede normal eğitim- öğretim programından birine kayıtlı olmadıkları halde, kendilerine yalnız bazı derslere katılma izni verilen öğrencilerdir. Özel öğrencilik lisans ve lisansüstü öğrenim imkânından yararlanmanın alternatif şeklidir. “özel öğrencilik” statüsü öğrenciler arasında çokça bilinmemektedir.
http://www.kamufinans.com/universitelerdeki-ozel-ogrenci-statusu-nedir-ozellik-gosteren-durumlar-nelerdir/