Bugün ABD’de seçim var!
Demokratların başarılı sonuçlar alması Trump’ın yeniden seçilmesini önleyebilecek bir süreci başlatabilir
06.11.2018
Konuştuğum birçok Demokrat Salı günü (6 Kasım) sonuçlanacak ara seçimlerden ümitli. Onlar da kamuoyu yoklamalarına çok da güvenilmeyeceğinin farkındalar ama erken oy kullanma oranlarına bakıldığında geçtiğimiz seçimlere göre bir yükselişin olduğuna, bunun da kendileri için iyi bir gösterge olduğuna işaret ettiğine inanıyorlar (Teksas’ta genç ve yeni seçmen sayısında yüzde 477 artış olmuş). Bu ara seçimlerde seçmenler 39 eyalet valiliği, Temsilciler Meclisi'nin 435 üyesinin tamamını ve Senato'nun 100 üyesinden 35'ini seçecekler. Kansas ve Oklahoma gibi Cumhuriyetçilerin kalbi olan eyaletlerde Demokratlar sürpriz yapabilir. Ayrıca Cumhuriyetçilerin kalesi gibi gözüken taşra eyaletlerinde de bazı Demokrat adaylar çıkış yapmaya hazırlanıyor. Al Jazeera’nın yaptığı güzel bir derlemeye göre Trump sonrası dönemde birçok ilk de gerçekleşebilir:
—Rashida Tlaib ve Ilhan Omar Kongrenin ilk müslüman kadın üyeleri olmaya çok yakınlar.
—Alexandria Ocasio-Cortez kongrenin en genç üyesi olmak üzere.
—Stacey Abrams ilk siyah kadın vali olabilir.
—Deb Haaland Kongre’nin ilk kadın Kızılderili üyesi olabilir.
—Jared Polis açık gay kimliğiyle seçilecek ilk vali olabilir.
—Ayanna Pressley Massachusetts’ın ilk kadın siyah kongre üyesi olabilir.
—Veronica Escobar ve Sylvia Garcia Teksas’ın ilk Hispanik kadın kongre üyeleri olabilir.
—Christine Hallquist ise ABD’nin ilk trans valisi olabilir.
—Andrew Gillum ise Florida’nın ilk siyah valisi olabilir.
—Nevada eyaleti kadınların çoğunlukta olabileceği ilk meclise sahip olabilir.
Wag The Dog romanının yazarı Larry Beinhart’ın yazısından anladığım kadarıyla, Demokratların bekledikleri pozisyonları kazanmaları da ABD yönetiminde büyük bir değişikliğe yol açmayacak. Senato ve Kongre arasında gerilimler artacak, Trump’ın azledilmesi de teknik açıdan mümkün görünmüyor. Ancak daha önce de belirttiğim üzere Demokratların başarılı sonuçlar alması Trump’ın yeniden seçilmesini önleyebilecek bir süreci başlatabilir.
Oy hakkı engellemeleri
Daha önceki yazılarda da vurguladığımız oy haklarından mahrum bırakma haberleri son haftaya girildiğinde daha da arttı. Genellikle Cumhuriyetçilerin başından çıkan uygulamalarla Demokratlara oy verme ihtimalinin yüksek olduğu vatandaş grupları oy verme haklarını kaybediyorlar. Örneğin Kuzey Dakota’da Kızılderililere ayrılmış bölgelerde yaşayan iki bine yakın kızılderili kökenli vatandaş bu seçimde oy kullanamayacak. Çünkü adreslerinde sokak adı yok ve bunu elde edemiyorlar seçimden önce. Geçen hafta iki ayrı yerel mahkeme kararında mahrumiyet olacağı kabul edilmiş ama seçimden önce düzeltici birşey yapılması da mümkün değilmiş Slate haberine göre.
Al Jazeera haberine göre ise, son sekiz yıl içinde 13 eyalet seçmen kimliği konusunda ya kısıtlayıcı yeni yasa çıkardı ya da varolan yasadaki şartları zorlaştırdı. 11 Eyalet vatandaşların kaydolmasını zorlaştırırken, 7 eyalet erken oy kullanma hakkına son verdi, 3 eyalet de eski suçluların yeniden oy kullanma haklarına sahip olmasını zorlaştırdı. Bu eyaletlerin neredeyse tamamı Cumhuriyetçilerin kontrolünde ve oy verme hakları engellenen siyahlar vb azınlıklar da çoğunlukla Demokratlara oy veriyor. Güney eyaletlerinden Georgia şaibeli kararların merkezinde olan bir eyalet. Birçok kişinin ismi seçmen listelerinden silindi, yeni kayıtlar durduruldu. Cumhuriyetçilerin vali adayı şu anda seçmen listesine yapılan başvuruların işleminden sorumlu ve tahmin edileceği üzere çoğunluğu Afrikan-Amerikan olan seçmen adaylarının başvuru işlemleri oldukça ağırdan alınıyor…
Belki de iyi haber şu ki 37 eyalet bu seçimlerde oy kullanma hakkıyla ilgili yasa değişiklikleri için referandum yapıyor. Bunların çoğu hakları artırıcı yönde. Slate hangi eyalette ne oylanacağını listelemiş.
Seçimlere müdahale meselelerinde son durumlar…
24 Eylül- 7 Ekim arasında yaklaşık 10 bine kişiyle yapılan bir Pew Research raporuna göre Amerikalıların yüzde 90’ı oy sayımında görevli olanlara güveniyor ve yerel seçimlerin sağlıklı bir şekilde işleyeceğine inanıyor. Ancak ulusal düzeydeki seçim sonuçlarına güvenmiyorlar. Burada yabancı devletlerin, özellikle Rusya gibi, müdahaleleri olabileceğine inananların oranı yüzde 67’e ulaşmış durumda. Seçim sisteminin hack’lenmeyeceğine inananların oranı yüzde 45 civarında. Yalnızca yüzde 8, seçim sistemine çok güveniyormuş.
Oxford Internet Institute, University of Oxford raporuna göre Amerikalıların maruz kaldığı seçim haberlerinin yüzde 25’i “junk news” şeklindeymiş. “Fake news” olmasa da “çöp haberler” önemli yer tutuyor. Washington Post bu haberlerin görsellerinden bazılarına yer vermiş burada.
Bu arada yeni bir dezenformasyon türünün etkisi de bu seçimde test edilecek: “Deepfakes” denilen yapay zekâ yardımıyla üretilen videolar Scarlett Johansson ve Gal Gadot gibi Hollywood yıldızları üzerinden yapılmış ve tepkiler sonucu Reddit ve Pornhub gibi platformlar bu tip ürünleri yasaklamıştı. Açıkcası şu ana kadar bu alanda pek birşey göremedim. Zaten son hafta boyunca Trump’ın kendi sosyal medya mesajları yeterince kutuplaştırıcı söylem ve dezenformasyon içeriyordu ama gelecekte kritik bir “fake news” türü olarak karşımıza çıkabilir bu videolar.
Bu arada Twitter da 10 bin bot hesabı kapattığını duyurdu. Demokrat gibi gözüken bu hesaplar diğer Demokratları oy vermemeye çağırıyormuş.