Nikolay Andruşçenko neden öldürüldü?
Andruşçenko’nun ölümü Rusya’da araştırmacı gazetecilik yapanların ödediği ilk bedel değil, son bedel de olmayacaktır
27.04.2017
Rusya’nın San Peterburg şehrinde haftalık olarak yayınlanan Novy Peterburg gazetesi kurucularından araştırmacı gazeteci Nikolay Andruşçenko kimliği belirsiz kişilerce sokak ortasında saldırıya uğramasından yaklaşık on gün sonra 19 Nisan’da kaldırılmış olduğu hastanede hayata gözlerini yumdu. (Türkiye’de muhalif gazetecinin ölümünü duyuran gazeteler gazetecinin nedense altı yıldır komada olduğunu raporladı. Ancak Andruşçenko, 10 Nisan’da bilincini yitirmiş bir şekilde Marinski Hastanesi’ne kaldırılmış, burada kafa travması nedeniyle ameliyat geçirmişti.)
Takip ettiği yolsuzluk haberleriyle tanınan 74 yaşındaki gazetecinin ölümüyle ilgili olarak şimdilik kimse gözaltına alınmış değil. Deutsche Welle’nin (DW) Rusça sürümüne açıklamalarda bulunan Novy Peterburg Genel Yayın Yönetmeni Denis Usov’a göre, gazeteciye yapılan saldırının nedeni üzerinde çalıştığı bir yolsuzluk haberiydi.
Yolsuzluk, hak odaklı gazetecilik
Andruşçenko, 1943 yılında Kazakistan’da dünyaya geldi. Leningrad Devlet Üniversitesi’nde fizik bölümünü bitirdikten sonra fizik-matematik bilimi doktorasını tamamlayan Andruşçenko, 1990 – 1993 yıllarında San Peterburg Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı. Öncesinde çeşitli bilimsel kuruluşlarda görev alan Andruşçenko, 1990 yılında şehrin ilk özel gazetelerinden Novy Peterburg’un kurucuları arasında yer aldı. İnsan hakları, suç ve yolsuzluk konularında yazmaya başladı.
2007 yılında yaptığı haberlerle ilgili olarak Andruşçenko’ya ceza davası açıldı. Gazeteci, âdil yargıyı etkilemek, halkı ayaklanmaya teşvik etmek, kamu görevlilerine hakaret ve iftira gibi araştırmacı gazetecilik yapan yayınlara karşı sıklıkla kullanılan birçok ceza maddesiyle suçlandı. Diğer suçlamalardan beraat eden Andruşçenko, kamu görevlilerine hakaretten suçlu bulunarak 20,000 ruble para cezasına ve bir sene hapis cezasına çarptırıldı.
Aynı yıl, Novy Peterburg mahkeme kararıyla kapatıldı. Kapatılma gerekçelerinden biri Andruşçenko’nun yayımlandığı “Muhaliflerin yürüyüşüne neden katılıyorum?” başlıklı makaleydi.
Zamanaşımı nedeniyle cezası ertelendi. Ancak süreç boyunca gazeteci yaklaşık bir sene hapiste kaldı. Usov şöyle diyor: “Gardiyanlardan orada çok ağır dayak yiyordu. Görme yeteneğini orada kaybetti. Kendine gelmesi birkaç sene aldı, ondan sonra yazılarına geri döndü.”
2008 yılında gazeteci, baskıcı rejimi protesto etmek amacıyla Rus vatandaşlığını reddettiğini açıkladı.
Hangi dosya üzerinde çalışıyordu?
Andruşçenko yakın zamanda yürüttüğü araştırmalare sırasında birkaç kez saldırıya uğramış. DW’ye verdiği mülakatta Usov, gazetecinin ölümünden kısa bir süre önce kendisine İçişleri Bakanlığı’ndan belgeler getiren bir generalle birlikte bir makale üzerinde çalıştığını söylüyor. Usov’a göre makale “Peterburg’da İçişleri Bakanlığı ve Federal Güvenik Servisi’ndeki (FSB) üst düzey bürokratlar arasındaki bağlantılar ve karşılıklı ilişkiler hakkında bir çalışmaydı.”
