Benzer âfet, farklı coğrafya, değişmeyen habercilik
Sefalet sonucundaki ölümlerin Batılı okur ve izleyiciler için sadece birer rakamdan ibaret olduğunu çoktan öğrendik ne yazık ki…
04.09.2017
Ağustos ayının sonunda dünya küresel ısınmanın da tetiklediği üç doğal âfet yaşadı. İlki ABD’nin Teksas eyaletinde 50 kişiden fazla kişinin öldüğü, 7 milyona yakın insanın etkilendiği Harvey Kasırgası. Bu, koca Teksas eyaletinin dörtte biri demek. Trilyonlarca litre yağmurun fırtına eşliğinde Teksas’ın üzerine yağdığı bu âfette 185 binden fazla ev hasar gördü, 9 bini tamamen yıkıldı, 42 bin kişi şu an barınaklara sığınmış vaziyette.
Amerikan tarihindeki en büyük doğal felaketlerden biri olarak hiç kuşkusuz Harvey Kasırgasının haber değeri çok yüksek. Olayı ilk başta Teksas’ın merkezinde ve güneyinde olan tüm yerel televizyon istasyonları naklen yayına başladı. Hemen sonra aklınıza gelebilecek tüm Amerikan ve uluslararası görsel ve yazılı medya kuruluşu Corpus Christi ve Galveston şehirlerine muhabir konuşlandırdı. 24 saat kesintisiz özel fırtına yayına geçen televizyon kanalları hava durumu sunucularıyla birlikte dakika dakika Harvey’i izlediler. Kimi kanallar insan hikâyelerine, kurtarma çalışmalarına, kimi de işin siyasal kısmına yoğunlaştı.
Bu, işin geleneksel medya tarafıydı. Sosyal medya ise daha çok kahramanlık öyküleri ve Melania Trump’ın yüksek topuklu ayakkabılarla bölgeye gitmesiyle uğraşıyordu. Binlerce görüntü, video, analiz yazısı eşliğinde Harvey Kasırgası hâlen ne Amerikan ne de dünya gündeminden indi.
14 Ağustos’ta ise Sierra Leone’nin başkenti Freetown’da ani bastıran yağmur sonucu çamur kaymasında binden fazla insan öldü. Bir o kadar kişi ise kayıp. Toprak kayması ve sel içme sularını kirlettiği ve açık sularda sivrisinekler dolaştığı için hastalıklar baş göstermeye başladı. Bu âfet dünya olaylarını özellikle yakından takip edenler dışında haber tüketicilerinin pek fazla dikkatini çekmedi. Fakirlik, sefalet sonucundaki ölümlerin özellikle Batılı okur ve izleyiciler için sadece birer rakamdan ibaret olduğunu çoktan öğrendik ne yazık ki.
Bir diğer benzer âfet Harvey Kasırgasıyla hemen hemen aynı zamana rastlayan ve tabii ki eşit ölçüde medya ilgisi çekmeyen Muson yağmurlarıydı. Güney Asya’da oluşan seller Hindistan, Bangladeş ve Nepal’i vurdu ve BM verilerine göre bu üç ülkede toplam 41 milyon insanı etkiledi. Bu da Houston şehrinin 10 katı bir nüfus anlamına geliyor. Şu anda Asya’daki seller sonucunda ölü sayısı 1,200 civarı.
Google’ın desteklediği ve 100 dildeki tüm haberleri takip eden GDELT Projesine göre (https://www.gdeltproject.org) ağustosta taranan 30 milyon haberin 20 bini doğal âfetler üzerine. Bu veriye göre Teksas haberleri Asya’da olan sel haberlerinin sıkı durun, tam 160 kat fazlası! Benzer veritabanları ve anahtar kelimelere göre haritalandırma yapan projeler de benzer sonuçlar veriyor.
18. yüzyıl felsefecilerinden David Hume insanlığın fiziksel olarak uzaktaki nesneleri, olayları ve kişileri daha az umursadığını yazar. Bugün Hume’un yazdıkları ne yazık ki insanlığın haberleştirilmesi için de geçerli. 21. yüzyılda hâlâ bazı insanların yaşamları diğerlerinden daha değerli, daha göz önünde ve önemsenmeye değer. Dünyanın uzak köşelerindeki ölümler ise medya için de sadece bir rakamdan ibaret.