Çin, yabancı sermayeyi hedefliyor

Çin’in borç yükünün GSMH’ya oranının yüzde 240 veya 300 arası bir seviyede olduğu söyleniyor

HAZAR GÖKÇEN ÖNEY

26.03.2019

Çin'de, her sene Mart ayında gerçekleşen “İki Toplantı”nın bu yılki oturumları, 15 Mart 2019'da sonlandı. Bu toplantıların Çin için önemini daha önce, “Çin'in İki Toplantısı” başlıklı yazımda aktarmıştım. Bu yılki toplantının odak noktası, daha çok ekonomi olmuş gibi gözüküyor. Ekonomiye odaklanılmasının başlıca sebebi de, Çin'in ekonomik büyümenin geçen yıllara göre yavaşlaması ve ABD'nin Çin'e karşı giriştiği ticaret savaşı.
 
Çin'in Başbakanı Li Keçiyang, İki Toplantı'nın 5 Mart'taki ilk gününde yaptığı konuşmada ülke ekonomisi hakkında şöyle diyordu: “Biz, daha karmaşık ve daha ağır bir ortamla karşılaşacağız; riskler ve zorluklarla da. Biz, güç bir mücadele için tamamen hazır olmalıyız.” Keçiyang'ın İki Toplantı'daki açılış konuşmasının şöyle bir önemi var: Çin'de Başbakan'ın temel görevi, ekonomiyi idare etmek. Keçiyang'ın konuşmasında vermeye çalıştığı mesaj da, Çin ekonomisinin genelde iyi performans gösterdiği yönünde oldu. Keçiyang, bir yandan ekonomide yaşanabilecek tehditler ve tehlikelere dikkat çekerken; öte yandan da, 2018'deki ekonomik performansı hükümet perspektifinden aktaran “İlerleme Raporu”nu açıkladı.
 
Çin hükümeti, ekonomik yavaşlamaya karşı, vergi ve harçlarda indirimler gibi bazı reformlarla çare üretmeye çaba gösteriyor. Toplamda, 2 trilyon yuanlık (yaklaşık 300 milyar dolar) bir vergi indiriminin gerçekleştirilmesi söz konusu. Bu vergi indirimleri ağırlıklı olarak, KDV alanında; bu kapsamda:
 
– İmalat seköründeki yüzde 16'lık KDV, yüzde 13'e indirilecek.
– Ulaşım ve inşaat alanındaki yüzde 10'lık KDV, yüzde 9'a indirilecek.
– Hizmet sektöründeki yüzde 6'lık KDV aynı kalacak ama bazı istisnalar uygulanmaya başlanacak. 

Ayrıca, yeni yabancı yatırım yasası da, İki Toplantı'da başlıca gündem maddeleri arasındaydı. Bu yatırım yasası, Ulusal Halk Kongresi'nin 2,929 delegesi tarafından onaylandı ve 8 kişi de çekimser kaldı; 8 delege ise yasaya “hayır” oyu verdi. Yasa, 1 Ocak 2020'de yürürlüğe girecek ve böylece “Çin-yabancı ortak yatırımları”, “tamamen yabancı kaynaklı yatırımlar” ve “yabancılarla sözleşmeye dayalı ortak girişimlere” yönelik üç ayrı yasanın yerini tek bir “yabancı yatırım yasası” alacak. Çin'de şu an, 1 milyona yakın yabancı şirket bulunuyor ve bu şirketler, 2,1 milyar dolarlık ciro yapıyor. Ancak, Çin daha fazla yabancı yatırım çekmek ve “dış ticarette açılım” yapmak istiyor.
 
Çin'in yeni “yabancı yatırım yasası” şunları öngörüyor:
 
– Yabancı ve yerli (Çin) şirketlere, daha eşit muamele gösterilecek;
– Yabancı kaynaklı yatırımlara, çok özel durumlar dışında, el konulmayacak;
– Yabancı yatırımcılar, kazançlarına ilişkin para transferlerinde Yuan veya yabancı bir para birimini tercih edebilecek. 