Usov, Andruşçenko’nun çalışmasının merkezinde yer alan bu belgeleri bazı kişilerin kendisinden istediğini, hattâ bu kişiler tarafından evinin önünde de saldırıya uğradığını, ancak bunun ölümüne yol açan saldırıdan daha önce gerçekleştiğini söylüyor: “Bu saldırı son olaydan iki hafta önce olmuştu, bu da iki olayın bağlantılı olduğuna işaret ediyor.”
Andruşçenko’nun Novy Peterburg’daki meslektaşları, polisin olayı araştırmadığını düşünüyor. Usov: “Bildiğim kadarıyla polis bu olayın doğrulanmasıyla ilgilenmiyor. Bunun tümüyle talihsiz bir olay olduğuna dair bir anlatı da var. Güya polis Andruşçenko’nun kendi kendine düştüğünü gösteren bir kayıt bulmuş; elbette bu çok şaibeli. Gazeteye [polis teşkilatından] hiç kimse gelmedi, bize hiçbir şey sormadılar.”
Novy Peterburg’un ödediği ilk bedel değil
Kendini hak temelli bir yayın olarak konumlandıran Novy Peterburg hükümet baskısına yabancı değil. Genel Yayın Yönetmeni’nin söylediğine göre, gazetede hakkında dava açılmamış olan tek bir çalışan yok. Bir sene içinde Usov’a açılan dava sayısı beş. Gazetenin yazarlarından ve sponsorlarından biri olan politikacı Yuriy Şutov, 2014 yılında cezaevinde hayatını kaybetmişti.
Peterburg’da dağıtılan 6 bin tirajlı Novy Peterburg’un aldığı hiçbir devlet desteği yok. Gazetenin genel yayın yönetmeni durumu “Geri kalan tüm yayınlar devlet desteği alıyor, yani iktidarca yönetiliyor. Bizimse her zaman bir ayağımız çukurda” diyerek özetliyor.
Rusya’da faili meçhul gazeteci suikastleri
Rusya’da son 24 yılda kaç gazeteci öldürüldüğü konusunda hem yerel hem uluslararası kaynaklardan gelen sayılar çok büyük farklılıklar gösteriyor. Yerel kaynaklara göre 1991 – 2015 yılları arasında 205’i Putin döneminde olmak üzere Rusya’da 320 gazeteci öldürüldü. (Uluslararası gazetecilik federasyonu IFJ benzer rakamlar paylaşıyor.)
Her durumda, Rusya’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkelerden biri olduğu tüm meslek örgütlerince kabul ediliyor.
Tanıdık bir duyarsızlık
Rusya’da gazeteci cinayetleri gündeme getiren en büyük suikast, 2006’da Çeçenistan üzerine yaptığı araştırmacı gazetecilik yüzünden öldürülen Anna Politkovskaya cinayetiydi.
Hemen hemen tüm medyanın devletin elinde olduğu Rusya’da, ulusal düzeyde araştırmacı gazetecilik yapan tek gazete Politkovskaya’nın Novaya Gazeta’sı. 2001’den bu yana altı muhabiri öldürülen kuruluş, Kuzey Kafkasya’da hâlâ muhabiri bulunan tek gazete. 4 Nisan’da Çeçenistan’da gay’ler için toplama kamplarını oluşturduğunu dünyaya duyurmuştu. (Bu haber yüzünden gazete hâlâ tehdit alıyor.)
Ancak hayatları pahasına yolsuzluk ve hak ihlallerini ortaya çıkarmaya çalışan bu gazeteciler için en büyük sorun, Putin’in yüzde 85’lere varan toplumsal desteğe sahip olduğu ülkede, yolsuzluklara karşı toplumsal duyarsızlık. Örneğin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Politkovskaya’nın ardından “Rus siyasi hayatına etkisi minimaldi” demişti.
Novaya Gazeta’nın kıdemli araştırmacı muhabiri Roman Şleynov’un WSJ’a verdiği bir mülakatta söylediğine bakarsanız: “Putin’in Kremlin’in kapısında çantalar dolusu paralar aldığını gösteren fotoğraflar da bassak, kimsenin umrunda olmaz.”