Yakın görünen ama çok uzak Yunan medyası
Yunanistan’da bizimle asla benzemeyecek tek nokta meslekî örgütlenmenin düzeyi…
18.03.2018
Birkaç gün önce Yunan Devlet Radyo ve Televizyonu (ERT) için çalışan gazeteci bir dostumla konuşurken “bugün grevdeyiz, çalışmıyoruz” dedi. Yunanistan’ın örgütlenme geleneğine ve sık yapılan grevlerine aşina olduğumdan önce söylediklerini dikkate almadım. Ancak sonra grevin kapanan MEGA televizyonunda çalışan ve aniden işsiz kalan 420 gazeteci, kameraman ve personele destek için yapıldığını öğrendiğimde işin perde arkasını iyice öğrenip sizlerle paylaşmak istedim. Bugünü anlamak için bu noktaya nasıl gelindiğine bakalım önce.
1989 yılında Yunanistan’da devlet yayıncılığı dönemi sona erer. Dönemin koalisyon hükümeti kamu yayıncılığı dışındaki kanallara geçici lisans vermeye karar verince özel televizyonculuğun kapısını da ardına kadar açar. Teletypos adındaki yeni girişim hâlihazırda yazılı basında etkili olan bir avuç işadamının ortaklığı ile kurulur.
Lambrakis Medya Grubunun (DOL) sahibi Christos Lambrakis, petrol ve denizcilik alanının en zenginlerinden Vardis Vardinogiannis, inşaat şirketleri de olan yayıncı Giorgos Bobolas, armatör ve yayıncı Aristeidis Alafouzos ve son olarak Eleftherotypia gazetesinin sahibi Kitsos Tegopoulos Teletypos şirketinin beş ortağıdır. Her ortak şirketin yüzde 20’lik hisse payına sahiptir. Bu girişim Yunanistan’daki ilk özel televizyon kanalı MEGA’yı kurar. Daha sonra onu ANT1, Star ve Skai adlı diğer özel kanallar izler. Bu, Türkiye’deki 1990’ların başındaki Magic Box, Star ve Tele On maceralarımızı hatırlatan bir durum. Daha pek çok benzerliği de görebileceğimiz medya yapılanması da şöyle gelişir:
Türkiye ile benzer dönemlerde yani 1992 yılında komşuda Mitsokatis hükümeti özel televizyonlara kalıcı lisanslar verme kararı alır. Ancak ne ihale açılır ne de lisans bedeli belirlenir. Aradan beş yıl geçer. Simitis hükümeti yayıncılık lisansı vereceğini duyurur ama yine bir türlü sonuca varılmaz. 2004 yılında Kostas Karamanlis iktidara gelince en büyük önceliğini “medya yoluyla kamuoyunu kontrol edenler” ile mücadele olarak duyurur.
2005 yılında özel televizyon kanallarına resmiyet meselesi yine çözülemez. Bu süre içinde MEGA kanalı izlenme oranları bakımından alır başını yürür. MEGA Yunan halkının eğlence ve haber alma anlayışını baştan aşağıya değiştirmiştir. Özelikle reytingleri yüksek diziler ve reality şovlar MEGA’yı en büyük kanal yapmıştır.
Ancak habercilik konusunda işler karışmıştır. Bizim yabancısı olmadığımız siyasetçi-işadamı ilişkilerinde medya haberlerinin âlet olması meselesi iyice ayyuka çıkar. MEGA televizyonu Panhelenik Sosyalist Hareket PASOK’un borazanı olur. Bu yakınlık işadamlarının farklı özel sektör yatırımlarını adeta uçurur. MEGA yayınları karşılığında Olimpiyat stadyumlarından, köprülere kadar pek çok inşaat yatırım ihaleleri MEGA’ya ortak işadamlarına kalır. MEGA Yunan Bankalarından kredi alan ilk özel kanal olur ve diğer kanallar da siyasal destek karşılığında kolayca bankalardan kredi alırlar.
2006 yılında Atina’daki Amerikan Büyükelçiliğine WikiLeaks tarafından sızdırılan bir belgede şöyle yazmaktadır: “Bütün bu medya kanalları nasıl oluyor da bu kadar kâr ediyor?” Hemen ardından ise: “aslında kaâr etmiyorlar. Sahipleri tarafından sürekli sübvanse edilip medyayı siyasal ve finansal manipülasyon aracı olarak kullanıyorlar.”
Bu sistem belli bir noktaya dek kendini döndürebilir, ta ki Yunanistan’da kriz patlayana kadar. 2008 yılından itibaren kriz medya sektörünü vurmaya başlar, reklam gelirleri düşer. Örneğin Alter TV’nin sahibi vergi kaçırmaktan hapse girince kanalın 700 çalışanı bir gecede işini kaybeder. 2015 yılında dev medya şirketlerinin bankalara borcu 800 milyon Avroyu bulur. MEGA’nın da içinde bulunduğu Teletypos üç bankaya aynı anda 70.5 milyon Avro borçludur ve bu şekilde iflas etmiş görünmektedir.
2016 yılına gelindiğinde Çipras hükümeti dört televizyon kanalına lisans verilmesi için ihale açar. Bunun için nihayet yasa Parlamentodan geçer. Ancak MEGA’nın finansal durumu nedeniyle kriterlere uymadığı için başvurusu reddedilir. MEGA 2016 Ağustosunda yeni yayınlarını dondurur, eski dizileri ve filmleri göstermeye başlar. 420 çalışan maaşlarını alamadan çalışmayı sürdürürler.
2017 Mayısında Rus işadamı Ivan Savvidis MEGA’nın da içinde bulunduğu tüm Teletypos şirketini 5 milyon Avroya satın alır. Daha sonra MEGA’nın sahiplik yapısı yeniden el değiştirir ve dört ayrı şirkete küçük hisselerle dağıtılır. 13 Mart’ta ise Yunanistan’ın RTÜK’ü sayılan Ulusal Radyo ve Televizyon Konseyi MEGA’nın tüm yayınlarının fişini çeker. Son karar MEGA TV’nin önümüzdeki yıl açılacak yeni ihaleye haber kanalı değil sadece eğlence kanalı kategorisinden tekrar başvurmasıdır.
Anlayacağınız MEGA kanalının macerası hâlâ sürüyor. Bütün bu medya yapılanma öyküleri yanı başımızda, bizlere yakın bir tarihsel gelişimle yaşanıyor. Sanırım Yunanistan’da bizimle asla benzemeyecek tek nokta meslekî örgütlenme. Hâlâ maaşlarını alamamış meslektaşlarıyla dayanışma göstermek için ekranlarını dört saat boyunca karartan kanallar bu topraklarda asla görmeyeceğimiz bir tavra işaret ediyor.