Çin'in bu tedbirlerle gerçekleştirmeye çalıştığı, “yüksek oranda olduğu” eleştirilerinin getirildiği “borç yükünü” azaltmak. Çin'in borcunun Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranının yüzde 240 veya 300 arası bir seviyede olduğu söyleniyor: Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (Institute for International Finance) iddiasına göre, 2008'in dördüncü çeyreği ile 2018'in ilk çeyreği arasında Çin'in borcu, yüzde 171'den yüzde 299'a yükseldi. Çin'in borcunun ağırlıklı kısmını şirketlerinki oluşturuyor. Şirketler arasında, devlet şirketleri, özel şirketler ve yerel hükümetlerin mali araçları (yerel yönetimlerin şirketleri) bulunuyor.
 
İki Toplantı'nın, Çin Ulusal Halk Kongresi ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı'nın toplantılarından oluştuğunu daha önceki yazımda ayrıntılı biçimde anlatmıştım. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı üyelerinin getirdiği teklifler ve Kongre üyelerinin önerileri, Çin Ulusal Halk Kongresi'ne veriliyor. İki Toplantı boyunca, 8 binden fazla öneri, ülkenin en yüksek yasama organı olan Çin Ulusal Halk Kongresi'ne sunuldu. Bu önerilerden en önemlilerinden birisi, nüfus planlaması tedbirlerini kaldırmaktı. Çin'in düşen nüfus artış oranını yükseltmek için sunulan öneriler arasında, vergi muafiyetleri, ailelere özel sağlık hizmetleri ve ailelere maddi destek de vardı. Bazı Kongre üyeleri, doğum kontrolünün tamamen kaldırılmasını önerdi. Çin'de yaklaşık 30 yıldır nüfus artışını kontrol için tedbirler uygulanıyor. 1979'da getirilen “tek çocuk” politikası, 2015'te “iki çocuğa” esnetildi. 2020'de de, çocuk sınırlamasının tamamen kaldırılması hedefleniyordu. Öneriler, sadece aileleri değil, “tek başına anneleri” de desteklemeyi öngörüyor.

Son zamanlarda Şi Jinping liderliği, geleneksel Çin kültürünü canlandırmaya çalışıyor. Bunun için de, geleneksel kutlamaları ve dinsel-kültürel adetlerin yeniden yaygınlaşmasını destekleyen politikalar uygulanıyor. Kongre delegeleri de, geleneksel yazı sanatının ilkokul seviyesinde öğretilmesi ve sınav sistemine girmesi çağrısında bulundu. Kongre tarafından, sosyal medya araçlarıyla, toplumda “negatif ruh halinin” yayılmasını engellemek için, “pozitif enerji yayan hikâyelerin” yaygınlaştırılması da önerildi.

Çin'in lideri Şi Jinping, İki Toplantı'da daha arka planda kalmayı tercih etmiş gibi gözüküyor. Şi Jinping'in, 12 Mart'ta “Çin Halk Kurtuluş Ordusu”; yani Çin Silahlı Kuvvetleri ile buluşması, İki Toplantı çerçevesindeki en dikkat çekici faaliyetlerinden birisi idi. Şi, “Çin Rüyası”nın gerçekleşmesi için sivil-asker bütünleşmesinin derinleşmesi gerektiğini söyledi. Askerî ve sivil çevrelerin, yüksek teknoloji alanında işbirliği yapması gerektiğini de vurguladı. Şi Jinping, merkezî ve yerel hükümetlere, ulusal savunma konusunda Ordu'ya destek olma çağrısında bulunan Şi, “Çin Halk Kurtuluş Ordusu, gerçek çatışması için hazırlanacak. Yoksa, ordu üyeleri 'barış hastalığına' yakalanabilirler” dedi. Burada, “barış hastalığı” ile kastedilen, Çin Ordusu'nun son 30 yıldır savaşa girmemiş olmasının çatışma kabiliyetini azaltmış olabileceği fikri.

Bu seneki İki Toplantı'da dikkat çeken başka bir durum, başta Şi Jinping olmak üzere, Çinli politikacıların saçlarını beyazlamaya bırakmasıydı. Daha önceki yılların modası ise, “parlak, simsiyah” saçlardı.